Çok büyük umutlarla aldığım kitabı, ne yazık ki yarıda bırakmak zorunda kaldım. Neden yarıda bıraktığımı da açıklamanın yerinde olacağını düşünüyorum.
Orijinal dilinden okunmayan eserler için yapılacak değerlendirmelerin, yazar ve çevirmen için ayrı ayrı yazılması daha yerinde olacağından, yazacağım değerlendirmeyi önce çeviriyi odağa alarak yazacağım.
Çevirmenlik konusunda özel bir ihtisasım olmamasına rağmen, sıradan bir okuyucu olarak çeviriden beklentilerim söz konusu olabiliyor. Bunların başında anlaşılabilirlik var. Söz konusu çeviri ne yazık ki beklentilerimi karşılayamadı. Birincisi, neredeyse kitap kadar büyükçe bir sunuş kısmını içerisinde barındırıyor. Sunuşların öneminin tabiiliği, yazarın meydana getirdiği eserin önüne geçmemeli. İkincisi, eser içerisinde geçen tüm kelimelerin tam manasıyla Türkçe'ye çevrilmesi, önemli terimler söz konusu olduğunda da dipnotlar ile kullanıcıya bilgi verilmesini daha uygun buluyorum. Ancak çeviri boyunca çoğunlukla tam tersi bir çeviri şekli kullanılmış. Bu durum okuma işini oldukça zorlaştırıyor. Hatta bazı yerlerde Latince kelimeler için dipnot dahi yazılmamış. Latince bilenler için sorun olmayacaktır ancak ne yazık ki benim Latince bilgim hiç mi hiç yok.
Eserin kendisine geldiğimizde; kendisine olan büyük merakıma rağmen, çeviri nedeniyle yarıda bırakmak zorunda kaldım. Daha iyi bir çevirisine rastladığımda, tekrardan okumak için sabırsızlanıyorum.