Bir kuvvet olarak dinin kendine özgü eşsiz bir ürünü varsa, o da ölümden sonraki hayattır. Böylece dinsel inançlar, harikulade olma vaadi taşıyan bir öte âlemin cazibesini sunarak çoğu zaman güçlü bir çekim yaratmaktadır.
İşaretler gelmeye başlar. Beynin kıvrımlarının en derinindeki kimyasal ve işlevsel faaliyet hareket geçer. Oyun başlar. Karakterler, dram içindeki yerlerini alırlar.
İlk üniversitelerin özünde teolojik amaçlarla, kiliseye haleflerini eğiten lider ve yöneticiler yetiştirmek üzere kurulduğunu hatırlayacak olursak, bilgi ile inanç arasındaki etkileşimin o zamandan bu yana geçirdiği değişim çarpıcıdır.