Bu kitabın ilk 30 sayfasını okumam 3 ay aldı. Bir türlü adapte olamadım. Bunda bir keramet varmış anlamamışım. 26. bölümden sonrası beş üzerinden iki yıldıza yükseltirdi eğer öncesi tahammül edilebilir olsaydı. Sevmedim.
Ana karakterimiz Elena'nın, ablasının müstakbel eşini ayartmaya çalışması yetmezmiş gibi, bu müstakbel eşin sırf sinir etmek için yattığı abilerinin kız arkadaşı "evleniyorsun, senin adına çok mutluyum" diye sırnaştığında ablası bu kıza samimi davranmadı diye Elena ortamı yumuşatmaya çalışıyor ve problem ablasındaymış gibi davranıyor. Bu iki ana karakterin de kişiliklerini ortaya koyuyordur.
Yoo erkek karakterden biraz daha bahset derseniz, Nicholas -Nico, Ace- Russo'nun Elena'nın ablası olan nişanlısıyla arasındaki diyalogu hemen paylaşıyorum.
"Bana tecavüz etmeyeceğini söylemeyecek misin?"
"Hayır."
"Neden?"
"Söz tutmakta pek iyi değilim."
Nico sonrasında kızın tepkisini gülünç buluyor ki zaten bunu kızı başından savmak için söylemiş oluyor. Çünkü o sırada Elena'yı kesmekle meşgul.
Diyeceklerim bu kadar. Kitapla ilgili yazım biçiminden içeriğine kadar çok fazla sorun var. Yaz yaz bitmez ama değmez de.