Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Toplum Açıklama Girişimi Olarak Şehir Teorileri

Korkut Tuna

Toplum Açıklama Girişimi Olarak Şehir Teorileri Gönderileri

Toplum Açıklama Girişimi Olarak Şehir Teorileri kitaplarını, Toplum Açıklama Girişimi Olarak Şehir Teorileri sözleri ve alıntılarını, Toplum Açıklama Girişimi Olarak Şehir Teorileri yazarlarını, Toplum Açıklama Girişimi Olarak Şehir Teorileri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Manifaktür üretim özellikle...
Ticaret ve manifaktür büyük burjuvaziyi yarattı; loncalarda, kentlerde artık eskisi gibi hüküm sürmeyen ama büyük tüccarların ve manifaktürcülerin egemenliğine boyun eğmek zorunda bulunan küçük burjuvazinin toplandığı görüldü”
Sayfa 64
Feodal mülkiyetin feodal yapısına, kentlerde, Lonca mülkiyeti, feodal meslek örgütü uygun düşüyordu”, Bunun sonucu olarak “kırda egemen olan prens, soylular, din adamları ve köylü olarak ayrılması ile kentlerde usta, kalfa, çırak ve az sonra gündelikçinin bir pleb olarak ayrılması bir yana, önemli bir işbölümü olmadı”
Sayfa 62
Reklam
Marx'a göre Roma Imp. çöktüğünde:
Marx’ın belirttiğine göre Roma İmparatorluğunun yıkılışı antik çağ üretim kadrolarının da yıkılışına yol açmıştı, “tarım gerilemişti, sanayi pazar yokluğundan dolayı gerilemeye başlamıştı, ticaret uykudaydı ya da zor yoluyla kesintiye uğramıştı…kırın olduğu kadar kentin de nüfusu azal mıştı. Bu belirli durum ve bu durumdan ileri gelen fethin örgütlemiş tarzı, Cermenlerin askerî örgütlenişlerinin etkisi altında, feodal mülkiyeti geliştirdi”
Sayfa 62
Antik çağ, kentten ve onun küçük toprak alanından hareket ettiği halde orta çağ kırdan hareket ediyordu.
Antik çağın Yunan toplumu Doğu toplum tipinden daha ileri bir toplum modeli olarak ileri sürülmesine rağmen fazla nüfus besleyememesi Marx tarafından üretici güç eksikliği ile açık-lanırken üretim konusunda da bir farklılık ortaya çıkmaktadır.
Sayfa 60
Doğulu toplum-Antik toplum farkı
Doğulu devletlerin elinde, sivil ve askerî kad-roların giderlerini karşıladıktan sonra görkemli ya da yararlı ya-pılara karşılayabilecekleri bir fazlalık buluna biliyordu ve…bu tarım dışı nüfusun…güçlerine halâ tanıklık eden heybetli anıt-ların yapımını sağlıyordu” Buna karşılık antik toplum “nüfusun aşılmaması gereken belirli bir sınırlaması üzerine kuruluyordu. Uygar kalabilmek için pek kalabalık olmamak gerekti. Yoksa özgür vatandaşı köle durumuna getiren o ağır kol işlerine kurban gidilirdi. Üretici güç eksikliği topluluğu belirli sayıda nüfusa bağımlı kılıyordu ve bu sayının sağladığı denge bozulmamalıydı
Sayfa 60
Reklam
Antik çağın Yunan toplumu Doğu toplum tipinden daha ile-ri bir toplum modeli olarak ileri sürülmesine rağmen fazla nüfus besleyememesi Marx tarafından üretici güç eksikliği ile açık-lanırken üretim konusunda da bir farklılık ortaya çıkmaktadır.
Marx'ın Antik toplum için nüfus sorunu düşüncesi:
Marx’ın daha ileri bir toplum modeli olarak kabul etmesine rağmen antik toplumun en büyük açmazı nüfus sorunu olarak görünmektedir. “Kent ile kırın ayrılması, sermaye ile toprak mül-kiyetinin ayrılması olarak, sermayenin toprak mül kiyetinden ba-ğımsız varlığının ve gelişmesinin başlangıcı olarak, tek temeli emek ile değişim olan bir mülkiyetin baş langıcı”olmasına rağmen belirli bir sayının üstündeki nüfusu besleyememektedir.
Sayfa 60
