Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Köy Enstitüleri - Devrimci Eğitim

Tonguç Yolu

Mehmet Başaran

Tonguç Yolu Gönderileri

Tonguç Yolu kitaplarını, Tonguç Yolu sözleri ve alıntılarını, Tonguç Yolu yazarlarını, Tonguç Yolu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aldı Russell: "Genellikle korku insana büyüklerce aşılanır. Gösteriş olsun diye korkmaz görünme, korkuyu baskıyla yenme bir değer taşımaz. Önemli olan korkuların içten yenilmesidir. Kadınlar erkekler korkusuz yaşıyabilecek şekilde eğitilebilirler. Her çeşit düşünceye, kımıltıya karşı uygulanan aşırı sertlik bir korkaklık belirtisidir. Yiğitlik, insanın kendine olan saygısı ile, kişisel duygulardan sıyrılmış bir hayat görüşü bileşimi olmalıdır.» Aldı Tonguç: « Enstitülü haksızlığa, kötülüğe boyun eğmez, bunları gidermek için gerekirse savaşır, bir parazit gibi başkalarının veya milletin sırtından geçinmek isteyenlerden iğrenir. Yalnız emeğine güvenir. Açık yürekli olmayı, mertliği ilke bilir. Modern yaşayışın zorluklarıyle uyuşmayan davranışlarla, bunların eski kuşaklar üzerindeki etkileriyle çarpışır... (Köy Enstitüleri II. Sf. 55).
Sayfa 53
*Aldı Russell: «Sağlamlıkla, etkinlikle, çevreyle ilgilenmekle, yaşamanın tadını çıkarmakla açıklayabileceğimiz bir özelliktir eğitimin kazandırmasını beklediğimiz canlılık..." *Aldı Tonguç: "Başarı çelenklerine bürünen vücutları sağlam, sağlıkları yerinde olan enstitülüler, hayatı seven, ondan zevk alan, yaşamaya doymak bilmeyen, inzi vadan hoşlanmıyan ,onun ruh karartıcı etkilerine kar şi koymayı bilen, kimselerdir."
Sayfa 52
Reklam
Bütün dünyada kentsoyluların geliştirdiği klasik okul çatırdamaktadır.
Sayfa 50
İsmail Hakkı Tonguç
«Yok dedi, demokrasi bu değil. İki çeşidi var demokrasinin: Biri zor olanı, gerçek olanı; öbürü de kolayı, oyun olanı... >> Topraksızı topraklandırmadan, işçinin durumunu sağlama bağlamadan, halkı esaslı bir eğitimden geçirmeden olmaz birincisi, köklü değişiklikler ister. Başka türlü kendi kendini yönetemez halk, çeviremez makinayı. Bu zor demokrasidir, ama gerçek demokrasidir... İkincisi, kâğıt ve sandık demokrasisidir. Okuma yazma bilsin bilmesin, toprağı işi olsun olmasın demagojiyle serseme çevrilen halk, bir sandığa elindeki kâğıdı atar. Böylece kendi kendini yönetmış sayılır. Bu, oyundur; kolaydır. Amerika bu demokrasiyi yayıyor işte. Biz de demokrasinin kolayını seçtik. Çok şeyler göreceğiz daha..." Gördük...
Sayfa 47
Sonu başından beli bir oyundu bu. Egemen güçler korkunç bir cadı kazanı kaynatıyordu: Enstitüler komünist yuvasıydı. Tonguç Moskovadan emir alarak kurmuştu onları. Müdürler, öğretmenler değiştiriliyor, öğrenciler sıkıştırılıyor, listeler düzenleniyor, kitaplar taranıyor, ilk mezunlar beyin yıkayıcı kurslardan geçiriliyordu.. Üniversite vardı, basın vardı, aydınlar vardı ama birinden çıt çıkmıyor gözler önünde bir sürek avıdır gidiyordu. «Köy Enstitülerini Cumhriyetin eserleri içinde en önemlisi» sayan Cumhurbaşkanı bile seyirci idi.
Sayfa 44
