Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Thecla - Şifacı

Bahaettin Kabahasanoğlu

Thecla - Şifacı Hakkında

Thecla - Şifacı konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
0/10
0 Kişi
Okunma
Beğeni
355
Görüntülenme

Hakkında

Beni en fazla uğraştıran ilk cümlesiydi. 'Konuştuklarından daha çok düşündüğün şeyler için utanmalısın.' Orta ve küçük boy olmak üzere yeşil renkli iki ajanda kullanıyordum. 4. kattaki dairemizin balkonunda çalışma masamın üzerinden küçük yeşil ajandam kaybolduğunda şaşkınlığımı ifade edecek kelime bulamadım. Kimsenin işine yaramayacak bu küçük ajandayı kuşlardan başka alan olamazdı… Azize Thecla'nın, kendisini öldürmek için gelenlerden ışığa karışarak kurtulduğunu düşündükçe ilk aklıma gelen kuşlar oldu. Küçük yeşil bir ajanda ve içinde de Azize Thecla'ya ait notlar… Daha da heyecanlandığımı itiraf etmeliyim. Anka Kuşu gibi Thecla'yı bilen bir kuşun ajandayı aldığına ve sahibine götürdüğüne o kadar inandım ki, başka bir varsayım düşünemedim bile… Mucizeleri ile ünlüydü ve devam ediyor olabilirdi… Bir haftalık bocalamanın ardından kendime geldiğimde sanki küçük yeşil ajanda büyüyerek açılıyordu gözlerimin önünde, hiç aklıma gelmeyen konulardan da bahsederek… Sanki biri bana anlatıyor, ben de çalakalem yazıyordum. Çok üzüldüğüm, acı çektiğim anlar oldu, alevlerin sıcaklığını hissettiğim, vahşi hayvanların yaklaştığını sandığım… Anka Kuşu'na inanıyordum, balkondaki küçük yeşil ajandamı aldığına ve gerçek sahibine götürdüğüne… "Dün, Çok Kötü Bir Şey Oldu", "Fujiwara / Kubilay'ın Kılıcı" ve "Özgecan / Çarşamba Perisi" adlı fantastik romanların yazarından… Ateşlere atılan yanmayan, vahşi hayvanlara yem olmayan Tarsuslu Pavlus'un öğrencisi Azize Thecla'nın hikâyesi… Konya'dan Silifke'ye Tanrı'ya adanmış bir ömür.
Tahmini Okuma Süresi: 15 sa. 33 dk.Sayfa Sayısı: 549Basım Tarihi: 13 Aralık 2016Yayınevi: Librum Kitap
ISBN: 9786056609091Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Türler:
Reklam

Yazar Hakkında

Bahaettin Kabahasanoğlu
Bahaettin KabahasanoğluYazar · 6 kitap
Trabzon’un Yomra İlçesine bağlı Çınarlı Köyünde demir geçmelerle kafeslenmiş küçük pencereleri olan, kapı üzerinde kıvır kıvır koç boynuzu asılan, ocak arkasındaki kül yığını altında uğur getirsin diye sürekli at nalı bulundurulan ahşap taş karışımı kiremit örtülü bir evde doğan yazar, dedesinin anlattığı seferberlik hikâyeleri ve ninesinin bilmeceleriyle büyüdü. Tavuğa “kışşt”, köpeğe “hoşşt” ve arkadaşlarına da “hişşt” demeyi bu yıllarda öğrenen; karayemiş, ıhlamur, dut, defne, akasya, erik, elma ve nar ağaçları arasındaki koşuşturmalarını, çimen çiçek cenneti Harmancık’taki çelik çomak oyunlarını, yağmur dualarını, “mora” adını verdikleri ve kendi tellerine dizdikleri yaban çileklerini, denize giderlerken annesinin “boğulursanız sakın eve gelmeyin” uyarısını, dört yapraklı yoncaları yastığının altına koyarak tuttuğu dilekleri unutamayan, dallar beyaz örtünün altında kamburlaştığında elindeki sapanıyla yollara düşen, gazete kağıdı ve yaprakları sarıp sarmalayarak oluşturdukları topla karanlık iyice çökünceye kadar oynayan, yeri göğü birbirine bağlayan ebemkuşağının altından geçmeye çalışan altı çocuklu ailenin, İsmail’le Hatice’nin üç numarası... Adını, babasının Türk Petrolleri A.Ş. Batman Tesisleri’nde çalıştığı sırada çok sevdiği kan kardeşinden alan Bahaettin Kabahasanoğlu, ilk ve ortaokulu Yomra’da okuduktan sonra Lise ve Eğitim Enstitüsünü Trabzon’da tamamlayarak 1979 yılında Sosyal Bilgiler Öğretmeni olarak göreve başladı. Ortaokuldaki Türkçe Öğretmeni Ayşe Kasapbaşı’nın tatil ödevini sınıfta okumasıyla hayal gücünün farkına varan, Lisedeki şiir yarışmasında aldığı ilk ödülü Mişel Strogof (Jules Verne) sayesinde kalem ve kâğıtla daha da yakınlaşan yazar; öğretmelik görevi sırasında edebi çalışmalarını aralıksız sürdürdü. “Kuzey Haber” ve “Karadeniz Gazetesi”ndeki yazılarının ardından “Uzunsokak” ve “Horon” dergilerini çıkaran ekipte yer aldı. “Fujiwara/Kubilay’ın Kılıcı”yla fantastik seriyi sürdürmek isteyen yazarın; “Aksüt” (Hikâye/MEB Öğretmen Yazarlar Yarışması 1993-Mansiyon), “Denizlerin Dağların Çocukları” (Deneme), “Nesini Seviyorsun” (Şiir), “Yetişmeyen Yetişkinler” (İnceleme Araştırma), “Toplu Oyunlar” (Tiyatro) ve “Dün, Çok Kötü Bir Şey Oldu” (Roman) adlı eserleri yayınlandı. “Yuva” adlı TV dizisinde senarist olarak yer alan Bahaettin Kabahasanoğlu’nun; “Ormanya”, “Tatlı Şubat”, “Haskız”, “Beşik Kertmesi”, “Yağmurcan ile Bircan” adlı oyunları sergilendi, İstanbul Yeşilköy My Showland, AKM, Ankara MEB Şûra Salonunda toplam 13 kez sahnelenen “Bu Toprağın Çocukları/Bir Kurtuluş Destanı“ Müzikali 30.000 izleyiciye ulaştı. “Bir taraf dağ, bir taraf deniz, ortasında biz, biz dağ aslanları, deniz kızları, biz denize benzeriz” sözleriyle yaşadığı coğrafyayı özetleyen, 1996-2010 yılları arasında İstanbul Bakırköy Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü görevini yürüttükten sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı’na geçen, “Gelibolu/İnsanlığın Savaşı Yendiği Yer” ve “Karadeniz/Dansın Doğduğu Deniz” adlı müzikal ve senaryo çalışmalarını da sürdüren, edebiyatla ilgilenmek isteyenleri “tek yapmamız gereken 29 harfi yan yana getirmek” diyerek yüreklendiren yazar evli ve iki çocuk babasıdır.