Tarihin İzinde: Toplumsal Gelişim Süreçleri
Ahmet KarakuşTarihin İzinde: Toplumsal Gelişim Süreçleri Gönderileri
Tarihin İzinde: Toplumsal Gelişim Süreçleri kitaplarını, Tarihin İzinde: Toplumsal Gelişim Süreçleri sözleri ve alıntılarını, Tarihin İzinde: Toplumsal Gelişim Süreçleri yazarlarını, Tarihin İzinde: Toplumsal Gelişim Süreçleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kozmik Hayat Ağacı Tanrı'nın özelliklerinin görünür dünyasındaki varoluşunu temsil eder. Nedir bu kozmik ağaç? 1 Taç (alçakgönüllülük) 2 anlayış 3 bilgelik 4 Yargı 5 Haşmet 6 güzellik 7 sevecen iyilik 8 tahammül 9 temel 10 Hakimiyet
Hayat ağacında gösterilen her bir dal veya kavram mistik dünyasını besleyen esasları içerir her davranışında 10 ayrı dalın 10 ayrı hikmetini duyumsar dünyevi zorlamalardan uzak tutar. Onlara göre sol dallar dış varlığı ve Negatif enerjiyi sağ dallar ise pozitif enerji olarak belirlenmektedir Taç ise cinsiyetsiz olduğundan alt Dallara rengini biçimini ve enerjisini verir. Talip yani musevilere göre kozmik alemi akıl yoluyla dolaşmalı, kozmik ve temel güç olan 10 ayrı dalın her birinin tanrısaldığını da hiç eksiltmeden duyumsamalıdır Çünkü ruhsal giz böyle istemektedir.
14. YY
Baconun öne sürdüğü bazı görüşler bunun gerçekleşmiş bulunmaktadır. Örneğin " hiçbir hatvan tarafından çekilmeden büyük bir hızla hareket eden taşıtlar yapılabilir. Şoyle ki bir adam aygitin icinde oturur ve bir kolu oynatinca aygitin yapma kanatlari ucan bir kusun yaptigi gibi havada cirpmaya baslar, nehirlerin ya da denizin dibinde hiçbir tehlikeye uğramadan gezinti yapmaya imkan veren aygıtlar yapılabilir."
Din artık herşeydir. Devlettir, ekonomidir, felsefedir, yasam tarzıdır. Hayatın da kendisi olmuştur. Akıl yerini ruha bırakmış, papa denilen birinin her sözü yasa olup çıkmıştır.
Feodal mülkiyet, Marks ve Engels tarafindan mülkiyet tarihinin üçüncü biçimi olarak tarif edilir. Roma fetihlerinin ve buna bağlı olarak tarımın yayılmasının hazırlandığı çok daha geniş bir bölgeye dağılmış olan nüfusun seyrekliği; kentlerin gelişimine uygun bulunmadığı yerlerde yeni bir mülkiyet biçimi olarak feodal mülkiyeti geliştirmiştir.
Tarihteki ilk laik yaklasim olabilir.
Ozaman isa onlara ''Oyleyse Sezarin hakki sezara, tanrinin hakki tanriya verin.''demistir.
Fakir köylü ve köleler, eşkıyalık yapmaya başlamıştır. Öyle ki, bunların en ünlülerinden biri olan Bulma yetkililere bir mesaj gönderir ve der ki: '' Kölelerinizin eşkıya olmasını istemiyorsanız onları iyi besleyin.''
Açlığın olduğu yerde bütün etik değerler iflas eder.
Bu durumda dahi meşruiyet tanrılarda aranmış, yerde insanları sömürenler, günah keçisi olarak da gökleri göstermeye başlamışlar ve böylece işleri oldukça kolaylaşmıştır.
Köle emeğine gereksinim duyulduğu andan itibaren tanrılar gökyüzüne çıkarıldı.