“...Bir de Osmanlı zarafetini yansıtan bir cami vardı; ismi Dabakhane Camii’ydi.
Zarifliği caminin mimarisinden ziyade düşüncesindeydi. Dabak işi dericiliktir ve bu işi yapan insanlar haliyle pis kokarlar. İşte o esnaf, bu kötü kokuyla diğer camilere gittiklerinde bakmışlar ki cemaati rahatsız ediyorlar. Sırf o nedenle bir cami, yanında da bir hamam yaptırılmış. Ne ince bir düşünce...”