Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Efsaneler Çökerken

Tarihin Buğulu Aynası

Cemil Koçak

Öne Çıkan Tarihin Buğulu Aynası Gönderileri

Öne Çıkan Tarihin Buğulu Aynası kitaplarını, öne çıkan Tarihin Buğulu Aynası sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Tarihin Buğulu Aynası yazarlarını, öne çıkan Tarihin Buğulu Aynası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ermeni Meselesi
Millî tezimizde de kullanılan "tehcir" sözcüğünün de değiştirilmesi gerekir. Maalesef bâzı hâinler bu sözcüğü bile hâin emellerine âlet etmektedirler. Onun yerine, "ikâmetgâh adreslerinin değiştirilmesi" denilmelidir. Doğrusu da budur.
Atatürk düşmanlarının Atatürk ile irtibâtımızı kesmek için her türlü komplonun içinde yer aldığı günümüzde elbette gözümüzü açık tutmalıyız.
Reklam
392 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
HAY BİN KUNDUZ!
"Bir gün yolda yürüyordum, bir şarkı duydum kalbim acıdı." diyordu bir şarkıda. Aynı hissi bu kitabı okurken de yaşayabilirsiniz. Öğretilen tarihimizde birtakım mantık hataları olduğu aşikardı fakat kitabın her satırında Kaptan Swing'in "Hay bin kunduz!" deyimini söylemekten kendinizi alamayacaksınız. Oysa Allah, "Ey iman edenler! Eğer bir fasık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz. …" (Hucurat, 6) diyerek bizi uyarmamış mıydı? Araştırıyor olsaydık romantizme kurban edilen bir tarihe inanan fertler olur muyduk? Mesela sırf "Vay be Einstein bile Türkiye'ye iltica etmek istemiş." dedirtmek için yazılan popüler kültür masalına balıklama atlar mıydık? Sadede gelecek olursak "Ey kâri," diyor kitap bize "Ne zaman uyanacaksın?" Uyanmak isteyen herkes okumalı çünkü kitap rahat ettirmek için değil rahatsız etmek için yazılmış.
Tarihin Buğulu Aynası
Tarihin Buğulu AynasıCemil Koçak · Timaş · 201375 okunma
Ülke "câhil bir zümrenin siyaset ve politika yaptığı ortamdan kurtarılmalı"dır.
Bilginin ideolojiyi alt edeceği bir dönem gelecek; işte ancak o zaman ciddî ve kaliteli târih tartışmaları söz konusu olacaktır.
Einstein'ı reddetmek
Einstein'in dilekçesinde kırk doktor ve bilim adamının Türkiye'de çalışmasının mümkün olup olmadığı soruluyordu. Enteresan nokta, iş başvurusunda bulunanların hiçbir ücret talep etmeksizin bir sene müddetle çalışmak arzusunda olmasıydı. Yanıt mektubu atamadan sonra! İsmet İnönü, okuduktan sonra mektubu Milli Eğitim Bakanlığı'na vekâlet eden Refik Saydam'a iletti. Reşit Gâlip çok kısa süre önce görevinden ayrılmıştı ve yerine yeni bir atama henüz yapılmamıştı. Yanıt mektubu ise Hikmet Bayur'un atanmasından sonra hazırlanacak ve hayalkırıklığı yaratacaktır. Öneri nâzik, fakat kesin birdille reddedilmişti. Zâten kısa süre önce Türkiye'de kırka yakın yabancı bilim adamı ve doktor işe yerleştirilmişti ve daha fazlasının kabulüne imkân yoktu. Bu bakımdan başvuru kabul edilemiyordu. Yazının altında İsmet İnönü'nün parafı bulunuyordu.
Reklam
Son zamanlarda tuhaf bir eğilim belirdi; zaferi taçlandırmak adına, "düşmanı" olduğundan daha kuvvetli göstermek ve ”biz”i de olabildiğince zayıflatmaya çalışmak. Elbette tarihsel gerçeklere aykırı rakamlara bel bağlamak ne ölçüde etik bir yöndür, bunun tartışması ayrı; fakat bugün bütün dünyânın bildiği ve askerî târihin neredeyse yüzlerce araştırma ve kitapla katkıda bulunduğu bu alanda, "nasıl olsa kimse bilmez" diyerek, uydurmasyona başvurmak, târih adına utanç vericidir. Çanakkale'yi de yüceltmez; olsa olsa yazanların yüzünü kızartır!
Güncel politika, tarihsel geçmişi kendi uygun gördüğü şekilde yeniden kurar ve geçmişle günümüzü kendince tutarlı bir şekilde bağlamaya çalışır. Bunu yapabilmesi geçmişin ancak kendisi açısından uygun gördüğü kısmını, uygun gördüğü oranda yansıtmasına bağlıdır.
Sayfa 217Kitabı okudu
Genellikle siyâsî pozisyonlar, iş tarihe gelince çok daha pragmatik ve oportünist davranmayı tercih ederler; her şeyden kendilerine uygun gelen kısımları âdeta cımbızla çekerek alırlar. Sonra bunları siyasî topçu düellosunda karşı siperlere karşı kullanırlar.
Önemli olan iç güzellik :))
Onunla aşık atabilecek başka gerilla kahramanları da vardı; neredeyse aynı zaman diliminde aynı mücâdeleyi vermekteydiler: Kuzey Vietnam’da gerilla savaşının önderi Ho Chi Minh (Ho amca) meselâ. Ne var ki, Tanrının Che’ye bağışladığı yakışıklılık ondan esirgenmiş olduğundan, poster kahramanı olarak pek hatırlanmaz.
168 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.