Sonunda,yavaşça kendimi geri çekip onun gevşemiş kolları arasında uzun uzun yüzüne bakıyorum.Sanki yüzündeki her şey şaşkınlığını vurgular gibi donmuş,sabitlenmiş.Gülümseyerek dudaklarımı aralıyor,nihayet konuşmayı başarıyorum."Giray,seni o kadar çok seviyorum ki beni ben yapan ne varsa her saniye sana dönüşüyor.Bunu hiç söyleyemeceğim sanıp o kadar çok ağladım ki şimdi konuşabildiğime inanamıyorum!Seni çok seviyorum.Sana deli gibi aşığım!Bunu tüm gün haykırmak istiyorum.Anlıyor musun?"
Gözlerimi sıkıca kapatıyor,tek elimi dudaklarımın üstüne bastırıp kendimi yanıltırcasına ağlamaya başlıyorum.Giray,"Seni seviyorum" derken ölüp gitmediğim için ağlıyorum.O yüzüme dokunurken yere yığılmadığım için.Onu reddettiğim,canını yaktığım için...Canım ne kadar yansa da onun canı yandığı için ağlıyorum.Sırf o,dudaklarında eğreti bir kıvrımla aşkını ilan etme cesaretini gösterdi de karşılığını alamadı diye.Asla ona,onu ne kadar sevdiğimi söyleyemeyeceğim diye.Asla bir Ortay olamayacağım için.Asla,gözleri denizleri kıskandıracak sarışın bir oğlum olmayacağı için.Asla,adamın yüzüne dokunan parmakların bana ait olmayacağını bildiğim için.Saçlarının arasına bir kerecik kokumu sindiremediğim için.Kirpiklerinin ucuna,o uyurken birkaç buse konduramadığım için.Aklıma onlarca şey geliyor ama ne kadar ağlasam da düşünsem de acım hiç eksilmiyor.
Allah'ım eğer ben geçmişte deliysem,şimdi bu adam yüzünden bin kat daha deli olmaya başladım.Ne yapacağım ben kendimle?Nasıl bu adamın büyüsünden çıkacağım?Eğer bana ilgisi olsaydı,beni kendine bağlamak için büyü yaptırdığını düşünebilirdim.Oysa adam tutturmuş bir arkadaşlık türküsü...Nasıl arkadaş olabiliriz ki biz?İçine düşeceğim neredeyse!Hem benden arkadaş mı olurmuş?Benim yakışıklılara karşı zaafımı nasıl bilmez?
Bukle,sakin ol,yoksa birazdan sesli düşüneceksin.