Milâdi on üçüncü yüzyıla doğru, bu ilk zühd toplulukları İslâm âleminin dört bir yanına yayılarak kendilerine özgü erkâna, hayat tarzına, ahlâk ve ådáb anlayışına, eğitim felsefesinin yanı sıra yarı bağımsız iktisadi altyapıya sahip tarikat ismi verilen yeni sosyal müesseseler tesis etmişlerdir.