Gazzali’ye Reddiye

Tehafütüt-Tehafüt

İbn Rüşd

Tehafütüt-Tehafüt Gönderileri

Tehafütüt-Tehafüt kitaplarını, Tehafütüt-Tehafüt sözleri ve alıntılarını, Tehafütüt-Tehafüt yazarlarını, Tehafütüt-Tehafüt yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Felsefe, dinin arkadaşı ve süt kardeşidir.
İnsan özüyle değil, ancak özüyle birlikte bulunan akıl sebebiyle insandır ve varlık alanındaki her şeyden daha üstündür.
Reklam
Eğer Tanrı'nın aleme ve zamana olan önceliğinin öz bakımından değil, zaman bakımından olduğu amaçlanırsa, o takdirde alemin ve zamanın varlığından önce alemin yok olduğu bir zaman bulunurdu; çünkü yokluk varlıktan önce gelmiş ve Tanrı'yla varlık arasında sonu bulunup, başı bulunmayan uzun bir süre geçmiştir.
Bir insanın bir başka insanı doğurması gibi, hareket ettirilenden önce bir hareket ettiricinin bulunması, öz bakımından değil, ilinti bakımındandır. Yaratılışının başlangıcından sonuna, yani var oluşundan yok oluşuna dek, insanın varlığının bir koşulu olan hareket ettirici ise, işte bu ilk hareket ettiricidir. Aynı biçimde, onun varlığı bü­tün var olanların; göklerin, yerin ve bunların arasında bulunan nesnelerin korunmasının da bir koşuludur.
Sayfa 98
Acele etme ve Tanrı'nın yaratıkları konusunda daha ilk bakışta bir yargıya varma, yoksa yüce Tanrı'nın söz konusu ettiği şu kişilerden olursun; “Ey Muhammed! Size, amelce en çok kayba uğrayanları haber verelim mi? Bu kimselerin dünya yaşamındaki çalaşmaları boşa gitmiştir; oysa onlar güzel iş yaptıklarını sanıyorlardı." (Kehf, 18: 103-104) Yüce Tanrı bizi, gerçekleri gören kişilerden kılsın ve bizden bilgisizlik perdelerini kaldırsın; kuşkusuz Tanrı nimet veren ve cömert olandır. Gök cisimlerine özgü fiiller üzerinde dü­şünmek aslında bunların hükümranlığı üzerinde düşünmek demektir. Nitekim yüce Tanrı, Hz. İbrahim'i bu husustan şu ayetle haberdar etmiştir: “Kesin bilgi sahibi bulunanlardan olması için İbrahim 'e göklerin ve yerin hükümranlığım şöylece gösterdik." (En'am, 6: 75)
Zamanın sonradan yaratıldığı kabul edildiği takdirde, onun başlangıcını oluşturan ucunun, içinde bulunduğumuz şu andan daha uzakta bulunması mümkün müdür, yoksa mümkün değil midir? Eğer bunun mümkün olmadığını söylerlerse, yaratıcının, ötesine geçemeyeceği sınırlı bir ölçü koymuş olurlar ki, kendilerine göre, böyle bir şey son derecede çirkin ve imkansızdır. Eğer onlar zamanın başlangıcını oluşturan ucunun, şu andaki yaratılmış olan ucundan daha uzakta bulunmasının mümkün olduğunu söylerlerse, onlara, yeniden şu soru yöneltilebilir: Bu ikinci ucun ötesinde bir başka ucun daha bulunması mümkün müdür? Evet, karşılığını verirlerse, ki aslında başka türlü yanıt vermeleri de mümkün değildir, onlara şöyle denir: Bu takdirde sonsuz sayıda zaman sürelerinin var olabileceği gerçeği ortaya çıkar ve sizin, gök kürelerinin dönüşleri hakkında ileri sürdüğünüz hususlara uygun olarak onların da sona ermesinin, bu noktadan itibaren mevcut olan zaman sürelerinin var olmasının bir koşulu olduğunu kabul etmeniz gerekir. Sonsuz olan şeyin sona ermediğini söylerseniz, gök kürelerinin dönüşleri hakkında karşıtlarınızı kabule zorladığınız hususları, onlar ele alarak, sonradan yaratılmış zaman sürelerinin mümkün olduğu konusunda, size karşı bir delil olarak getirebilirler.
Sayfa 75
Reklam
196 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.