Tespih Ağacının Gölgesinde sözleri ve alıntılarını, Tespih Ağacının Gölgesinde kitap alıntılarını, Tespih Ağacının Gölgesinde en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Etrafım yüzlerce zenciyle çevriliydi; onlar tarlalardaki emekçilerdi, pamuğu toplayanlar, yolları yapanlar, evlerimiz için ağaç kesenlerdi. Yoksuldular, hastalıklı ve pistiler, kimileri tembel ve miskindi ama yaşamım boyunca bana onlardan tiksinmem, içlerinden birinden korkmam, içlerinden birine kabalık etmem gerektiği ya da onlardan birine kötü davranabileceğim, bununda yanıma kâr kalabileceği fikri asla aşılanmadı. Onlar benim dünyama saygısızca dalmadılar, bende onlarınkine dalmadım: Ava çıktığımda bir zencinin arazisine izinsiz girmedim, orası bir zenciye ait olduğu için değil, hiç kimsenin arazisine izinsiz girmemem gerektiği için. Bana zihinsel toplumsal konum ya da refah düzeyi açısından benim kadar talihli olmayanları asla ezmemem, sömürmemem öğretildi. Ayrıca bu herkesle ilgiliydi, sırf zencilerle değil. Bunun tersinin nefret edilesi bir şey olduğu anlamam sağlandı."
Cehennem demek, ebedi bir ayrılık demek. Ne yapmıştı da ömrünün kalanını sevdiği insanlara kavuşma özlemiyle, günümüzü ziyaret etmeksizin, uzun zaman öncesine gizli yolculuklar yaparak geçirmek zorunda kalacaktı?
''Hey Yarabbi, neler öğrendim. Dünyamın altüst olmasını istemedim ama o dünyayı benim adıma korumaya çalışan adama ezip parçalamak istedim. Onun gibi olanların tamamını çiğnemek istedim. Sanırım bir uçağa benziyor: Onlar havanın aerodinamik direnci, biz itme kuvvetiyiz. Birlikte aletin uçmasını sağlıyoruz. Bizim gibilerin sayısı çok fazla olursa burnumuz ağırlaşır, kalkmaz; onlardan çok fazla olursa da kuyruğumuz... Bu bir denge meselesi. Onu alt edemem ama ona katılamam da...''