Tatlı İntikam Gönderileri
Tatlı İntikam kitaplarını, Tatlı İntikam sözleri ve alıntılarını, Tatlı İntikam yazarlarını, Tatlı İntikam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hayat sevdiğinle birlikte olmamak için çok kısa.
Sayfa 280
Çogu insan, özellikle politika yapıcılar, suçun çogunu yoksulların ve eğitimsizlerin işlediğini varsayiyor. Evet alt tabakalar arasında daha fazla suç var, ancak istatiksel olarak konuşursak, bu sadece alt tabakalar arasında daha fazla insan olduğu için doğru.
Sayfa 137
"Hayat, sevdiğinle birlikte olmamak için fazla kısa,"
Sayfa 392 - EpilasyonKitabı okudu
“Ne çeşit bir öküz, bir kadını beş yıl bekletir?”
"John Locke’un tabuta rasa teorisinin doğru olduğuna inanan ilk kişilerden biriyim.” Derick Latince sözcükleri tercüme etti. “Boş levha mı?” Emma başıyla onayladı. “Kesinlikle. O, her birimizin boş bir levha gibi doğduğumuzu ve kişiliklerimizin, kim olduğumuzun bizi dünyaya getiren insanlar değil de nerede ve nasıl yetiştirildiğimize göre geliştirdiğimizi söyler. ‘İyi’ kan ya da ‘kötü’ kan diye bir şey yoktur, sadece ‘iyi’ ve ‘kötü’ seçimler vardır. Yani damarlarında akanın kimin kanı olduğunun bir önemi yok.”
“kanın önemi yoktur. Kim olduğumuzu belirleyen şey, nasıl yetiştirildiğimizdir."
“ama modern felsefede, kişiliğimizin doğuştan mı geldiği yoksa çevresel şartlardan mı etkilendiğine dair anlaşmazlıklar yaşansa da, bunlar bir insanın çocukken olduğunun tam tersi bir karaktere bürünmesinin epey nadiren yaşandığını ortaya koyuyor. Kişiliklerimizin genç bir yaşta oturduğu görülüyor. Bana bu kadar çelişkili gelmenin sebebi de bu. Benim tanıdığım çocuk, asla senin öyleymiş gibi yaptığın o adama dönüşemez.”
Suçlu insanlar her zaman şaşkınmış gibi davranırlardı, ilk olarak göstermesi en mantıklı duygu buydu. Ancak genelde ifadeyi yüzlerinde, bilinçli olarak yaptıklarından daha uzun süre tutuyorlardı. Gerçek şaşkınlık, dürüst bir tepki olarak bir an görünür ve kaybolurdu.
Deneyimlerine göre, kafadan uzaklaştıkça insanlar bilinçaltlarınm vücut dilini kullanış şeklini daha az kontrol edebiliyordu. Yalanları sık sık öncelikli olarak ayaklar ele verirdi.
“Boynun, vücudundaki en savunmasız yer. Nefesini akciğerlerine, kanını da beynine taşıyor. Kolaylıkla kırılabilir,” diye fısıldadı Derick. “Boynunu bu şekilde bana açtığında, vücudun bana güvendiğini de anlatıyor—”
“Unutmayı dilediğim pek çok şey söylendi bana.”
“Sana söylenen her şeyi hatırlıyor musun?”
“Evet, okuduğum veya yazdığım şeyleri de.”
Derick ona inanamayan bir bakış attı. “Sana söylediğim ilk sözler neydi?”
Emma gözlerini kapatıp dikkatini topladı, sağ elinin başparmağını orta parmağının yumuşak kısmında gezdiriyordu. Derick ona ne söylemişti? “‘Kara sineğe benziyorsun.’”
Tüm zeki insanlarda bir lanet olurdu, o da aptal çenesiyle lanetlenmişti.
"Hiç kimse önem verdiği birileri hakkında endişelenmek, onların nerede olduğunu veya başlarına ne geldiğini merak etmek zorunda kalmamalı.”