Türk Adının Anlamı
Tuncer BaykaraTürk Adının Anlamı Gönderileri
Türk Adının Anlamı kitaplarını, Türk Adının Anlamı sözleri ve alıntılarını, Türk Adının Anlamı yazarlarını, Türk Adının Anlamı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türk,teşkilatçıdır;dolayısıyla itaatin,emir-komutanın ne olduğunu bilir.O yalnız olduğunda iyi bir önder olduğu hâlde,başında kendisinden daha üstün yetenekli birisi olduğunda ona severek itaat eder.
Sayfa 57Kitabı okudu
Türk yerini,yurdunu çok sever.Ondan ayrı düştüğünde orasını her zaman özler.
Sayfa 57Kitabı okudu
Türk hiçbir vakitte,bilinen ve yaygın anlamıyla göçebe bir hayatı sürmemiştir.Aksine sevdiği havada yaşamak için iklim değişimlerine bağlı olarak mevsimden mevsime evini göçürmüştür. Evini teorik olarak dört mevsime uygun olarak dört ayrı yere(kışlak,yazlak,yaylak ve güzellik) göçerdi.Fakat yaygın olarak iki yere,genellikle yay(yaz) mevsimini yay-lak (=yayla)’da, “kış” mevsimini de kışlak(kışla)’da geçirir.Kışlaktaki iskân sonradan devamlı hâle geçeceğinden, mesela Özbekçede köy kışlak ile aynı anlamdadır.
Sayfa 56Kitabı okudu
Turkia,daha XII.yüzyıldan itibaren eski Rum diyarının da adı olmuştur.Avrupalı gözlemciler Türklerin gelip yerleştiği bu diyarı “Türklerin Ülkesi”,yani Turkia,Turkie(Türkiye) olarak tanımlamışlardır.Bu sebeple Türkiye adı,üzerinde yaşadığımız toprakları tanımlarken Anadolu kavramından daha eski bir geçmişe sahiptir. Çünkü bu topraklar ancak XIV.yüzyılın ikinci yarısından sonra Anadolu olarak da bilinmeye başlayacaktır.Bu dönemden itibaren Avrupalı gözlemciler,XIX.yüzyıl ortalarına kadar Doğu Anadolu’dan Türkomania diye söz edeceklerdir.
Sayfa 53Kitabı okudu
Türk,âdeta kendisiyle özdeş gibi olan “at”ı erken devirlerde bilip onu çok iyi kullanabilmesi sayesinde,başka milletlere göre çok daha geniş sahalarda hayatını sürdürmüştür.Türk,hayatını sürdürdüğü bu sahalarda binlerce yıl kalmıştır. Fakat erken zamanlardan itibaren bu sahalara yeni gelenler olmuş,kendisi de başka yerlere gitmiştir.Ama,kendisinin öz karakteri gibi gösterilen göçebelik yaygın anlamıyla,sadece bazı tarihî devirler için söz konusu olmuştur. Türk’ün göçebeliği,hayatını mevsimlere göre farklı yerlerde geçirmesinden doğmuştur.
Sayfa 52Kitabı okudu
Zeki Velidi Togan;
“Bize,yani Türk’e Asya’da dahi pek yer vermek istemiyorlar.Öyleyse biz Türkler paraşütle mi indirildik?”
Sayfa 50Kitabı okudu
Türk,mensuplarının konuştuğu dil olan Türkçe ile yakından bağlantılıdır.Türkçe ile ilgili araştırmalar,bu dilin konuşulmasının tarihini, dolayısıyla Türk’ün varlığını çok daha eskilere götürmektedir.
Sayfa 47Kitabı okudu
Türk denince en eski MÖ4000 yıllarından itibaren ortak bir dil konuşan insanlar anlaşılmalıdır.Bu dilde temel olarak tek heceli kelimeler vardır.At, et,it,ot,ok,in,is,ud ve başkaları.Bu heceler sonradan öteki kelimelerin de kökleri olmuşlardır.
Sayfa 47Kitabı okudu
Türkler,kadınıyla,erkeğiyle kendilerine mahsus özellikleri olan,daha sa önemlisi hemen bütün komşularının güzel buldukları insanlardır.Türk’ün güzel oluşunun abartılı bir yanı yoktur. Mücmelü’t-Tevarih,Türk’ün güzel,fakat kan dökücü özelliğinin yıldızına ait bir talihlilik olduğunu belirtmiş idi.Kaşgarlı Mahmud da Türk’ün özellikleri arasında güzelliğini, sevimliliğini ve tatlılığını en başta saymaktadır.
Sayfa 46Kitabı okudu
Türkler bugün yaşadıkları yerlere sonradan mı gelmişlerdir?Yoksa onlar oturdukları yerlerin kendi öz insanları mıdırlar? Yaygın kanaat Türklerin göçebe bir kavim olup,göçlerle dünya yüzünden etkin olduklarıdır.Hatta Barthold’a göre Türk,bir yere yerleşirse,Türk olmaktan çıkarmış. Oysa Türkler bugün üzerinde oturdukları toprakların özellikle İç Asya ve Doğu Avrupa kesimindekilerin,binlerce yıldan beri kendi öz sahipleridirler.
Sayfa 40Kitabı okudu