Kölelik, Marx’a göre “birçok aşiretin sözleşme yoluyla ya da fetih yuyla bir tek kent (ville) halinde birleşmesinden ileri gelen ve köleliğin varlığını sürdürdüğü” antik şehirde “iş bölümü daha o zamandan pek ileri gitmiştir”. Ama ne var ki “antikitede kent zanaatları ve ticaret horlanmakta ve tarım yüceltilmek”tedir.
Antik Yunan şehrine gelince “burada temel, toprak değil, kırsal nüfusun (toprak sahiplerinin) zaten yaratmış bu lunduğu yerleşme yeri (merkez) olan kenttir. Tarlalar kentin arazisi olarak görülür; öteki durumda olduğu gibi, köy, toprağın salt bir eklentisi olarak görülmez”. Marx için “toplumun karşılaştığı güçlükler, yalnızca toprağı daha önce işgal etmiş olan, ya da işgal ederken top luluğu hu-zursuz eden öteki topluluklardan” geldiği için “savaş herkesi ilgilendiren büyük görev, büyük komünal bir uğraştır…bu yüzden topluluk daha baştan, savaşçı temeller üzeri ne, savaşçı, as-kerî bir güç olarak örgütlenir”, bu yüzden “yerleşmenin kent-lerde yoğunlaşması bu savaşçı örgütlenmenin temelidir”.
Reklam
Marx görüşü gereği burjuva toplumuna geçişte izlenmesi gereken özel mülkiyet ve iş bölümü ile ilgili özellikler Doğu toplumunda bulunmayınca, bu özelliklerin ilk belirtilerini bulduğu antik toplumu Doğu toplumlarının ilerisine koymakta -dır. Gerçi zaman olarak antik toplum Doğu toplumundan sonra şekillenmiştir. Ama Batı’nın gelişme çizgisinde özel anlamı olan antik topluma ve şehrine özel bir yer verebilmek için tarihte ilk şehirlerin ortaya çıktığı Doğu uygarlıklarını kır ile şehirin ayrılmamış birliği saymak ve mevcut şehirlerini de karargâh ya da konak yeri olarak kabul etmek suçlamaya dö -nüşmektedir.
Marx’a göre gerçek anlamda şehir antik Yunan’da ortaya çıkmıştır. Bu ilk bakışta oluş çizgisini Yunanlılıkla başlatan Batı düşüncesi için şa-şırtıcı değildir. Antik Yunan ve sonra Roma, Marx’ın gözünde, toplum sıralanmasında olduğu gibi, asyatik toplumdan (ATÜT) sonra geldiği üzere, Doğu toplumundan daha ileri bir toplum modelidir. Marx’ın bu yaklaşımında Doğu uygarlıklarının Batı’nın kaynağında bulunduğu gerçeği inkâr edilmemekle birlikte, antik çağla ATÜT’ün aşıldığı inancı bulunmaktadır. Kır ile şe hirin en belirgin ayrılığı bunu göstermektedir. Bu ayrımlaşma giderek sonunda en farklılaşmış bir biçimde kendisini burjuva toplumunda sınıf çatışmaları olarak gösterecektir.
Sayfa 56
Batı’nın oluşumunda katkı sahibi olan bu toplum türleri ile Marx’ın tarihî ve toplumsal gelişme ile ilgili görüşleri daha kuşatıcı boyutlara ulaşır. Böylece aşiret tipi toplumun farklılaşmamış üretim ilişkileri ve ortak mülkiyet yapısından Batı’nın farklılaşmış toplumsal yapısına, özel mül kiyete doğru bir gelişme ortaya çıkar. Marx için bu gelişme evrenseldir.
Marx'ın toplum türleri:
Marx’ın 1845’te kaleme aldığı Alman İdeolojisi adlı eserinde iş bölümünün çeşitli evrelerine karşılık olmak üzere aşiret mülkiyeti, antik mülkiyet ve feodal mülkiyet ve şehirle ilintisi- be-lirlenmekle birlikte 1860’ta kaleme alınan “Kapitalizm Öncesi Ekonomi Biçimleri” adlı çalışmasında Batı burjuva toplumuna geliş çizgisinde adı geçen mülkiyet türlerine karşılık olan toplum türlerine iki toplum türünün ilave edildiği görülür: Asyatik toplum ve Germenik topluluk.
İşbölümü ve mülkiyet ilişkisi
Marx’a göre “bir ulusun üretici güçlerinin ulaştığı gelişme derecesi, en açık şekilde iş bölümünün ulaştığı gelişme derecesi ile anlaşılır… İş bölümünün gelişmesinin çeşitli evreleri, bir o kadar, farklı mülkiyet biçimlerini temsil eder”
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.