Tarihselcilik: Çelişkiler Bataklığında

Caner Taslaman

Tarihselcilik: Çelişkiler Bataklığında Gönderileri

Tarihselcilik: Çelişkiler Bataklığında kitaplarını, Tarihselcilik: Çelişkiler Bataklığında sözleri ve alıntılarını, Tarihselcilik: Çelişkiler Bataklığında yazarlarını, Tarihselcilik: Çelişkiler Bataklığında yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öncelikle Kuran'daki kıssaların tarihte yaşanmış gerçek olaylar olduğunu düşünüyoruz. tarihselcilik adına Kuran'ın çok büyük bir bölümü mitoloji olarak sunuluyor. Sırf bu bile tarihselciliğe mevcut karşı çıkış için yeter de artar bile.
77 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Tarihselcilerin, İslam'ın tarihsel olarak ele alınmasının hatalı olduğunu söylüyor ve hangi aşama, hangi olgular, hangi derecede tarihsel değişim, ilahi bir hükmü içeriği uygulanmayacak şekilde geçersiz kılar? sorusu çerçevesinde bu görüşü eleştiriyor.
Tarihselcilik: Çelişkiler Bataklığında
Tarihselcilik: Çelişkiler BataklığındaCaner Taslaman · İstanbul Yayınevi · 2016213 okunma
Reklam
77 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Caner Taslaman; İslam'ın tarihsel olarak ele alınmasının hatalı olduğunu söylüyor. Daha çok "Tarihselcilik" adı altında Kur'an ayetlerini "kafalarına göre" yorumlayanları eleştiriyor. Kur'an'ın "günümüz şartlarına uymadığını" iddia edenlerin niyetlerini açıklayarak ayetlerin amaçlarının dar bir kapsamda ele alınmasının yarattığı sorunlara dikkat çekiyor.
Tarihselcilik: Çelişkiler Bataklığında
Tarihselcilik: Çelişkiler BataklığındaCaner Taslaman · İstanbul Yayınevi · 2016213 okunma
Tarihselciliğin en temel eksikliklerinden biri, savundukları yöntemi Kuran'dan temellendirememeleridir. Yöntemi ne zaman temellendirmeye kalksalar Kuran'dan başka türlü anlaşılabilecek bir-iki ifadeyi söylemenin ötesine geçemiyorlar. Aleyhlerinde ileri sürülenlere ciddi tek bir cevaplarını ise görmedim. En çok tekrarladıkları ayet ise Enfal Suresi
Sayfa 49 - İstanbul yayıneviKitabı okudu
Tarihin belli bir ortamında şekillenmiş “tarihsel zihin” (örneğin tarihselcilerin tarihin bu döneminde şekillenmiş Zihni) vahye gidilip düzeltileceğine, tarihin bugününün yaygın kabullerine vahyin üzerinde bir değer verilip, vahyin bunlara uymadığı için “tarihsel” olduğunu söylemekten ibaret yapılan. Toplumun şekillendirdiği akıl Kuran ile düzeltileceğine, Kuran'ı toplumun şekillendirdiği akla uydurmak, Kuran'ın Allah’tan olduğuna inanma iddiasıyla çelişkilidir. Kuran'a ilk karşı çıkan müşrikler, kendi toplumlarının gelenekleri, yani tarihin o döneminde şekillenmiş hayata bakışları temelinde Kuran'a karşı çıktılar, Peygamberimize “Kuran'ı değiştir” dediler. Kuran'ın bu iddiaya cevabı onların kendilerini değiştirmesi gerektiği yönündeydi. Bugün tarihin bu döneminde oluşan kültürel yapıların inşa ettiği zihinleriyle Kuran'ın hükümlerinin uygulanmayıp başka hükümler uygulanması gerektiğini söyleyenler, kendilerini düzeltmek yerine Kuran'daki ayetlerin uygulamasının değişmesini isteyenler, Kuran'a ilk karşı çıkanlara benzer bir yaklaşım sergilemiyorlar mı? Üstelik bugün bunu yapanlar “Kuran Kitabullah’tır" diyorlarsa; bu çelişkileri ortaya çıkarmak gerekmez mi?
Sayfa 24 - İstanbul yayıneviKitabı okudu
Kuran'daki ayetlerin maksadının çok önemli olduğu kanaatindeyim. Birisi “Ayetlerin maksadı içeriğinden daha önemlidir” derse, buna da itiraz etmem. Ayetlerin maksadını bir kenara bırakıp da hile-i şeriyyelere İslam'ı açmak, İslam'ın içini başka türlü bir boşaltma hareketidir. Fakat birisi, “Ben ayetin maksadına bakarım, ayetin içeriği Allah’tan bile olsa bu içeriği boş veririm” anlamına gelecek şekilde hareket ederse “Orada dur” demek gerekir. Allah bazı ayetlerinde “israf etmeyin” gibi hedefleri koymuş, bu hedeflerin içinin nasıl doldurulacağını insanlara bırakmış, bu hedeflere ulaşmanın yol haritasını bütünüyle vermemiştir. Tarihin değişen koşullarında Kuran'ın koyduğu bu tip hedeflere ulaşmak için değişik yollar izlenebilir; bunlar Kuran'ın tarihsel değişimlere uymasında esnek bıraktığı alanlardır. Ama Kuran'ın içerik verdiği, yani yolun nasıl olduğunu tarif edip de “Yap” dediği hususta, bize düşen “İşittik ve itaat ettik” demektir. Aksi davranışta faiz yasağı, namaz emri, zina yasağı, oruç emri gibi hemen her hüküm için bir maksat düşünülebilir ve birileri bu maksatları söz konusu emir ve yasaklara uymadan da gerçekleştirebileceklerini iddia edebilirler. Nitekim benzer örnekler gözükmektedir.
Sayfa 20 - İstanbul yayıneviKitabı okudu
Geri110
106 öğeden 101 ile 106 arasındakiler gösteriliyor.