Bazen, ama nadiren, şöyle pencere önüne iki küçük saksıda mor menekşe, uçlarındaki boncuklar sallandıkça şıkırdayan bir maşallah, pilli bir radyo hayal eder.
Yıllarca namusumuzla kazanmaya çalıştık nafakamızı. Ne oldu? Hiç. Kocaman hiç. Kursağımızdan adam gibi iki lokma geçmedi. Her gece yarı aç yarı tok girdik yatağa. Biz aç gezinirken millet aldı yürüdü. Şimdi sıra bende.