Toplumsal Ekoloji Ve Komünalizm

Murray Bookchin

En Eski Toplumsal Ekoloji Ve Komünalizm Gönderileri

En Eski Toplumsal Ekoloji Ve Komünalizm kitaplarını, en eski Toplumsal Ekoloji Ve Komünalizm sözleri ve alıntılarını, en eski Toplumsal Ekoloji Ve Komünalizm yazarlarını, en eski Toplumsal Ekoloji Ve Komünalizm yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir toplumun medeniyet seviyesi , kadınlarına nasıl davrandığına bakılarak anlaşılabilir
Charles FourierKitabı okudu
Toplumsal Ekoloji
Toplumsal ekoloji, var olan ekolojik sorunlarımızın hemen hepsinin kökleşmiş toplumsal sorunlardan kaynaklandığı fikrine dayanmaktadır. Bu bakış açısına göre; mevcut toplum ve ona egemen olan akıldışılıklar dikkatli bir şekilde anlaşılmadan, bu ekolojik sorunların çözülmesi şöyle dursun, anlaşılmasi bile mümkün değildir. Daha somut bir şekilde ifade etmek gerekirse, -doğal felaketler sonucu ortaya çıkan ekolojik altüst oluşlar ayrı tutulmak kaydıyla- günümüzde yaşadığımız ciddi ekolojik altüst oluşların temelinde ekonomik, etnik, kültürel, toplumsal cinsiyete dayalı ve benzeri çatışmalar yatmaktadır. Eğer bu yaklaşım, başlıca ekolojik sorunu vahşi hayatın veya bakir doğanın korunması ya da daha genel olarak, yaşadığımız gezegenin “birliğini” sağlamak için Tabiat Ana'yla (Gaia) ilgilenilmesi şeklinde tanımlayan çevrecilere fazla sosyolojik görünüyorsa, bu kişilerin yakın dönemdeki belirli gelişmelere göz atmalarında fayda vardır. Son yirmi yıldır yaşanan büyük petrol sızıntıları, tropikal ormanların ve iliman iklim kuşağındaki muhteşem asırlık ağaçların tahrip edilmesi ve insanların yaşadıkları mekânları sular altında bırakan devasa hidroelektrik santral projeleri -ki bunlar söz edilen gelişmelerin ancak küçük bir kısmını oluşturur- bize, gezegenimizin ekolojik geleceğinin belirleneceği gerçek savaş alanının açıkça toplumsal -özellikle de şirketlerin gücü ile bir bütün olarak insanlığın uzun vadeli çıkarları arasında- olduğunu hatırlatmaktadır.
Sayfa 9 - sümer yayıncılık
Reklam
Toplumsal Ekoloji
Gerçekten de, ekolojik sorunları toplumsal sorunlardan ayırmak -hatta bu ikisinin birbiriyle olan kritik önemdeki ilişkisini küçümsemek ya da bu ilişkiyi yalnızca göstermelik olarak kabul etmek- büyüyen çevre krizinin kaynaklarını hatalı biçimde yorumlamak anlamına gelecektir. Aslına bakılırsa, insanların toplumsal varlıklar olarak birbirlerine nasıl davrandıkları, ekolojik krizi kontrol altına alma açısından kritik bir önem taşır. Bu gerçeğin açıkça farkına varamadığımız takdirde, doğal dünyaya hükmetme fikrini ortaya çıkaran şeyin yaşadığımız toplumun her zerresine nüfuz eden hiyerarşik zihniyet ve sinif ilişkileri olduğunu da göremeyiz. “Büyü ya da yok ol" buyruğunun vahşi rekabetçiliği etrafında yapılanmış olan mevcut piyasa toplumunun kendi kendine işleyen, tümüyle gayri şahsi bir mekanizma olduğunu göremezsek, gittikçe artan çevresel altüst oluşlar için hatalı bir biçimde teknoloji ya da nüfus artışı gibi başka olguları suçlama eğiliminde oluruz. Dolayısıyla, bu altüst oluşların kâr amaçlı ticaret, endüstriyel büyüme için endüstriyel büyüme ve ilerlemenin şirketlerin çıkarlarıyla özdeşleştirilmesi gibi temel nedenlerini de gözden kaçırırız. Kısacası, böylesi bir yaklaşımla vahşi toplumsal patolojinin kendisi yerine bu patolojinin semptomlarına odaklanma eğiliminde oluruz ve çabalarımızı yaraları iyileştirmekten çok onları makyajla kapatmaya yarayan sınırlı hedeflere yöneltiriz.
