Tepedeki Ev

Susan Howatch

Tepedeki Ev Gönderileri

Tepedeki Ev kitaplarını, Tepedeki Ev sözleri ve alıntılarını, Tepedeki Ev yazarlarını, Tepedeki Ev yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
786 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Tepedeki Ev, neredeyse altmış yılı kapsayan bir süre içerisinde, köklü bir ailenin üç kuşak boyunca yaşadıklarının öyküsünü anlatan karamsar bir kitap. İki evlilik yapmış olan Mark Castallack ve onun dokuz çocuğunun uzun öyküsü anlatılıyor bu kitapta. Açgözlülük, hırs, kıskançlık, entrikalar ve karmaşık aşk ilişkileri ana başlıklarımız. Karakterlerin çoğu iyi kalpli olmaktan uzak ve bu sayede de gerçekçiler. Neredeyse 800 sayfa olmasına rağmen, çok çok sürükleyici, elimden bırakamadığım ve kısa sürede bitirdiğim bir kitap oldu. Bitirince iyi ki okumuşum dedim ve tekrar okuma isteğiyle doldum. Denk gelindiğinde kaçırılmaması gereken bir kitap.
Tepedeki Ev
Tepedeki EvSusan Howatch · İnkilap ve Aka Yayınları · 198415 okunma
Insan yaşlandığı zaman ölmek artık normal bir şeydir. Oysa genç birinin cenazesi bambaşka bir şeydir. Ömrünün ilkbaharında ölen kendi kardeşimin, yirmi sekizinci doğum gününden az önce hayattan ayrılan bu genç insanın cenazesi katıldığım en acı olaydı.
Sayfa 488Kitabı okudu
Reklam
Adalet
Adalet iki başlı canavar ya da yazısı ve turası olan bir para gibiydi. Kendi durumumun adaletini düşünmeye öyle gömülmüştüm ki, bana adaletsiz gelen şeyin başkalarına adil geleceğini, onların haksızlık sayacağı şeylerin ise benim ömrüm boyunca aradığım adaletin ta kendisi olacağını görememiştim.
Sayfa 707Kitabı okudu
Bütün geçmiş kıskançlıklarımın, nefretlerimin, gençlik günlerime hakim olmuş duygularımın cenazesiydi bu aynı zamanda. Boşa geçen bir geçmişin cenazesiydi... Geçmiş mutsuzluklar, geçmiş hatalar! O sabah Zillan'da bütün geçmiş dünyamı gömdüm.
Sayfa 706Kitabı okudu
Bu saati özellikle o getirdiği için ne kadar severdim. Aynı zamanda da o zalim küçük kollar beraber geçirdiğimiz kısacık saatlerin sonunu işaret ettiği için de nefret ederdim.
Sayfa 147 - JannaKitabı okudu
30 yıl boyunca ne beklediğimi bilmeden beklemiştim. Fakat en sonunda beklediğim an gelmişti. Artık geçen otuz yıl bir dakika gibiydi. Çünkü zaman kavramının hiçbir önemi kalmamıştı. Artık genç olmayışımın da önemi yoktu. Bir kadındım... Seviliyordum... Ve karşılığında seviyordum! Aşkımız boyunca, ilkbahar yaza dönüştü. Uzun, yavaş, güzel bir yaza... Bütün dünya yeniden doğmuş gibiydi. Her şeyin anlamı gözümde iki kat artmıştı...
Sayfa 135 - JannaKitabı okudu
Reklam