Taş Günceler sözleri ve alıntılarını, Taş Günceler kitap alıntılarını, Taş Günceler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yaşamana değdi mi? Hiç bir tabloya, büyük bir binaya bakıp ya da bir kitaptan bir paragraf okuyup birden dünyanın genişlediğini, aynı zamanda küçülüp mükemmel bir saflıkta olan bir öze dönüştüğünü hissettin mi?
O günlerde bana öyle geliyordu ki, kadınlar yaşamlarındaki maceralar yüzünden baskı görürken, erkekler göklere çıkarılıyordu. Neden? Neden böyle oluyordu? Neden erkekler başlarından geçen maceraların kendilerine kazandırdığı öncelikleri göğüslerinde birer madalya gibi taşıyıp gerine gerine yürüyebiliyorken, kadınlar bu maceraların ağırlığı altında sararıp soluyor, suskunlaşıyorlardı? Kadınların başına gelen olaylar, bir balon gibi şişer şişer, gündelik yaşamlarını kaplar, öyle hızla büyür ve öyle büyük baskı yaparlar ki, zamanın basit ölçüleri bile -saatler, günler, aylar- bunun içinde erir gider.
Bir aile sonsuza kadar peri tozunun içinde gömülü duramaz, bu da yalanların ve ailenin tarihçesine gömülmüş önemsiz, başkalarına anlatmadıkları ayrıntıların açığa çıkması anlamına gelir.
.
Varsayımlarını sorgula, kendine karşı nazik ol, anı yaşa, gevşe, dua et, çığlık at, dünyaya lanet etme, nimetlerini say, bırak gitsin, sadece ol.
...
Geçmişte yaşamış insanların şimdikinden daha basit şeyler yaptığını, değiştirilemez ve asal güçlerle yönlendirildiğini düşünürüz. Atalarımızın bizden daha saf amaçlarla, tek şey doğrultusunda hareket etmiş olduğuna inanırız, sözgelimi ilk bilim adamlarının aradıkları sonuçlara ulaşmaya kendilerini 'adadıklarını', sanatçıların hiç bilmeyen bir 'ilham' ateşiyle çalıştığını düşünürüz. Ancak bunların hiçbiri doğru değildir. Bizden öncekiler, günümüz insanı kadar tuhaf, anlaşılmaz ve dengesiz özlemlere sahiptirler. İster ruhsal, ister cinsel olsun, en ufak bir rüzgar, hatta bize oksijen taşıyan, bizi canlandıran gerçek bir rüzgar bile bizi yolumuzdan çıkarabilir
Yaşam, birbiri ardına gelen tanıklardan oluşur. Galiba yaşadıklarımızı gerçekçi olarak değerlendirebilmemiz için hem bolluk, hem utanç içinde yaşadığımız dönemlerde bizi izleyen, bize ilgi gösteren insanlara ihtiyacımız var. Anılarımız, yaşadıklarımızı gereğinden fazla yüceltir; bu konuda yapılabilecek en nazik yorum bu.
.
Diyelim ki bir resme ya da büyük bir binaya baktınız mı ya da bir kitaptaki bir paragrafı okudunuz ve dünyanın aniden genişlediğini ve aynı anda büzüştüğünü ve mükemmel bir saflık çekirdeğine dönüştüğünü hissettiniz mi?
Ne demek istediğimi biliyor musun? Her şey birdenbire yerine oturuyor, her şey yerli yerine oturuyor.
...
Zamanın nasıl geçip gittiğini hiçbir zaman kolay kolay anlayamamışımdır; başkaları zamanı geçip giden mevsimlerle, bir yılın sona ermesi ve ötekinin başlamasıyla ölçebiliyorlar ve bunu kabullenebiliyorlar, ama ben bunu onlar kadar kolay kabul edemiyorum. Aylar, haftalar, saatler; bedenimizin en güçlü olduğu, duyguların saldırısına en açık olduğu o en değerli yaşlarımız nasıl böyle anlamadan geçer? Bir yaşamı anlatmaya kalkışmak güç bir iştir