Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Taş Devri Ekonomisi

Marshall Sahlins

Taş Devri Ekonomisi Sözleri ve Alıntıları

Taş Devri Ekonomisi sözleri ve alıntılarını, Taş Devri Ekonomisi kitap alıntılarını, Taş Devri Ekonomisi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
AvustralyalI Aborijinler, son derece kıt ekonomik kaynaklara sahip olan bir halka verilebilecek klasik bir örnektir. Pek çok yerde Aborijinlerin doğal çevresi, Buşmanların- kinden daha zor koşullar barındırır, ancak bu durum belki de kuzey bölgesi için tam olarak doğru değildir... Kuzeybatı Orta Oueensland’deki Aborijinlerin yaşadıkları ülkeden elde ettikleri yiyecek maddelerinin sıralanması bu açıdan aydınlatıcıdır... Bu listedeki yiyeceklerin çeşitliliği etkileyicidir, fakat bu çeşitliliğin bolluğu gösterdiğini düşünerek yanılgıya düşmemeliyiz. Çünkü bu listedeki her yiyecek o kadar az miktardadır ki, ancak çok yoğun bir çaba hayatta kalmayı sağlar
Içinde yaşadığımız Çağ daha önce benzeri görülmemiş bir açlık Çağdır çok büyük bir teknik güce eriştiğimiz bu çağ da açlık kurumsallaşmıştır
Reklam
Her şeyden önce bugün yaşadığımız dünyayı nasıl değerlendirmeliyiz? İnsanlığın üçte biri ila yarısı arasında değişen bir bölümünün her gece aç yattığı söyleniyor. Eski Taş Devri'nde bu oranın çok daha küçük olması gerekir. İçinde yaşadığımız çağ, daha ön- ce benzeri görülmemiş bir açlık çağıdır. Çok büyük bir teknik güce eriştiğimiz bu çağ- da, açlık kurumsallaşmıştır. Bir başka kutsal formülü daha tersyüz edelim-. Kültürün ge- lişmesiyle birlikte açlık miktarı göreli ve mutlak olarak artıyor.
En açık ve dolaysız sonuç, insanların yoğun çalışmadıklarıdır. Yiyecek edinmek ve ha- zırlamak için günde kişi başına düşen ortalama süre dört ya da beş saatti. Dahası, sü- rekli çalışmıyorlardı. Geçim için gerekli maddelerin aranması, aralıklı olarak yapılan bir iştir. İnsanlar o an için yeterince yiyecek tedarik ettiklerinde, geçimlik maddelerin aranmasına da o an için son verilir ve bu durum, kendileri için bol miktarda zaman ayır- malarına olanak tanır. Açık ki gerek geçim sektörü gerekse diğer üretim sektörleri açı- sından karşımızda spesifik, sınırlı hedefleri olan bir ekonomi vardır. Avcılık ve topla- yıcılık yaparak bu hedeflere düzensiz bir çalışmayla ulaşmak mümkündür, dolayısıyla çalışma kalıbı da buna uygun olarak düzensiz bir hal alı
Hakikatin ve insanların çıkarlarının çatışmadığı matematikten farklı olarak sosyal bilimlerde tartışma götürmez hiçbir şey yoktur. Çünkü sosyal bilim insanları karşılaştırır ve onların haklarına ve karlarına müdahale eder. Öyle ki insan akla karşı olduğu için akıl da insana karşı olur
Avcı toplayıcılarda uzmanlaşmanın olmaması zaman eksikliğinden değil pazarın olmayışından kaynaklıdır
Reklam
Hiç kuşkusuz avcılar kampı terk ederler, çünkü etraflarındaki yiyecek kaynakları tüken- miştir. Ama bu göçebeliği sadece açlıktan kaçış olarak yorumlamak, meselenin yalnız- ca yarısını kavramak olur; böyle düşünerek insanların başka yerlerde daha yeşil çayır- lar bulma beklentilerinin genellikle hayal kırıklığıyla sonuçlanmadığı ihtimalini göz ar- dı etmiş oluruz. Sonuç olarak avcıların gezintileri, endişeli bir faaliyet olmaktan çok, Thames Nehri'nde yapılan bir pikniğin bütün özelliklerini barındırır.
