Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tanrılar Kadınken

Merlin Stone

En Beğenilen Tanrılar Kadınken Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Tanrılar Kadınken sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Tanrılar Kadınken kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Herodotos "Bir Likyalıya kim olduğunu sorun, size kendi adını, anasının adını ve anasının soyunu söyleyerek yanıt verecektir" diye yazmıştır. Şamlı Nikolas "Likyalılar analarının adını alır, malları miras yoluyla oğullara değil, kız çocuklara geçer" der. Heraclides Ponticus Likyalılardan "Eskiden beri kadınlar tarafından yönetilmişlerdir" diye söz eder.
Kadın olarak kendimizi olgunlaşmış, özgür istence sa­hip insanlar olarak görebilmemiz, ancak Yahudi-Hıristiyan tanrıbilim öğretilerini, siyasal ve tarihsel kökenlerinin ışığında görmemize, bu öğretilerin sonuçlarının laik yaşamın her yanına işlediğini anlamamıza bağlıdır. Bunu anlarsak, kendimizi erkeğin sürekli yardımcısı değil, iş yapan kişi; onların süsü ve el altında bulundurduğu destekleyicisi de­ğil, haklarını bilen, sorumluluk sahibi ve yeterli bireyler sayabiliriz. Havva imgesi, biz kadınların imgesi değildir.
Reklam
Babil tabletlerine göre "Dövüldüğü zaman kral gözyaşı dökmezse, bütün yıl kötü geçer."
İsrail kavminde kadınlar hiçbir zaman din adamları sınıfında yer almamıştır.
Diodoros bir Libya kavmini şöyle anlatır: Tüm yetke her tür kamu görevini yerine getiren kadınlara verilmişti. Bizde kadınların yaptığı ev işlerine burada erkekler bakıyor ve bunları da karılarının söylediği biçimde yerine getiriyorlardı. Erkeklerin savaş hizmetlerini yüklenmelerine ya da yönetimde görev almalarına, kamu işlerinde çalışmalarına, kadınlara karşı seslerini yükseltecek gücü bulmasınlar diye izin verilmiyordu. Çocuklar doğar doğmaz, onları süt ya da yaşlarına uygun bir besinle doyurup besleyen erkeklerin eline bırakılıyordu.
Kadın uysallıkla ve sessizce öğrensin. Ama kadının öğretmesine ya da erkeği yönetmesine izin vermem; o sessiz kalmalıdır. Çünkü önce Adem yaratıldı, sonra Havva; ve Adem aldanmadı, aldanan ve günah işleyen kadındı... (Timoteosa 2:11-14)
Reklam
Urukagina düzeltiminin tarihi İ.Ö. 2300 yıllarına dek uzanır. Burada şunlar yazılıdır: "Eskiden kadınlar iki koca alırdı, ama bugünün kadınları böyle yaparsa taşa tutulur." Bu yüzyılda bile Hindistan'ın Dravid Tanrıça'sına tapınma bölgelerinde çokkocalığın olduğu söylenmektedir.
Bir Hitit yasası "Kralın yargısına karşı çıkanın evi yerle bir edilir; büyüklerin kararına uymayanların kafası uçurulur" diyordu.
Diodoros, Mısır dinine göre İsis'in büyük otacı ve hekim, hukuk yasalarını ilk kuran ve tarımı bulan kişi olarak saygı gördüğünü anlatmıştır. Diodoros daha sonra, bugün bize çok şaşırtıcı gelen Mısır yasalarını anlatır, bunların ulu Tanrıça'ya gösterilen saygının sonucu olduğunu açıklar. "Aslında kraliçenin kraldan daha güçlü ve saygın kılınmasının, sıradan kişiler arasında kadının kocası üzerinde yetke kullanabilmesinin, evlilik anlaşmasında kocanın her konuda karılarının sözünü dinlemeyi kabul etmesinin nedenleri bunlardır" diye yazar.
LEVİLİ papazlar Kenan Ülkesi'ndeki Tanrıça dinine öylesine karşıydılar ki, ("başka tanrılar" terimi her bölümde üstükapalı geçiştirilmekle birlikte) bu "başka tanrılara" tapınmayı yasaklayan yasalar yazılmıştı. Söz konusu yasaklar öylesine sertti ki, İbrani dini üyelerine, eğer Yahve'ye inanmazlarsa kendi çocuklarını bile öldürmeyi buyuruyordu. Kutsal Kitap'ın Levili yasalarındaki buyruk şöyleydi: "Eğer erkek kardeşin, oğlun, kızın, karın ya da arkadaşın aklından başka tanrılara hizmet etmeyi geçiriyorsa onu öldürmelisin; öldürmek için kalkan ilk el seninki olmalı, öbür insanlar seni izleyecektir" (Tesn. 13:6).
Reklam
Bizim daha çok Yehova diye tanıdığımız, Tevrat'ta Yahve olarak anılan Musevi- Hıristiyan Tanrısı'nın adı, aslında Sanskritçe durmadan akan anlamındaki yahveh sözcüğünden türetilmiştir. İbrahim adının da, Hindistan'daki Ari papazlık kastının, yani Brahma rahiplerinin adıyla ilişkisi olabilir; İbranilerin ataerkil tutumları da, genellikle düşünüldüğü gibi kültürel bir boşlukta değil, kuzeyden gelen eril yönelimci akıncılarla ilişkisi sonucunda ortaya çıkmış olabilir.
Yaratılış 1:3'de "Tanrı 'ışık olsun' dedi ve ışık oldu; Tanrı ışığın iyi olduğunu gördü ve aydınlığı karanlıktan ayırdı" yazılıdır.
Lilith adının geçtiği ilginç bir Sümer yazısında Lilith, bir genç kız, "İnanna'nın eli" olarak betimlenir. Bu eski tablette Lilith'in, sokaklardan erkekleri toplayıp tapınağa getirmek üzere İnanna tarafından gönderildiği yazılıdır. Aynı ad yani Lilith, İbrani söylencelerinde karşımıza Adem'in cinsel açıdan kendisine boyun eğmeyen ilk karısının adı olarak çıkar; bu ad daha sonralarıysa ortalığa saçılan spermleri elde etmek için havada bekleyen cinin adı olur; "evlilikdışı çocuklarını" bununla yaratır.
Aslında İ.Ö. yaklaşık 2000 yılları arası Elam'la ilgili yasa belgeleri, kadınların tek mirasçı olduğunu göstermektedir. Evli bir kadın kocasıyla miras ortaklığı yapmaktan kaçınmış, mirasını kızına bırakmayı tasarlamıştı. Bir başka tabletteyse, oğulla kız çocuğunun mirası eşit olarak paylaşması gerektiği belirtiliyor, kız çocuğunun adı önce anılıyordu. Bir kaç tablette de kocanın sahip olduğu her şeyi karısına bıraktığı; çocukların ancak analarına saygı gösterip bakımını üstlenirse miras alabileceklerini anlatılıyordu.
Kararları veren, her şeyin Tanrıçasına, Yakarıları kabul eden Gökyüzü ve Yeryüzünün Ulu Kadınına; Karışıklıkları yatıştıran Ece İsthar. Göklerin Ecesi'ne, Evren'in Tanrıçası'na, korkunç Kargaşa'da yürüyüp Sevi Yasası'yla yaşam getiren Kişi'ye; Kargaşa'dan Uyum getirdi bize; elimizden tutup sen çıkarttın bizi Kargaşa'dan. Babil, İ.Ö. on sekizinci - yedinci yüzyıl
528 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.