Tekerrür
Soren KierkegaardTekerrür Gönderileri
Tekerrür kitaplarını, Tekerrür sözleri ve alıntılarını, Tekerrür yazarlarını, Tekerrür yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ben ideaya aitim. O bana el ettiğinde peşinden giderim, randevu verdiğinde gece gündüz beklerim; orada kimse beni yemeğe çağırmaz, orada kimse elinde akşam yemeğiyle beklemez. İdea çağırınca, her şeyi yüzüstü bırakırım ya da daha doğrusu, yüzüstü bırakacak hiçbir şeyim yok, hiç kimseye ihanet etmiyorum ben, ona sadık kalarak hiç kimseyi kedere boğmuyorum, ruhum bir başkasını kederlendirmek zorunda olmamla kedere boğulmuyor. Eve döndüğümde, hiç kimse yüz ifademi yorumlamıyor, hiç kimse tavrımı sorgulamıyor, hiç kimse benliğimden, şahsen bir başkasına veremeyeceği bir izah koparmaya çalışmıyor, mutluluk içinde mi yüzüyorum, yoksa hüzne mi gömülüyüm, hayatı kazandım mı, yoksa yitirdim mi?
Sayfa 146Kitabı okudu
Bitti, sandalım yüzmekte, bir dakika sonra yeniden oradayım, ruhumun arzuladığı yerde, ideaların ilkel bir hiddetle köpürdüğü yerde, düşüncelerin, toplu göç halindeki uluslar gibi güldür güldür ayağa kalktığı, diğer zamanlarda büyük okyanusun derin sessizliği gibi bir sessizliğin olduğu yerde, öyle ki insan kendi konuştuğunu duyabilir, eylem sırf insanın kendi içinde sürüyor da olsa; hayatın her an riske atıldığı, her an kaybedildiği ve yeniden kazanıldığı yerde.
Sayfa 145Kitabı okudu
Yeniden kendimim. Bir başkasının yoldan almak bile istemediği bu "kendilik"e yeniden sahibim. Benliğimdeki çatlak kapandı; yeniden bir araya geliyorum.
Sayfa 145Kitabı okudu
İnsanlarla konuşmuyorum ama yine de hem onlarla iletişimi tümden kesmemek hem de boş laf etmemek için bir sürü şiir, özlü söz, atasözü ve her devirde hayranlık uyandırmış ölümsüz Yunan ve Romalı yazarlardan kısa özdeyişler toparladım.
Sayfa 123Kitabı okudu
Bu insan dili denen şey ne acınası bir icat, bir şey diyor, bir başka şey kastediyor?
Sayfa 120Kitabı okudu
Sorun var, sorunlar ve sorular ardından... :)
Suskun sırdaşım!
Bu ömür canıma tak etti; varoluştan tiksiniyorum, tatsız tuzsuz, ne zindelik veren bir gücü var ne de bir anlamı. Pjerrot'dan daha aç olsaydım, insanların sunduğu izahı yine de mideye indirmezdim. Parmağını toprağa sokarsın, sonra toprağın kokusundan hangi ülkede olduğunu anlarsın: Ben parmağımı varoluşa sokuyorum - hiçbir şey kokmuyor. Neredeyim? Bu "dünya" denen şey de ne oluyor? Bu kelimenin anlamı ne? Beni kim kandırıp bütün bunlara bulaştırdı ve şimdi de orada yaya bıraktı? Ben kimim? Dünyaya nasıl geldim; bana niye bir soran olmadı, neden âdet ve kurallarla aşina kılınmadım da sanki bir insan tacirinden satın alınmışım gibi, öylece bir kademeye sokuluverdim? Adına gerçeklik denen bu büyük teşebbüse neden taraf yapıldım? Neden taraf gerekiyor? Bu özgür bir dava değil mi? Ve şayet öyle olmaya mecbur bırakılacaksam, o vakit başkan nerede, bu konuda bulunacak bir beyanım var? Yoksa hiç başkan yok mu? Nereye şikâyette bulunacağım? Yaşam nihayetinde bir tartışma, görüşümün dikkate alınmasını istirham edebilir miyim? İnsan, yaşamı olduğu gibi kabullenmek zorundaysa, nasıl bir şey olduğunu öğrenmiş olsa daha iyi olmaz mıydı?
Sayfa 119Kitabı okudu
Suskun sırdaşım! Eyüp! diye başlayan mektup şöyle bitiyor
Ben dünyaların sahibi olmadım, benim yedi oğlum ve üç kızım olmadı ama çok aza sahip olan da bir anlamda her şeyini kaybetmiş olabilirdi, sevdiğini yitirmiş olan da bir anlamda oğullarını ve kızlarını yitirmiş gibi olabilirdi ve onurunu ve gururunu, bununla beraber, yaşama gücünü ve anlamını kaybeden de bir anlamda "ağrılı çıbanlara yenik düştü."
Sayfa 118Kitabı okudu
Kısacası anlamak istiyorsanız, nafile uğraşım hakkında bir fikir sahibi olmak istiyorsanız, o vakit şairin kelamının benim düşüncelerime nasıl uyduğunu anlamaya bakınız; diyeceklerimin hepsi bundan ibaret.
Bulutlar bir ileri bir geri süzülür,
Öylesine doygun, öylesine ağır;
Sonra şakır şakır yağarlar üzerimize.
Yerin kucağı mezarları olur.
Sayfa 114Kitabı okudu
Yüce Tanrım, hayal gücüm bana her şeyde yardımcı olamıyor.
Sayfa 113Kitabı okudu