Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ateş, Dil, Güzellik ve Zaman Üstünden İnsanın Evrimi

Transandans

Gaia Vince

Transandans Gönderileri

Transandans kitaplarını, Transandans sözleri ve alıntılarını, Transandans yazarlarını, Transandans yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanların dünya görüşünü hala gerçeklerden çok, kabile kültürü etkiliyor. Neredeyse bütün dünyanın bilimsel açıdan hemfikir olduğu, insan kaynaklı iklim değişikliğini ele alalım. Bu gerçek Amerikalıları bölüyor bölmesine ama hiç bekleme­diğimiz bir şekilde: Demokratlar ve Cumhuriyetçiler ne kadar eğitimliyse iklim değişikliği konusundaki inançları o kadar ay­rışıyor. Sadece lise eğitimi görmüş Cumhuriyetçilerin yaklaşık yüzde 25'i iklim değişikliği konusunda çok endişeli olduğunu bildirirken, üniversite mezunu Cumhuriyetçilerde bu oran yal­nızca yüzde 8'dir. Daha iyi eğitim görmüş Cumhuriyetçilerin bilimsel uzlaşıdan haberdar olma ihtimali daha fazla olduğuna göre bu oranlar mantığa aykırı gelebilir. Fakat kamuoyu açı­sından baktığımızda iklim değişikliği bilimsel değil, politik bir meseledir. İklim değişikliği bilimi görece yeni ve teknik açıdan karmaşıktır ve birçok Amerikalı, kabile liderlerinin, yani siyasi elitlerin görüşlerini benimser. Cumhuriyetçi siyasi elitlerse bi­limsel kafalı değildir. Daha iyi eğitimli Cumhuriyetçiler iklim değişikliğiyle ilgili bilimsel verilerin yanı sıra, bu konudaki par­tizan mesajlara da daha fazla maruz kalırlar ve araştırmalar ikincisinin daha önemli olduğunu gösteriyor.
Sayfa 279 - domingo yayınları.
Hindistan'da bir adam işini gücünü bırakıp bütün za­manını ruhsal aydınlanma ve gönül gözüyle görme arayışına vakfedebilir. Bu, toplum tarafından kabul gördüğü gibi, insan­lar o kişiye yemek getirerek "yolcuğunda" destek olur; oysa Batı'da aynı adam serserilikten tutuklanabilir. Batılılar, zama­nını üretken geçirmeyen kişilere şüpheyle yaklaşır ve böyle bir yaşam tarzını onaylamazlar. Çalışanlar meşgul görünmek için ellerinden geleni yapar. Avrupa kültürü kurukafa imgeleriyle doludur ki bu imge bize zamanın ne kadar kıymetli olduğunu, bu hayata sadece bir kez geldiğimizi hatırlatır.
Sayfa 258 - domingo yayınları.
Reklam
Yaşadığımız ortamın, icat ettiğimiz zamanın insafına kalma­sı kültürümüzü ve biyolojimizi değiştirdi. Bir zamanlar, dışarı­dan aldığımız ipuçları ve uyaranların doğal dünyadan geldiği dönemlerde, bedenimizin döngüselliğiyle daha uyumlu olan doğal ritimleri muhtemelen daha iyi biliyorduk. Plautus'un iki bin yıl önceki sızlanması anlamlıdır: Zaman size sahip oldu­ğunda yaşamınızı değiştirir. Küçük çocuklar da tıpkı hayvanlar gibi zamanın olmadığı bir dünyada yaşarlar; sadece açlık ya da yorgunluk gibi kendi biyolojik belirtilerinin düzenlediği bir ritme göre dakikalar, hatta saatler boyu oynadıkları oyunun içinde kaybolabilirler. Kültürel zamanı gerçek, nesnel zamanla nasıl eşleştireceklerine dair toplumsal normları öğrendiklerin­ de zihinsel zaman algıları değişir. Bazı kültürlerde zaman ye­tişkinler için bile oldukça esnekken, sanayileşmiş toplumlarda meşgul olmamak suçluluk hissi yaratabilir. Zamanın insanla­rın hayatına hükmettiği ve ince ince planlandığı toplumlarda, "zaman" sözcüğü İngilizcede en fazla kullanılan addır. Amazon havzasında yaşayan Amondawa halkının dilindeyse zaman, ay ya da yılı karşılayacak sözcük bulunmaz.