Dünyanın en ilkel halklarının pek az şeyi vardır ama yoksul değillerdir......... yoksulluk Her şeyden önce insanlar arasındaki bir ilişkidir, toplumsal bir statüdür ve bu niteliği ile uygarlığın bir icattır
Dünyanın en ilkel halklarının pek az şeyi vardır. Ama yoksul değillerdir. Yoksulluk malların belirli ölçüde az olması anlamına gelmediği gibi araçlar ve amaçlar arasındaki ilişkiler ibaret değildir yoksulluk her şeyden insanlar arasındaki ilişkidir toplumsal bir statüdür bu niteliğiyle uygarlığın bir icatıdır.
Daha kötüsü tüketicinin Özgür tercihi üzerine kurulu olan oyunda Her edinme aynı zamanda bir yoksun kalmalıdır Çünkü ne zaman bir şey satın alınsa onun yerine edinebilecek başka bir şeyden vazgeçilir.
Reklam
Avcı ve toplayıcıların yiyeceği elde etmek için ilkel tarımcılardan daha fazla çalışmaya ihtiyacı yoktur John Mill der ki emekten tasarruf etmek için icat edilen aletlerden hiçbirisi asla kimsenin bir dakika bile emeğini azaltmamıştır
Gerçekten tarım insanlık tarihinde kölece emeğin ilk ürünüdür. Ve ilk katil çiftçi olan Kabil dir
Dışarıdan gelen bir ziyaretçi açısından bu kadar aşikâr olan bir zorunluluk, burada sö- zü edilen halk için kökleşmiş bir alışkanlık olmalı. Maddi gerekliliklerin bu mütevazı- lığı, kurumsal bir nitelik kazanır: Çeşitli ekonomik düzenlemelerde ifadesini bulan po- zitif bir kültürel olguya dönüşür. Örneğin Lloyd VVarner, Murnginleri anlatırken, taşı- nır olmanın, şeylerin yerel düzeni içinde belirleyici bir değer olduğunu aktarır. Küçük şeyler, büyük şeylerden genellikle daha iyidir. Nihai analizde "eşyanın göreli olarak ko- lay taşınır olması”, onun kullanılıp kullanılmayacağının belirlenmesi açısıdan, göreli ola- rak kıt olmasına veya emek maliyetine üstün gelecektir. Çünkü, VVarner "nihai değe- rin, hareket özgürlüğü" olduğunu yazar. Ve VVarner, "toplumun gezici var oluşuna ma- ni olacak nesnelerin yükünden ve sorumluluklarından kurtulma yönündeki (bul arzu- yu", Murnginlerin "gelişmemiş mülkiyet duygusuna" ve "teknolojik donanımlarını ge- liştirmeye ilgi duymamalarına” bağlar
Tarımsal yöntemlerin gerilediği aşikârdır. Toprağın, ekicinin ihtiyaçlarını karşıla- mak için gerekenden daha fazla ürün vermesini sağlamak faydasızdı, zira artık ürün ih- raç edilemediğinden böyle bir şey ne toprağı işleyenin durumunu iyileştirebilir ne de toprağın rant değerini yükseltebilirdi. Dolayısıyla çiftçi, asgari bir özen ve çabayla ye- tiniyor ve ekinleri satma olasılığı, toprak sahiplerini gelişkin ve daha kazançlı yöntem- ler benimsemek konusunda bir kez daha cesaretlendirene kadar agronomik bilim unu- tulmaya terk ediliyordu. Ancak o zaman toprağa sadece bir geçim aracı olarak değil, ay- nı zamanda bir değer olarak bakılmaya başlanacaktı (
Paleolitik hoşnutsuzluğun spesifik olarak antropolojik nitelikteki bir başka kaynağı ise, alanın kendi içinde yer alır ve AvrupalIların, Avustralya Yerlileri, Buşmanlar, Onalar, Yahganlar gibi mevcutavcı ve toplayıcılar hakkındaki gözlemleri bağlamında ortaya çı- kar. Bu etnografik bağlam, avcı-toplayıcı ekonomiye ilişkin anlayışımızı iki şekilde çar- pıtma eğilimindedir.
56 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.