Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türk Basınında Kalem Kavgaları

Emin Karaca

En Beğenilen Türk Basınında Kalem Kavgaları Gönderileri

En Beğenilen Türk Basınında Kalem Kavgaları kitaplarını, en beğenilen Türk Basınında Kalem Kavgaları sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Türk Basınında Kalem Kavgaları yazarlarını, en beğenilen Türk Basınında Kalem Kavgaları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bedii Faik'ten Necip Fâzıl Kısakürek'e
''Vaktiyle din ticaretinde sömürdüğü biçârelerin paralarını kumar masasında yerken, yakalandığı zaman da: '-Ben kumarın kötülüklerini yakından tetkik ediyordum.' diyebilecek kadar utanmaz bir şarlatandır bu!..''
19 Ocak 1962, Bir Kudurganı İtlâf, Dünya gazetesiKitabı okudu
''Nâzım su katılmamış bir burjuvadır ve en sahte tarafı komünist tarafıdır.''
Sayfa 94 - Peyami Safa, ''Biraz Aydınlık'', Hafta, 15 Temmuz 1935Kitabı okudu
Reklam
Ağır Hakaret :)
''Holding şarlatanlığı ile gazetecilik ayrı ayrı konulardır. Önce okuyun, sonra yazı yazın, sizi 'liberal tosunlar' sizi!''
Sayfa 354 - Uğur Mumca'dan Altan'lara, 27 Ocak 1988Kitabı okudu
''Kemalizmin hiçbir yabancı propaganda tarafından ürkütülemeyecek kadar kudretli ve sağlam olduğuna inanıyoruz. Yoksa sadece mevhum faşizm propagandacılarına karşı değil, aynı zamanda senelerden beri sinsi bir şekilde içimizde çalışan teşkilatlı, müseccel komünist yardakçılarına karşı da savaş açardık.''
Akla En Yatkın Dava
''Bildiğimiz bir şey varsa o da Türkiye'de muvaffakıyetle yürüyebilecek bir tek dava bulunduğudur: O da öz Türk davasıdır.''
Sayfa 115 - Sabiha SertelKitabı okudu
''Eğer hakîkaten faşizmin bu memlekete gelmesini istemiyorsak, medenî cesaret gösterip demokrasinin düşmanlarını teşhir etmeliyiz, bundan inkişaf imkânı vermemeliyiz. Faşizm her şeyden evvel küçük millet istiklâllerinin, demokrasinin düşmanıdır. Hadisat bugün o kadar tebellür etmiştir ki, korkak siyasetlerle susmak, onlara bugün hazırlanmak, yarın yüksek konuşmak imkânlarını verir.''
Sayfa 114 - Sabiha SertelKitabı okudu
Reklam
Şüphe ve İman
''Realiteye inanmayan bir septik kadar, içi boş mefhumlara tapan kör bir iman ehli de ziyan getirir. Sabit sistemlere değil, çeşitli vakıalara ve realitelere inanan adam sâlimdir. Şüpheden doğmayan iman piçtir.''
Sayfa 103 - Peyami Safa'dan Nâzım Hikmet'e, 10 Eylül 1935, Tan gazetesiKitabı okudu
Upuzun Hakaretler
Uzak geçmişte, kalem kavgacılarına göre birbirleri karşılıklı olarak: -Rezil, denî, alçak, hain, dinsiz, ırzsız, akılsız, edepsiz... -Leş kokulu vicdanlı, yılan yutmuş kertenkele... -Amerikan mandacısı, vatan haini... idi. Cumhuriyetin ilk yıllarında, kalem kavgacılarına göre birbirleri karşılıklı olarak: -Müseccel vatan haini, rezilin ihaneti, dolandırıcı... -Uluyan menfur, matbuat dolandırıcısı, Baba Tahir'in melanet çömezi, menfur adam... -Boynunda lanet halkası taşıyan adam, hepsi bir kelime ile alçak... -Su katılmamış burjuva, sahte komünist, provokatör, şarlatan... -Göbels'in müdafaa vekili, faşist, komünist, çıfıt, Bolşevik Dudu, eli maşalı çingene, Selanik dönmesi, derebeyi, sen Türk değilsin, dönmesin, iş adamı gazeteci, müfteri, inkılâp ve rejim düşmanı... idi. 1940'larda, 50'lerde ve 60'larda, kalem kavgacılarına göre birbirleri karşılıklı olarak: -İngilizci, Almancı, faşizm yanlısı, NAZİ taraftarı, vatan haini, Moskova ağzı, totaliter, Türkçü ve ırkçı, komünist edebiyatçısı.... -Sefiller, mahutlar, şüpheli adam, müseccel vatan haini, habis, dolandırıcı, iblis, melun... -Domuz, terbiyesiz yazar, kahpelik, alçaklık, köpek uluması bir kudurgan... -Hırt, kerata, rezil, namussuz, maskara, tonton, birtakım deyyuslar, anası fahişe, çanta hırsızı... idi. Yakın dönemde, kalem kavgacılarına göre birbirleri karşılıklı olarak: -Atatürk düşmanı, gerici, solcu, faşist, komünist, cuntacı, avantacı, Babıâlinin Pravdası, Marksist, dönek, eski Marksist, Ex-Marksist, özel görevli, MİT ajanı, liboş, yağdanlık, abrakadabran, ihale takipçisi, gerzek, iki metrelik cüce, alçak... idi.
''Gâzi Paşa Hazretlerine Mâruzat''
''Kanunî bir şekil ararken, karşımıza Cumhuriyet kelimesi çıkıyor. Bu kelime yerindedir. Bir devlet başkanının seçim sûretiyle mevkîini almasından ibaret şekle zaten Cumhuriyet deniliyor. Demek ki sizin fiilî sûrette taşıdığınız devlet ve millet başkanlığı kanun bakımından Cumhurbaşkanı kelimesiyle ifade edilecektir. Bu kanunî mevkî, milletin gerçek bir rehberi makamında kalmanıza, inkılap hareketini en geniş ve temiz bir memleket görüşüyle idâre etmenize ve ortaklıktaki siyasî ihtiraslara nüfuz ve itibarınızla sed çekerek onun yerine memleket fikrini ve çalışma emellerini geçirmenize en faideli ve hayırlı bir tarzda imkân hazırlayabilir. Bugüne kadar olan büyük başarılarınız, millete, sizden, bundan sonraki mühim çalışmalar için de aynı tarzda bir rehberlik beklemek hakkını vermiştir. Bu rehberliği yerine getirmenin biricik ameli usulü de günlük hadiselerin idaresini mesûl bir hükûmete bırakarak, sizin Cumhurbaşkanı sıfatıyle umumi inklılap hareketinin rehberi olmanızdır.''
Ahmed Emin Bey, 5 Ekim 1923, Vatan gazetesiKitabı okudu
59 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.