"Endüstri devriminden sonra yoksulluk sadece kollektif bir aptallığın sonucudur. Duyarlılık, insanlarda yoksulluğu kaldırma isteğini uyandırır, akıl ona bu işte yol gösterir, cesaret de bu yolu benimsemeye götürür "
İri gövdeli, tok sesli. buram buram toprak kokan
bir halk adamı. Canlandırılacak köy anlayışIyla «dev·
rimci eğitim imecesi>nin yaratıcısı. Çağdaşlaşmaya
dönük çabaları tabana oturtan adam ...
Halkın halkça değerlendirmesiyle : TONGUÇ
BABA.
Tonguç'a göre biz bir «Canlandırılacak köy> sorunuyla karşı karşıyayız. «Köy meselesi bazılarının zannettikleri gibi mihaniki bir surette köy kalkınması değil, manal ve şuurlu bir şekilde, köyün içten canlandırılmasıdır. Köylü insanı, öylesine canlandırılmalı ve şuurlandırılmalı ki onu hiçbir kuvvet, yalnız kendi hesabına ve insafsızca istismar etmesin. Köyün sakinlerine köle ve uşak muamelesi yapamasın. Köylüler şuursuz ve bedava çalışan birer iş hayvanı haline gelmesinler. Köy meselesi, köyde eğitim problemleri de içinde olmak üzere bu demektir. (Canlandırılacak Köy).
«Köyün (ulusun) canlandırılmasına emeğini katmayanlar, bu amacı gerçekleştirmeye çalışanların yollarını kesmek gafletini gösterenler, bir içten yıkılışın ıstırapları içinde kıvrana kıvrana alınları lekeli olduğu halde, ortadan silinip gideceklerdir.»
Laik, çağdaş ve ulusal eğitimden geçmeyen kafalar, yeraltı, yerüstü zenginliklerimizi değerlendiremez, toplumun yararına işleyen akılcı bir düzen kuramaz, tutumsal bağımlılıktan kurtulamazdı.
Yüzbinlerce tuğla pişiren, yüzlerce barınak kuran, kilometrelerce ötelerden kanallarla su getiren, bozkırları göğerten, ışığa kavuşturan insanlar, yeni bir kurtuluş savaşının erleri gibi toprağı vatanlaştırıyorlardı.
Çok kısa sürede (5-6 yıl), yüz on yılda yetiştirilen öğretmen sayısı aşıldı. (6000 den 26.000'e ulaştı bu sayı). Okul sayısı da (5 bin) den, (17.000) 'e çıktı Öğrenci 380 binden, (1,5) milyona ulaştı. (9000) eğitmen, (600) köy sağlıkçısı yetiştirildi. Egemen güçleri çileden çıkaran hızlı gelişme dönemine girmiştik.
Meclisteki toprak ağaları ayaklanmış, iktidar partisi içinde çatlama olmuştu. Emin Sazak Ağa «Bütün köylülerin okutulması ne demek ? Tehlikeli bir gidiş bu» diyordu.