Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tarihten Günümüze Irak Türkmenleri

Suphi Saatçi

Tarihten Günümüze Irak Türkmenleri Gönderileri

Tarihten Günümüze Irak Türkmenleri kitaplarını, Tarihten Günümüze Irak Türkmenleri sözleri ve alıntılarını, Tarihten Günümüze Irak Türkmenleri yazarlarını, Tarihten Günümüze Irak Türkmenleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Erzurum Mebusu Hüseyin Avni Bey, Gazi'ye Sesleniyor / Musul Meselesi
"Paşa ! Ordunun başına otur, başka işin yoktur. Mukaddes tanıdığın işi ben de tanıyorum; ben de seninle beraber çömez olarak çalışayım. Fakat başkumandanlık vazifeni yerine getir ve hudutlara bayrağı dik; süngünü İngiliz'in gırtlağına daya !"
Sayfa 132 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Kerkük Türk'tür.
Kerkük, Osmanlı yönetimine girmeden önce de Türkmen topluluklarının yaşadığı bölge olduğundan "Gökyurt" olarak isimlendirilmiş ve kayıtlara böyle geçmiştir.
Sayfa 69 - Ötüken
Reklam
Bağdat'ın Fethi
Gerçekten ertesi gün kaleye büyük çapta saldırıya geçildi. Bazı kuleler ele geçirilerek, burçlara bayrak dikildi. Veziriâzam elinde kılıç olduğu halde, askeri ile birlikte kendi tarafındaki kulelere saldırıyordu. Bu sırada anına isabet eden tüfek kurşunu ile vurularak şehit olan Tayyar Paşa'nın ölümü, Sultan Murad'ı büyük bir üzüntüye sürükledi. Padişahın, değerli veziri hakkında "Ah Tayyar, Bağdat kalesi gibi yüz kaleye değerdin!" dediği de pek ünlüdür.
Sayfa 72 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Kerkük, Osmanlı yönetimine girmeden önce de Türkmen topluluklarının yaşadığı bölge olduğundan "Gökyurt" olarak isimlendirilmiş ve kayıtlara böyle geçmiştir.
Sayfa 69 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Mustafa Kemal Paşa 1 Mayıs 1920 tarihinde yaptığı bir konuşmada şöyle ifade etmişti: "Hep kabul ettiğimiz esaslardan birisi ve belki birincisi olan, sınır meselesi tayini ve tesbit edilirken milli sınırımız İskenderun'un güneyinden geçer, doğuya doğru uzanarak Musul'u, Süleymaniye'yi, Kerkük'ü içine alır. İşte milli sınırımız budur..."
Sayfa 147Kitabı okudu
30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi'ne kadar Türk ordularının elinde kalan ve Türklerle meskûn olan toprakların hepsi, kayıtsız şartsız yeni Türk Devleti'nin sınırları içinde kalacaktı.
Sayfa 121Kitabı okudu
Reklam
Kerkük, Osmanlı yönetimine girmeden önce de Türkmen topluluklarının yaşadığı bölge olduğundan "Gökyurt" olarak isimlendirilmiş ve resmi kayıtlara böyle geçmiştir.
Bayat Türk boyundan olan şair Fuzûli, ünlü Bağdat kasidesini bu sırada Kanunî'ye sunarak cihan padişahının Bağdat'a gelişini ölümsüzleştirdi: "Münşi-i hikmet ki çekmiş hâme-i hikmet nigar Safha-i eyyama kılmış sebt-i vasf-ı her diyar"
15 Aralık 1055 Cuma günü, hutbenin Tuğrul Bey adına okutulmasını emreden Halife Kaim, böylece dünyevi saltanatı bırakıp, sadece ruhanî sıfatı olduğunu, liderliği Türk Hakanı Tuğrul Bey'e bıraktığını hukuken de kabullendiğini açıkça gösteriyordu.
Irak'ta varlığını günümüze kadar sürdüren Türklere "Türkmen" denilmesi, aslında altında gizli ve politik manevra yatan bir düşüncenin başarısız bir ürünüdür.
Reklam
"Bizim barış şartlarimiz dünyaca malumdur. Bu şartları müteaddit defalar, müteaddit vesilelerle ilan etmekten geri kalmadığmız için onları herkes bilir. Bizim uğrunda yıllardan beri her türlü fedakarlığa katlandığmız gayelerimiz çok mütevazi ve çok haklıdır. Bu gayeler iki kelime içindedir: Misak- Milli." İsmet İnönü Lozan konferansı
283 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Irak Türkmenlerinin sisyasi tarihlerine ışık tutan ve özellikle 1. Dünya Savaşı sonrası, Türkmen toplumunu günümüze kadar anlatan eser. Kitap Türk, Türkmen tarifi ile başlayıp Irak'da Türklerin tarihi ile devam ediyor. Türkiye'nin bu coğrafyaya olan duyasızlığıda sitem olarak eserde yerini alıyor. #KitapŞuuru
Tarihten Günümüze Irak Türkmenleri
Tarihten Günümüze Irak TürkmenleriSuphi Saatçi · Ötüken Neşriyat · 201710 okunma
Büyük Gazi kurtar bizi yağıların benzinden Kekrük Türk'tür gel ayırma anasını kızından Burada bir gözü yaşlı bağrı taşlı öksüz var Gece gündüz ayrı düşen yurdu için kan ağlar Yer yer soyup Kerkük'ümü çevirdiler soğana Kimsesiz yurt yağlı lokma şimdi boğan boğana Çekemeyiz biz bu derdi içerimiz hep yandı Artık yetiş ölüyoruz bıçak kemiğe dayandı.
Sayfa 178 - Kerkük'lü Nazım Refik'in Atatürk'e ithafen yazdığı şiirKitabı okudu
Kerkük
Savaş aralıksız devam ediyor, kimsenin aklına yemek ve su bile gelmiyordu. Düşman her saldırıdan sonra geri çekilmeye mecbur olunca, topçuları ve zırhlı vasıtaları, öldürücü bir ateş taaruzuna girişiyor ve saatlerce ateş kusuyor, arkasından tekrar piyade taaruzu başlıyordu. Ne var ki 13'üncü Kolordu'nun inadı kırılmak bilmiyordu. Her saldırı İngiliz kuvvetlerine binlerce ölüye maloluyor, arkasından cehennem ateşi tekrar başlıyordu. Siperler kan çamuru haline dönmüş, artık askerin yarasını saracak sargı bezlerini sağdan soldan temin edilen bez parçaları ve hatta ölen askerin fanilası kullanılmaya başlamıştı. 27, 28 ve 29 Nisan günleri açılan bu ölüm pazarı, nihayet kapandı ve 13'üncü Kolordu mevzilerini terkederek, savaşa savaşa Kerkük istikametine çekilmeye başladı...
Sayfa 154 - 1. Dünya Şavasında 13'üncü Kolorduya komuta eden Halil Paşanın bu amansız boğuşmayı bu şekilde dile getirmiştir.Kitabı okudu