Bugünlerde 'tarihi' dünyanın bütün olaylarının yazılı kayıtlarda belgelendirildikleri hâliyle içine sığdırılabileceği tek ve devasa bir zaman çizelgesi olarak tahayyül etmekten kaçınmak neredeyse imkânsız.
Marc Bloch tarafından, tarihçilik mesleğine ilişkin çok okunan giriş kitabında kaleme alınmıştı:"İyi bir tarihçi bir peri masalındaki deve benzer. insan etinin kokusunu nerede alırsa, avının orada oldugunu bilir."
''Demek ki bir ulus, neyi ve nasıl hatırlamayı tercih ettiği üzerinden var olur. Fakat ulusun yaratılması ve büyütülmesi, Renan'ın da belirttiği gibi, kolektif unutkanlık biçimlerini de içerir.''
''Kadınların tarihi en iyi ihtimalle geçmişle ilgili önemli meselelerle pek de ilgili olmayan, akademik bir getto olarak görülüyordu. En kötü ihtimalleyse bu alanı seçmek "hırçın feminist" yaftası yemenize neden olabilirdi.''
''Güç dengesizliği ne kadar büyükse, tarihçiler güç sahibi olmayanların kendilerini ezenlere yanıt verme biçimlerini tespit etme ihtiyacının da o denli yakıcı bir şekilde hissetmişlerdir.''