Tuhaf Dergi - Sayı 3 sözleri ve alıntılarını, Tuhaf Dergi - Sayı 3 kitap alıntılarını, Tuhaf Dergi - Sayı 3 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Benim hayatımın amacı ne ve onunla ne halt edeceğim? Bu soruyla boğuşmakla geçti yıllar. Asla istediğim bütün kitapları okuyamayacağımı; olmak istediğim bütün insanlar olamayacağımı ve yaşamak istediğim bütün hayatları yaşayamayacağımı hissettim. Korkunç derecede sınırlıydım. Korkuyordum.”
Kardeşi Theo’nun anlattıklarına göre Van Gogh’un hayata veda ederken son sözleri “La tristesse durera toujours” yani “Hüzün sonsuza dek sürecek” olmuştur.
"Niye gözlerin kapakları var da kulakların yok? Niye istediğim zaman kulaklarımı kapatıp duymak istemediğim sesleri engelleyemiyorum?" (Elias Canetti'nin bir romanından.)
Kadının gözleri yerine saçlarına baksaydı, günün birinde böyle derin düşüncelere dalması gerekmezdi. Olmadı ama ... Gözlerine baktı bir kere. Hem de uzun uzun.
Bir insanı tek bir seçimle sınırlamak, o insana eziyet. Insani tek alana hapsettiklerinde, laf dinleyebileceğini, kontrol edilebileceğini düşünüyorlar. Oysa Insan tek bir seyden ibaret değildir.
Sayfa 15 - Ahmet Mümtaz Taylan-Hakan Günday // İŞTAHKitabı okudu
İmkânsızlık basit bir kelime değil, çok ağır bir kelime aslında. İnsanı büyüten, "olgunlaştıran" dediğimiz şey işte bu "imkânsız" olanla yaşadığı yüzleşmeler. Ne kadar umutlu olursan ol, ne kadar çalışırsan çalış, ne kadar istersen iste, imkânsız diye bir şey var. İnsan bunu zaman içinde ağır ağır öğreniyor, kabul etmekten başka çaresi olmadığını da öğreniyor. Boyun eğiyor. Bu boyun eğiş çok trajik bir şey. Tipkı yoksul bir çocuğun istediği bi şey alınmadığında hiç israr etmeyip hemen boyun eğmesi gibi. Çok aci.
Gerçekten sevilmeye değer şeyleri sadakatle sevmeyi sürdürebilirse kişi,sevgisini anlamsız,değersiz,önemsiz şeylerle ziyan etmezse,zamanla daha çok ışığa kavuşacak,güçlenecektir.
~Theo'ya Mektuplar~
Tuhaf bir mistisizmi vardır Dostoyevski'nin. İnsanın en derin yanlarına ulaşmayı başarmıştır. Arızaları olan bir insandır, sara hastasıdır. Çok aydınlık bir dili vardır ve tercümesi çok zordur. İyi ki son yıllarda Türkçe'ye doğrudan tercüme eden 3çevirmenler ortaya çıktı. Dilerim ki sayıları giderek artar. Psikanaliz teknikleri o kadar içsel ve gözleml o kadar kuvvetlidir ki, onsuz bir dünya tasavvur edemezsiniz. Çünkü yazdıklarıyla bütün insanları ve insanlığı kavramıştır.