Karabekir: «Bir de şu var: Talebeler hep köyden alındığı için, köy-şehir, zengin-fakir ayrılığı yaratılarak yetiştiriliyorlarmış. En büyük tehlike burada. Bu kez okul müdürü yanıtladı: «Bu da yersiz bir endişe efendim, ta başından beri söylenir. Enstitülerin amacı mevcut, hem de korkunç şekilde mevcut köy-şehir farkını ortadan kaldırmak, bütünümüzün kalkınmasına kaldıraç olmak... Eski öğretmen okullarından yetişenler, bu fark yüzünden köylere gitmek istemiyorlar, gönderilenler de, bir yolunu bulup kaçıyorlar. Şartlar, köyü, köyün, içinden aldıklarımızla kımıldatmağa zorluyor bizi... Dedikodular, endişeler, köyün uyanmasını, memleketin bütünüyle kalkınmasını çıkarlarına aykırı gören kaynaklardan geliyor... »
Sayfa 40
Reklam
Nedense..
Kâzım Karabekir'in kaşları çatılmıştı, sert sert: «Hakkı Tonguç için bir marşınız varmış sizin, bir de onu söyleyin bakalım, dedi. Herkes birbirine bakıp kalmıştı. Kimse böyle birşey anımsamıyordu. «Canım, içinde «Köylü efendimiz» filan sözleri geçiyormuş. Ha! dedi Hurrem Arman: Ziraat Marşı... Çocuklar, başlayın!» «Sürer eker biçeriz, güvenip ötesine Milletin her kazancı milletin kesesine Toplandık baş çiftçinin Atatürk'ün sesine Toprakla savaş için ziraat cephesine Biz ulusal varlığın temeliyiz köküyüz Biz yurdun öz sahibi efendisi köylüyüz Marş buydu, salonda da güzel gidiyordu ama, Atatürk'ün adı geçer geçmez, bir el işaretiyle kesmemizi istemişti Karabekir nedense...
Sayfa 36
Uygulama okulu önünde arabalardan inenler yeni Meclis Başkanı Kâzım Karabekir, başkan yardımcıları Şemşettin Günaltay, Feridun Fikri Düşünsel, bir de Denizli Milletvekili Kemal Cemal ile bazı meraklı vatandaşlardı. Ağır ağır, çalışanlara doğru ilerlemeğe başladılar. Yüzleri sert, bakışları soğuk, hatta küçümseyiciydi. «Siz amele misiniz?» «Ne gereği var böyle bir bahçenin ?» «Yövmiyeleriniz ne kadar?» gibi sorular yöneltmişlerdi çalışanlara... Enstitüye her zaman konuklar gelirdi ama bunlar başkaydı, gergin bir hava yayılıvermişti ortalığa. Hayvanat Bahçesi plânı hakkmda açıklamalar yapan öğrenciye Kâzım Karabekir: «Yeter dedi, söyle bakalım size Tarih de okutuyorlar mı? .... «Niye susuyorsun? Size Türk tarihi okutuyor, şerefli mazimizi öğretiyorlar mı? diyorum.» «Soruyu biraz acayip buldum efendim de... El bet okuyoruz, Tarih öğretmenimiz Dil Tarihten Doçent Halil Demircioğlu'dur."
Sayfa 34
İsmail Hakkı Tonguç
« Köyünüzü kökeninizi unutmamalısınız. Kentlerin parıltısı, rahatlıkları gözünüzü almamalı. Ezenlere, sömürenlere katılmamalısınız. İhanet olur bu. Babalarınızın bacağındaki pantolonda şu kadar yama var. Ömürleri boyunca iki büklüm çalışıyorlar da, karınları doymuyor; durumları düzelmiyor... Peki, kim düşünecek bunu? İnsanca yaşamak, daha kırkına varmadan ölüp gitmemek, onların da hakkı değil mi?.."
Sayfa 28
Tonguç'un öğrencilere yaptığı konuşmadan bir kesit.
«Klasik eğitim, halktan kopan, onlar gibi giyinmeyi, iş yapmayı, ayıp sayan adamlar yetiştiriyor. Yaldızlı diplomalarının sağladığı ayrıcalıklarla yalnız kendi çıkarlarını kovalıyorlar bunlar. Anadolu doktorsuz, mühendissiz, teknisyensiz, öğretmensiz.. Çoğunun anaları, babaları da, toplumun kaymağını yiyenlerden. Bir de geldiğiniz yerleri, kendi analarınızı babalarınızı, bacılarınızı kardaşlarınızı düşünün..."
Sayfa 28
63 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.