En Eski Toprağın Altında kitaplarını, en eski Toprağın Altında sözleri ve alıntılarını, en eski Toprağın Altında yazarlarını, en eski Toprağın Altında yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tüm mazlumlar birleşip zalimlerin üzerine elleri arkadan bağlı bile yürüse, bugün kanımızı içenlerin, iliklerimizi emenlerin gururunu bir anda yıkarız.
“Fikrin, o ilahi tohumun asla filizlenemeyeceği köle beyinlerinin karanlığında tek bir entelektüel kıvılcım dahi çakmadan, durmaksızın çalışan sefiller, ebedi bir göreve mahkum edilmiş birer Sisifos’tu adeta.”
O canavar ki daha büyümemiş çocukları anaların kucağından koparıp alıyor, efendilerin acımasız dayağını da bu eğri büğrü tünellerdeki kayaların dokunuşunu da aynı metanetle kabul eden kölelere çeviriyordu.
Şili edebiyatının önemli yazarlarından,
eleştirel gerçekçiliğin temsilcisi olarak tanınan #baldomerolillo ‘nun babası José Nazario Lillo Robles ,servetine servet katmak için bir dönem altın madenlerinde çalışmış. Lillo’da gençlik yıllarında madenlerde çalışıp madencilerin zorlu yaşam koşullarına bizzat şahit olduğu için gördüklerini
Öyküler...
Şili Edebiyatı'ndan uzun zamandır okuma yapmadım. O yüzden bu öyküler hem çok dokundu hem de üzerinde düşündürdü. Yazarın özellikle 1867 doğumlu olması benim ayrıca ilgimi çekiyor çünkü o yıllarda yaşamış bir insanın öykülerinde neler anlattığını her zaman merak etmişimdir.
Kitabın içinde çok çeşitli konularda öyküler var ama beni en çok madencilerle ilgili olanlar etkiledi diyebilirim. Ben de hayatımda ilk kez bir öykü yarışmasına katıldığımda konu madencilerdi. Ne çok hikaye çıkıyor düşününce. Bir de 12 Numaralı Kapı öyküsündeki küçük çocuğu düşündüm okurken. Yaşamda ne çok onun gibi hayatı olan çocuklar var, başka çaresi olmayan.
Düşününce yaşamın işçileriyiz bizler de, kimi yerin altında kimi üzerinde mücadele ediyor. Herkesin hikayesi biraz aynı biraz farklı. Kiminin yüzü kömür karası kiminin yazgısı... Günün birinde ise herkesin öyküsü bir yerde son bulacak ama önemli olan bu yolculuktaki manzaramız ve yol arkadaşlarımız olacak belki de kimbilir aklımızda son kalan.
Öykülerdeki o yoksunluk, yoksulluk ve bir şeylerin eksikliğini hissediyorsunuz. Ama insan yaşamın içinde yol almaya devam ediyor. Arzuları, istekleri ve her tür duygularıyla.
Kaderin tersliklerine karşı mücadele içinde olan herkes tarafından terk edilmişliği ve kendilerine karşı her türlü adaletsizliğe, kötülüğe izin verildigini kabul etmek lazımdı.