Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Taberi Tarihi -1-

Tarihu’t-Taberi - Cilt 1

İmam Taberi

Tarihu’t-Taberi - Cilt 1 Gönderileri

Tarihu’t-Taberi - Cilt 1 kitaplarını, Tarihu’t-Taberi - Cilt 1 sözleri ve alıntılarını, Tarihu’t-Taberi - Cilt 1 yazarlarını, Tarihu’t-Taberi - Cilt 1 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ebu Kureyb bize, Yahya bin Adem, Sufyan bin Uyeyne, Amr bin Dinar ve Said'den radıyallahu anhum ecmain şöyle dediğini rivayet etti: İbn Abbas radıyallahu anh’a: "Nevf, Hızır'ın, Musa'nın arkadaşı olmadığını iddia etmektedir.” dedim. İbn Abbas şöyle dedi: Allah düşmanı yalan söyledi.
Hasan bin Muhammed bize, Davud bin Mihrân, Abdulvâhid bin Ziyâd, Yunus ve Ha­san'ın şöyle dediğini rivayet etti: Yusuf on yedi yaşındayken kuyuya atıldı. Bu olay ile Ya­kub'la buluşması arasında seksen sene geçti. Bu olaydan son­ra da yirmi üç sene yaşadı. Öldüğünde yüz yirmi yaşındaydı.
Reklam
İbn Humeyd bize, Hakkâm, İsa bin Yezid ve Hasan'dan şöyle dediğini rivayet etti: Hasan'a: "Yakub aleyhisselam’ın Yusuf aleyhisselam’a olan hasreti ne ölçüdeydi?" diye soruldu. Hasan: "Onun hasreti çocuğunu kaybeden yet­miş annenin hasreti kadardı" diye söyledi. Ona: "Bundan dolayı sevabı ne kadardı?" diye soruldu. Hasan: "Yüz şehidin sevabı kadardır. Onun Allah hakkındaki hüsnüzannı hiçbir za­man bozulmadı.” diye cevap verdi.
Abdula'Iâ bin Vâsıl el-Esedî bana, Useyd bin Zeyd el-Cessâs, Şerîk, Sâlim ve Saîd bin Cubeyr'den, "Biz seni aramızda zayıf bir kişi olarak görüyoruz” Hûd, 91 ayeti hakkın­da şöyle dediğini bize rivayet etti: Şuayb aleyhisselam, âmâ idi. Abbâs bin Ebî Tâlib bana, İbrahim bin Mehdi el-Missîsî, Halef bin Halife, Sufyan, Sâlim ve Saîd bin Cubeyr'den "Biz seni içimizde zayıf bir kişi olarak görüyoruz" Hûd, 91 ayeti hakkında şöyle dediğini rivayet etti: Şuayb aleyhisselam görme engelliydi.
Muhammed bin Sehl bin Asker el-Buhârî bana şöyle anlattı: İsmâîl bin Abdulkerîm Ebu Hişâm bize şöyle dedi: Abdussamed bi Ma'kıl bana Vehb bin Münebbih'in şöyle dediğine şahit olduğunu nakletti: Allah, Eyyûb'u andığı ve Onu methettiğinde, İblis -lanet üzerine olsun- meleklerin uyum halinde Eyyûb'a rahmet dilediklerini işitti;
İbn Humeyd bana, Seleme ve İbn İshak'tan şöyle dediğini bize rivayet etti: İsmail aleyhisselam’ın on iki erkek evladı oldu. Onların anne­si Seyyide bint Mudâf bin Amr el-Cürhümî’dir. Bunlar: Nâbit, Kayder, Edbîl, Mebşâ, Mesma', Dûmâ, Mâs, Eded, Vatûr, Nefîs, Tamâ ve Kadmen/Kîdmân'dır. Ravi dedi: Rivayete göre İsmail yüz otuz sene yaşadı. Araplar Nâbit ve Kayder'den çoğalıp yayıldılar. Allah İsmail'i, Amalika ve Yemen kabilelerine peygamber olarak gönderdi.
Reklam
