Kitap hakkında düşüncelerim bazılarına abartı gelebilir ama ben kitabı gerçekten çok sevdim.
İki yazarın da önceki eserlerini okuduğum için yazarların düşünce şekillerini az çok kavramıştım. (Ki John Green her kitapta farklı bir benliğini gösterdiği için onda zorlandım diyebilirim.) Ve okurken bu bilinçle okudum.
Okurken Will Grayson'ların, Tıfıl'ın ve Jane'in hikayeleri ile karşılaştım ve hepsinin bir parçasında kendimi gördüm. Grayson'ın sus ve umursama kurallarında, ö.w.g.'ın depresif hallerinde, Tıfıl'ın enerjisinde kendimi görebiliyordum.
Tümüyle hayatta karşımıza çıkabilecek bir hikaye değil ama sadece belirli bir kaç parçası günlük hayatta var.
Mesela Isaac'ler, sus ve umursama kurallarını fark etmeden uygulayanlar, depresyonda olanlar var. Bir arada olamasalar bile...
Bütün olarak değerlendirip bu çok uçuk bir şey, gerçeklikle alakası yok diyerek kitabı yermenin mantıksız olduğu fikrindeyim.
Zaten bir öneri ile okumaya başlamıştım. Kitaplığımda olduğu için mutluyum.