Yeni Yaklaşımlar

Tarih ve Toplum Dergisi Sayı:19 (Bahar 2022)

Tarih ve Toplum Dergisi

En Eski Tarih ve Toplum Dergisi Sayı:19 (Bahar 2022) Gönderileri

En Eski Tarih ve Toplum Dergisi Sayı:19 (Bahar 2022) kitaplarını, en eski Tarih ve Toplum Dergisi Sayı:19 (Bahar 2022) sözleri ve alıntılarını, en eski Tarih ve Toplum Dergisi Sayı:19 (Bahar 2022) yazarlarını, en eski Tarih ve Toplum Dergisi Sayı:19 (Bahar 2022) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu durum bana, eskiden var olduğuna inanılan ve kaynağını Tanrı’dan alan esrarlı kerametlerle dolu bir dünyanın 17. yüzyılda derinden sarsıldığını ve Osmanlı İslâmı’nın, en azından bazı yorumcularının gözünde, bir anlamda, nisbeten akılcılaştığını düşündürüyor.
Türkçeye daha çok “büyübozumu” olarak çevrilen Max Weber’in Entzauberung (İng. disenchantment) kavramının bazı açılardan Osmanlı tarihindeki paraleli olarak gördüğüm bu sıryitimini, sadece esrarlı kerametlerin değil, aynı zamanda ahlâki ve varoluşsal meselelerin, bir din olarak İslâm’ın her zaman merkezinde bulunmuş olan ve 17. yüzyıldan itibaren giderek daha az sezgisel ve daha akılcı ve kurallı bir dille ifade edilen Tanrı’ya iman ve itaatten (ki İslâm da zaten teslim olma anlamında esasen bu itaate işaret eder) tedricen uzaklaşması ve İslâm’ın merkezinden kenarlarına itilmesi olarak tanımlıyorum.
Reklam
Osmanlı Sünniliği’nin bu dönüşümü, bir anlamda, nispeten çoğulcu bir yapı sergileyen Orta Çağ İslâmı’nın, daha ziyade çoğunlukçu bir yapıya sahip modern İslâm’a dönüşümünün de simgesidir.
Çoğunlukçu-Sünni İslâm tahayyülünün güçlenme süreci ve bu sürecin siyasi doğasını doğru teşhis edebilmek için, Batı emperyalizminin Osmanlı siyasi kurumlarını ve toplumunu derinden etkilediği 19. yüzyıldan daha gerilere gidip, çoğunlukçu-Sünni söylemlerin, tam da Osmanlı siyaset sahnesinin kılıçlıların tekelinden çıkıp akçelilere doğru açıldığı 17. yüzyılda kamusal alanda fikri hâkimiyeti ele geçirdiklerini hatırlamamız gerekir.
17. yüzyılda siyaset sahası tedricen toplumun daha önceleri siyasetten dışlanan kesimlerine doğru açılırken, öncelikle başkent İstanbul’da oluşumu kendini hissettirmeye başlayan kamuoyu, siyasi önderlerin üzerinde düşünmeleri gereken bir şey haline gelmiştir. Bu gelişmeyi en güzel örnekleyen yeniliklerden biri, Osmanlı sultanlarının şehzadelerine hoca olarak istikbal vaat eden müderrisler yerine camilerde isimlerini duyurmuş hatipleri seçmeye başlamalarıdır.
Kısacası, çoğunlukçu-Sünni İslâm tahayyüllerinin güçlenmesi ile, siyasi erkin idare etmesi gereken siyaset sahnesinin doğuştan imtiyazlı toplumsal kesimlerden imtiyazını akçesiyle kazanan kesimlere doğru açılması süreci ve bu süreç zarfında siyasi aktörlerin zaman zaman hissettikleri toplumsal destek ihtiyacının siyasi olarak artan önemi arasında bir ilişki vardır.
Reklam
79 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.