Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tiyatro ve Tesiri

Necip Fazıl Kısakürek

En Yeni Tiyatro ve Tesiri Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Tiyatro ve Tesiri sözleri ve alıntılarını, en yeni Tiyatro ve Tesiri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan ruhunun baş temeli trajedidir. Komedi; evet komedi, -biraz sonra Şarlo misalinde göreceksiniz- trajediyi de aşabilir; fakat, muhakkak trajedi olarak... Yoksa, bizim İbişler gibi, ayağı kayar, düşer... Bilmem ne olur. Yani, bağırsaklarımı titretmeye mahsus gülüş, insani değildir. Binaenaleyh, hiçbir zaman komedi, trajedinin makamında oturamaz.
"Tiyatro, emsalsiz bir telkin kürsüsüdür. Onun bütün hakkını verdikten ve kendine mâl ettikten sonra, Asv tâbiriyle; Hikmet, müminin yitik malıdır, nerede bulursa alır. Fakat o öyle bir alışır ki, kendisinin malı kılar. Böyle bir maliyet hesabıyla tiyatroyu aldıktan sonra, onu dâvamızın kürsüsü halinde getirsek (sinemayla beraber) daha ne isteriz?
Reklam
Bu memlekette konuşabilmek için iki şey olmak lazımdır; ya fedailiğe karar verip başını vermek yahut adını divaneye çıkarıp istediğini konuşmak…
Avrupa'da şahıslar zeki değildir, cemiyet zekidir. Bizde şahıslar zekidir, cemiyet ahmaktır.
Reklam
Onun için, biz ummayalım ki, yok şu barışçı kuvvet geldi, o geldi, bu geldi; o arkasını döner Türk'ü öyle öldürürler. O da ben görmedim, der.
Seyircinin zaman-mekan vahdeti ayrıdır, onunki ayrı... Bu büyük bir keşif; sanat sahasının en büyük keşiflerinden biri...
Reklam
Bir misal size: Bir gün, ben Ankara hapishanesinde -çünkü Üniversite hayatından çok olduğu için hapishane hayatım, misallerimi ordan almaya mecburum - bir Albayla karşılaştım. O zaman bir Amerikan usûlü Açık yaka-kapalı yaka filan Konuşuluyor, bütün bunlar. Dedim ki: -Albayım bu nedir, bu hâl, sizin böyle kılığınızda? Düğmelerini koparmış, öyle duruyor Daha rahat -Sen Altun orduyu idare etmiş bir milletin çocuğusun! Amerikalının tarihi senin yanında nedir? Uşağının tarihi kadar değildir. Sen ondan dolar alırsın, fişek alırsın, tüfek alırsın, top alırsın! Talim ve terbiyeyle, kılık alır mısın? Bugün zavallı Avrupanın hâli de budur. Bu, çok ince bir mesele
Bir misal size: Bir gün, ben Ankara hapishanesinde -çünkü Üniversite hayatından çok olduğu için hapishane hayatım, misallerimi ordan almaya mecburum - bir Albayla karşılaştım. O zaman bir Amerikan usûlü Açık yaka-kapalı yaka filan Konuşuluyor, bütün bunlar. Dedim ki: -Albayım bu nedir, bu hâl, sizin böyle kılığınızda? Düğmelerini koparmış, öyle duruyor Daha rahat -Sen Altun orduyu idare etmiş bir milletin çocuğusun! Amerikalının tarihi senin yanında nedir? Uşağının tarihi kadar değildir. Sen ondan dolar alırsın, fişek alırsın, tüfek alırsın, top alırsın! Talim ve terbiyeyle, kılık alır mısın? Bugün zavallı Avrupanın hâli de budur. Bu, çok ince bir mesele
Devlet tiyatrosunu, Karl Eber isimli bir mütehassıs emrinde kurdurdular. Ve gayet sun'i bir hava içinde işin akademik tarafları Muvaffak da oluyorlar. Fakat dikkat ederseniz, kurulduğu günden bugüne kadar muayyen bir nivo-vasat üzerinde ine ine gidiyorlar. Bir sanat vecd ve fışkırışı yok İstanbul'da oluyor, orda olmuyor; çünkü nihayet şahsı hakkında mâkûs, ters düşündüğüm halde, burada Muhsin vardı. O, sanat bakımından vecdli bir adam
Şimdi; şehir tiyatrosu birtakım alaylı adamlarına rağmen ufak tefek birşeyler göstermiş; fakat hiçbir zaman ne bir sanat ideolojisine, ne de cemiyetine bağlı ruhi köke malik olamamıştır.
Benim tiyatroya sarkışım şöyle oldu: Giresundaydım; bunlar bir turneye geldiler oraya. Çok eski tarih, 20 küsur yaşlarında filandım. Muhsin orada Strindberg'in Cehennem diye tercüme ettiği Baba isimli eserini oynuyor. Muhsini gördüm ve hakikaten raşe-titreme hissi duydum. Çünkü Avrupa'da komedi fransez'den çıkmazdım,
271 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.