Bilmem ki muktezâ-yı nizâm-ı cihân mıdır?
Dâim cihânda câhil olur mes'adet-nümûn!
(Bilmem dünyanın düzeninin gereği midir, Hayatta hep cahiller saadet içindedir.)
Zâhirde görüp bizleri sanma ukalâyız,
Biz bir sürü âkil sıfatında budalâyız.
(Bizleri görüp de akıllıyız sanma. Biz, akıllı sıfatında bir sürü budalayız.)
Hak söyleyen evvel dahi menfur idi gerçi
Hainlere amma ki riayet yeni çıktı
(Gerçi eskiden de doğruyu söyleyenlerden nefret edilirdi ama hainlere saygı göstermek, onları koruyup kollamak, onların emirlerine uymak yeni çıktı.)
Bir âcizin ma' îşeti noksân-pezîr olur
Bir zâlimin umûru eder kesb-i fer ü zib
Bir yoksul geçimini sağlayamazken, bir zalimin ise her işi yolunda giderek gelişir, büyür.
noksan pezir: eksilen kesb-i fer ü zib:süs ve parlaklık kazanma