Thomas More ve Ütopyası
Karl KautskyThomas More ve Ütopyası Gönderileri
Thomas More ve Ütopyası kitaplarını, Thomas More ve Ütopyası sözleri ve alıntılarını, Thomas More ve Ütopyası yazarlarını, Thomas More ve Ütopyası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Şimdi de bu heriflerin bende gördükleri ve bu yüzden beni kınadıkları sonuncu hataya, yani benim ciddi konular arasına gülünç fıkralar, nükteler ve eğlendirici anekdotlar katma hatama gelelim. Horatius şöyle der: riden- tem dicere verum (quid vetat) - insan hakikati niçin gülerek söylemesin ki! Görüşlerini ciddi ve resmi şekilde vaaz etmektense neşeli bir tarzda açıklamak benim gibi işinin ehli olmayan birine daha çok yakışabilir.”
“Utopia”nın Platon’un “Devlet” adlı eserinden etkilenmiş olduğunu itiraf etmekten kaçınmak mümkün değildir.
Kralların kendi mülklerine dayanan nüfuzu dünya ticaretinin gelişmesi oranında azalmaya başladı. Para, giderek iktidarlarının temeli haline geldi. Önem ve otoriteleri büyük ölçüde ordularına ve sahibi oldukları saraylara dayanıyordu. Her ikisi de pahalıya, çok pahalıya mal oluyordu. Feodal savaş stratejisinin yerine, zengin kentler tarafından geliştirilmiş, bundan üstün, yeni bir strateji geçti. Bu kentler disiplinsiz şövalyelerin karşısına sıkı disiplinden geçmiş piyadeyi çıkarmakla kalmayıp yeni teknik kazanımlardan da yararlandılar ve topçu birlikleri sayesinde şövalyelerin yüreğine korku saldılar.
Kentin dili tüccarlann ve aydınların dili olur. Bu dil latincenin yerine geçmeye ve yazı dili olmaya başlar. Ama köylü lehçelerini de yavaş yavaş ortadan kaldırır: Böylece ulusal bir dil oluşur.
müsebbib
"Her gün gözlerimizin önünde olup bitenlere bakalım. Halkın yoksulluğa düşmesinin baş müsebbibi aristokratların çokluğudur. Bu yararsız, bu bal vermez arılar başkalarının alın teri ile geçinmekte, topraklarında çalışanlardan daha fazla yararlanabilmek için onları derisine kadar yüzmekte, bunun dışında başka gelir kaynağı bilmemektedirler. Ama iş keyif için para harcamaya geldiği zaman yapmayacaklari yoktur. "
Aynı, aynı, aynısı bizde de var :)
"mezarsız ölünün kefeni göklerdir;her yerde tanrıya giden bir yol vardır."
Her türden canlıyı açgözlü veya obur yapan tek şey yoksulluk korkusudur ancak insandaki açgözlülüğün nedeni korkunun yanı sıra gururdur; elindeki bollukla gösteriş yaparak başkalarına üstünlük taslamaktan keyif alır.
Mutsuzluk gibi mutluluk da genellikle insanların yaptıklarının ve yapamadıklarının sonucu olarak ortaya çıkar.
Milyonlarca çocuğu bozucu, körletici bir eğitimin pençesinde bırakıyorsunuz.
Erdem çiçekleri açabilecek bu körpe fidanlar gözlerinizin önünde kurtlanıyor; büyüyüp suç işledikleri zaman, yani içlerine çocukluktan giren kötülük tohumları acı meyvelerini verdiği zaman ölüm cezasına çarptırıyorsunuz onları. Sizin yaptığınız nedir, biliyor musunuz?
Asma zevkini tadabilmek için hırsızlık yaratmak.