Öne Çıkan Tarihin Buğulu Aynası kitaplarını, öne çıkan Tarihin Buğulu Aynası sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Tarihin Buğulu Aynası yazarlarını, öne çıkan Tarihin Buğulu Aynası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Einstein'in dilekçesinde kırk doktor ve bilim adamının Türkiye'de çalışmasının mümkün olup olmadığı soruluyordu. Enteresan nokta, iş başvurusunda bulunanların hiçbir ücret talep etmeksizin bir sene müddetle çalışmak arzusunda olmasıydı.
Yanıt mektubu atamadan sonra!
İsmet İnönü, okuduktan sonra mektubu Milli Eğitim Bakanlığı'na vekâlet eden Refik Saydam'a iletti. Reşit Gâlip çok kısa süre önce
görevinden ayrılmıştı ve yerine yeni bir atama henüz yapılmamıştı.
Yanıt mektubu ise Hikmet Bayur'un atanmasından sonra hazırlanacak ve hayalkırıklığı yaratacaktır. Öneri nâzik, fakat kesin birdille reddedilmişti. Zâten kısa süre önce Türkiye'de kırka yakın yabancı bilim adamı ve doktor işe yerleştirilmişti ve daha fazlasının kabulüne imkân yoktu. Bu bakımdan başvuru kabul edilemiyordu. Yazının altında İsmet İnönü'nün parafı bulunuyordu.
Son zamanlarda tuhaf bir eğilim belirdi; zaferi taçlandırmak adına, "düşmanı" olduğundan daha kuvvetli göstermek ve ”biz”i de olabildiğince zayıflatmaya çalışmak. Elbette tarihsel gerçeklere aykırı rakamlara bel bağlamak ne ölçüde etik bir yöndür, bunun tartışması ayrı; fakat bugün bütün dünyânın bildiği ve askerî târihin neredeyse yüzlerce araştırma ve kitapla katkıda bulunduğu bu alanda, "nasıl olsa kimse bilmez" diyerek, uydurmasyona başvurmak, târih adına utanç vericidir. Çanakkale'yi de yüceltmez; olsa olsa yazanların yüzünü kızartır!