Sayfa 10 - sümer yayıncılık
Toplumsal Ekoloji
Son günlerde bazı eleştirmenler, toplumsal ekolojinin, ekoloji siyasetinde tinsellik konusunu hakkıyla ele alıp almadığını sorgulamaktadır. Aslında toplumsal ekoloji, var olan tinsel değerlerde köklü bir değişiklik yapılması talebinde bulunan ilk çağdaş ekoloji teorileri arasındadır. Tinsel değerlerdeki bu değişiklik, çağımıza hâkim olan hükmetme
Sayfa 11 - sümer yayıncılık
Toplumsal Ekoloji
Ekolojik hareketin bazı kesimlerinin, panteistik bir "eko-tinsellik” geliştirme ihtiyacını toplumsal faktörleri ele alma ihtiyacından daha öncelikli bir hale getirme çabası, bu kesimlerin gerçeklikle başa çıkma becerisi hakkında ciddi soru işaretleri uyandırmaktadır. Kör bir toplumsal mekanizma olan “piyasanın” toprakları kuruttuğu, verimli arazileri beton yığınlarıyla doldurduğu, hava ve suyu zehirlediği ve büyük çaplı iklim ve hava değişikliklerine yol açtığı bir dönemde saldırgan ve sömürücü bir hiyerarşik sınıflı toplumun doğal dünya üzerindekietkilerini görmezden gelemeyiz. Ekonomik büyümenin, toplumsal cinsiyet kaynaklı baskıların ve etnik tahakkümün -şirket devlet ve bürokrasilerin insanlığın refahına yönelik saldirılarından söz etmiyorum bile- doğal dünyanın geleceğini şekillendirmede kişisel bazdaki tinsel kurtuluş biçimlerinden çok daha etkili olduğu gerçeğiyle yüzleşmemiz gerekmektedir. Bu tahakküm biçimlerine ekolojik krizin toplumsal kaynaklarına meydan okuyan belli başlı toplumsal hareketler ve kolektif eylem ile karşı koymak gerekir, genellikle -bir oksimoron oluşturan-"yeşil kapitalizm” başlığı altına giren kişisel tüketim ve yatirim biçimleriyle değil... Zira her şeyi kendine benzetme yeteneği bir hayli fazla olan mevcut toplumun ticari büyüme için yeni araçlar bulmaktan ve ticari reklamlarda ve müşteri ilişkilerinde ekolojiye dair laf kalabalıklarına yer vermekten başka bir hevesi yoktur.
Sayfa 12 - sümer yayıncılık
Toplumsal ekolojinin kökenleri aydınlanma dönemi ideallerine ve geçtiğimiz iki yüzyılın devrimci geleneğine dayanmaktadır. Kendisinin analiz ve hedefleri Karl Marx'ın gayet anlaşılır bir biçimde fazla geliştirilmemiş teorik çözümlemelerinden, klasik anarşistlerin (özellikle Peter Kropotkin'in) analizlerinden ya da 1936 ile 1937 yılları aradındaki İspanyol Devriminde doruğa ulaşmış olan büyük devrimlerden hiçbir zaman kopuk olmamıştır. Toplumsal ekoloji neoliberalizmin kırkyamayı andıran fikirlerinin, "post-modernizim" ve "post-endüstriyalizm" kılığındaki mide bulandırıcı siyasi merkeziyetçiliğin ve eko-feministler, yaşam tarzı anarşistleri, derin ekolojistler ya da sözüm ona "toplumsal derin ekolojistler" ya da "derin toplumsal ekolojistler" tarafından teşvik edilen "post-materyalist" tinselliğin yararına solun tarihsel geleneklerini karalamak için başlatılacak her türlü girişimden kaçınır.
sümer yayıncılık
Reklam
71 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.