Sayfa 257 - domingo yayınları.
Saatlerin dikta rejimi insanların yaşam tarzını çarpıcı biçimde değiştirdi.
Sayfa 257 - domingo yayınları.
(..) zaman, biz geçmişte olanları (hatta bizzat tecrübe etmediklerimizi dahi) yeniden ya­şayabilen ve hayali bir gelecekte kendi izdüşümünü görebilen mükemmel zihinsel zaman yolcuları haline gelene dek ataları­mızın topluca inanmayı ve manipüle etmeyi öğrendiği soyut, uydurulmuş bir kavramdır.
Sayfa 245 - domingo yayınları.
bugün sakat değilseniz babanızın bisikleti sayesindedir
Bisiklet coğrafi açıdan birbirine uzak yaşayan topluluklar arasında cinselliği mümkün kılarak yakın akraba evliliklerini önemli ölçüde azalttı.
Sayfa 234 - domingo yayınları.
Reklam
Tarımın tipi de başka toplumsal normları etkiler. Örneğin Çin'de yapılmış bir çalışmaya göre, yağmur suyuna dayalı ta­rım yapan buğday yetiştiricilerine nispeten daha fazla işbirliği yapması gereken ve çok sayıda çiftliği kapsayan karmaşık su­lama sistemleri kullanan pirinç üreticileri daha kolektif düşün­me eğilimindedir. Buğday
ssyfa 220-21, domingo yayınları.
tarım devrimi dönemi, cinsiyete dayalı hiyerarşi
Cinsiyete dayalı hiyerarşi de aynı dönemde ortaya çıktı. Bu­nun bir sebebi, üst bedenleri daha kuvvetli olduğu için toprağı sabanla daha iyi sürebilen erkeklerin gıda kaynakları üzerin­de egemenlik kurabilmesiydi. Erkekler böylesine yaşamsal bir kaynağı kontrol edebilir hale gelince, diğer her şeye de ha­kim olabildiler. Danimarkalı iktisatçı
ssyfa 219-20, domingo yayınları.
Bugün var olan genlerin, insanların, kültür ve teknolojilerin karışımı çeşitliliğini ve karmaşıklığmı büyük ölçüde güzelliğe, biyolojik açıdan ihtiyaç duymadığımız halde sahip olmak is­tediğimiz objelere değer biçme eğilimimize borçluyuz. Ticaret bizi farklı sosyal normlara, genlere ve teknolojilere sahip baş­ka kabilelerle işbirliği yapmaya zorladı. Böylece ağlarımızı ve kolektif beynimizi geliştirdi ve değerli hammaddeler bulmak için çevremizi araştırmaya teşvik etti. Ticaret kültürel evrimi destekler çünkü bir kabilede gelişen ve seçilime uğrayan tekno­lojiler ve davranışlar başka topluluklar tarafmdan yeni seçilim baskılarına uğrar; kültürel karmaşıklığı ve çeşitliliği artıran bu süreç, seçilimin seçilimidir ( "meta-selection" ).
sayfa 201-202, domingo yayınları.
Ticaret daha geniş sosyal ağlar kurmamızı, grupların ve kültürel kurumların büyümesini sağladı ve çetin koşullara karşı dayanıklılığımızı artırdı. Böy­lece atalarımız kıtaları aşıp yeni topraklar ele geçirdiği halde Neandertaller Avrasya'nın ötesine geçemedi.
Sayfa 193 - domingo yayınları.
48 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.