Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tih'ten Çıkış

Muhammed Kutub

En Eski Tih'ten Çıkış Gönderileri

En Eski Tih'ten Çıkış kitaplarını, en eski Tih'ten Çıkış sözleri ve alıntılarını, en eski Tih'ten Çıkış yazarlarını, en eski Tih'ten Çıkış yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan Rabbani silm'e yani Lâ ilâhe illallah Muhammedun Rasulullah'ın gerçek mahiyetine bütünü ile girmediği sürece de gerçek anlamı ile Tih'ten çıkamaz.
Bugün müslümanların vakıası İslâm'ın gerçeğinden çok uzaklardadır.
Reklam
"La ilâhe illallah"ın gereklerini tasavvur konusunda görülen bu sapmalar; tıp, astronomi, kimya, fizik, matematik, coğrafya ve buna benzer ilim dallarının - yeryüzü ile ilgili ve dünya hayatı ile alakalı olduklarından ötürü- ihmal edilmesi sonucunda bütün alanlarda müslümanlar geriledi.
Müslümanları yok etmek maksadı ile yeryüzünün her tarafında girişilen bütün çabalar, daha sağlam, daha dirençli, daha uzun nefesli ve yeryüzünde Allah'ın dini ile Allah'ın düşmanları arasında cereyan eden savaşın gerçek mahiyetini daha çok anlayan nesiller ortaya çıkarmaktan başka bir sonuç vermeyecektir.
Sayfa 141Kitabı okudu
Bu ümmet Tîh’e girince...
Fiilen toplum çözüldü ve haram olan şeylere mübah gözü ile bakmaya başladı. Mübah olan şeyleri tepkici bakışlarla görmeye koyuldu.
Bu ümmet Tîh’e girince...
Artık mesele: İnsanlar haram olanı mübah görmek cesaretini nasıl görebildi meselesi olmaktan çıkmış; Din mübah olması gerekeni ne diye haram kılmış meselesine dönmüştü.
Reklam
Açık Konuşan Bir Oryantalist
“Toplumu ve Kültürü ile Yakın Doğu” adlı eserinde şöyle demektedir: Biz, girdiğimiz bütün İslâm topraklarında İslâm’dan önceki uygarlıkları çıkartmak amacı ile toprağı eşeleyip durduk. Tabiatıyla bizler Müslümanların İslâm’dan önceki inançlara dönmesini umut etmedik, ama İslâm’a bağlanmak ile bu uygarlıklara bağlanmak arasında gidip gelmesi bile bize yeterlidir.
Artık mesele: İnsanlar haram olanı mübah görmek cesaretini nasıl görebildi meselesi olmaktan çıkmış; Din mübah olması gerekeni ne diye haram kılmış meselesine dönmüştü.
Dünya ile ahireti birbirine bağlayan ve Peygamberimiz’in ifadesi ile dünyayı ahiretin “tarlası” sayan dünya-ahiret kavramı, yerini; dünya ile ahiret arasına kesin bir ara kesit koyan, bu iki âlemi birbirine karşı kutuplaştıran ve zıtlaştıran bir anlayışa bıraktı. Öyle oldu ki, dünyayı isteyenler ahireti terk ettiler, ahireti isteyenler de dünyayı terk ederek “bir lokma, bir hırka” ile yetinmeyi benimsediler.
Ümmet bütün varlığı ile gerçekler aleminde yaşıyor, adeta ideal alemde kanat çırpıyordu. Bugüne gelince...Gerçek, ideallerden ne kadar da uzaktır! Hatta gerçeğimiz, bu ümmetin daha aşağısına düşmesi caiz olmayan asgari sınırdan bile ne kadar uzaktır!
169 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.