Musa bin Harun bana şöyle anlattı: Amr bin Hammad bize Esbat, Suddi'den şöyle dediğini bize rivayet etti: İbrahim aleyhisselam’ın sofrası zengindi, insanlara yedirir ve misafir kabul ederdi. Bir gün insanlara yemek ikram ederken ihtiyar bir adamın sıcak havada yürüdüğünü gördü. Bunun üzerine ona bir merkep gönderdi ve yanına gelmesini istedi. İhtiyar merkebe bindi ve İbrahim'e geldi. İbrahim ona yemek ikram etti. Adam lokmayı ağzına götüreceğine kah gözüne, kah ku­laklarına götürüyor ancak bu denemelerden sonra lokmayı ağzına götürebiliyordu. Lokmayı yuttuktan kısa bir süre son­ra da ifraz ediyordu. İbrahim aleyhisselam, daha önce Allah'tan, kendi­si istemedikçe ruhunu almamasını dilemişti. İhtiyarın bu ha­lini görünce ona: "Sana ne oluyor? Neden bu haldesin?" diye sordu. Adam: "İhtiyarlık bu” dedi. İbrahim: "Kaç yaşındasın?" diye sordu. Adamın yaşı, İbrahim'in yaşından iki yaş büyüktü. İhtiyar adama: "Seninle aramda iki yaş fark var. Senin yaşı­na geldiğimde ben de mi böyle olacağım?" diye sordu. Adam: "Evet, ey İbrahim!" dedi. Bunun üzerine İbrahim: "Allah'ım bu adamın yaşına gelmeden beni yanına al" diye dua etti. Ölüm meleği olan ihtiyar kalktı ve İbrahim'in ruhunu aldı. İbrahim aleyhisselam vefat edince -vefat ettiğinde iki yüz yaşında, bir rivayete göre de yüz yetmiş beş yaşındaydı. Hebron mez­rasında, Sare'nin kabri yanında defnedildi.
İbn Humeyd bize, Hakem bin Beşir, Amr bin Kays el-Mülai, Said bin Beşir ve Kata­de'den şöyle dediğini rivayet etti: Lut’un karısı elçileri görünce kavmine gitti ve: "Bu gece Lut'a bazı adamlar misafir oldu. Onlardan daha güzel yüzlü ve daha güzel kokulu kimse görmedim" dedi. Bunun üzerine süratle Lut'un evine yöneldiler. Lut hızlı davranarak kapıda onları engelledi ve "İşte kızlarım! İsterseniz onlarla evlenin!” Hicr, 71 dedi. Onlar: "Biz seni elâlemin işine karışmaktan menetmemiş miydik?” Hicr, 70 dediler. Meleklere baskın yaptılar. Ancak melekler onları çarparak gözlerini kör ettiler. Onlar: "Ey Lut! Bize sihirbazlar getirdin. Senin gibi bizi büyüleriyle çarptılar. Artık sabah görüşürüz!" diye tehdit ettiler. Ravi dedi: Cebrail, her birinin nüfusu yüz bin olan, Lut kavminin dört beldesini ka­nadının üstüne aldı. Horozların ötme vaktiydi. Semadakiler seslerini duyuyordu. Ve Cebrail beldelerinin altını üstüne ge­tirdi. Bu rivayet Taberi tefsirinde de geçmektedir.
Muhammed bin Abdula'lâ bize, Muhammed bin Sevr Ma'mer ve Katade'den "Bi­zimle Lut kavmi hakkında mücadele etmektedir” ayetine ilişkin olarak şöyle dediğini rivayet etti: Bize anlatıldığına göre İbrahim meleklere: "Ya orada elli Müslüman varsa?" diye söylemiş. Melekler: "Orada elli Müslü­man varsa onlara azap
İbnHumeyd bize Yahya bin Vadıh, Hüseyn bin Vakıd, Ebu’z-Zubeyr, Mucahid ve İbn Abbas'tan, "Haccı insanlara ilan et.” ayeti hakkında şöyle dediğini rivayet etti: İbrahim Halilullah aleyhisselam taşın üzerine çıktı ve şöyle seslendi: "Ey insanlar! Hac size farz kılındı." Bu sesi, kıyamet gününe kadar insanların hacca gitmesi, Allah'ın ilminde takdir edilmiş olan ve babalarının sulbünde veya annelerinin rahminde bulunan herkes duydu ve "Lebbeyk Allahumme lebbeyk!” diye cevap verdi.
33 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.