Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türk Basınında Kalem Kavgaları

Emin Karaca

Öne Çıkan Türk Basınında Kalem Kavgaları Gönderileri

Öne Çıkan Türk Basınında Kalem Kavgaları kitaplarını, öne çıkan Türk Basınında Kalem Kavgaları sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Türk Basınında Kalem Kavgaları yazarlarını, öne çıkan Türk Basınında Kalem Kavgaları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bedii Faik'ten Necip Fâzıl Kısakürek'e
''Vaktiyle din ticaretinde sömürdüğü biçârelerin paralarını kumar masasında yerken, yakalandığı zaman da: '-Ben kumarın kötülüklerini yakından tetkik ediyordum.' diyebilecek kadar utanmaz bir şarlatandır bu!..''
19 Ocak 1962, Bir Kudurganı İtlâf, Dünya gazetesiKitabı okudu
''Nâzım su katılmamış bir burjuvadır ve en sahte tarafı komünist tarafıdır.''
Sayfa 94 - Peyami Safa, ''Biraz Aydınlık'', Hafta, 15 Temmuz 1935Kitabı okudu
Reklam
''Gâzi Paşa Hazretlerine Mâruzat''
''Kanunî bir şekil ararken, karşımıza Cumhuriyet kelimesi çıkıyor. Bu kelime yerindedir. Bir devlet başkanının seçim sûretiyle mevkîini almasından ibaret şekle zaten Cumhuriyet deniliyor. Demek ki sizin fiilî sûrette taşıdığınız devlet ve millet başkanlığı kanun bakımından Cumhurbaşkanı kelimesiyle ifade edilecektir. Bu kanunî mevkî, milletin gerçek bir rehberi makamında kalmanıza, inkılap hareketini en geniş ve temiz bir memleket görüşüyle idâre etmenize ve ortaklıktaki siyasî ihtiraslara nüfuz ve itibarınızla sed çekerek onun yerine memleket fikrini ve çalışma emellerini geçirmenize en faideli ve hayırlı bir tarzda imkân hazırlayabilir. Bugüne kadar olan büyük başarılarınız, millete, sizden, bundan sonraki mühim çalışmalar için de aynı tarzda bir rehberlik beklemek hakkını vermiştir. Bu rehberliği yerine getirmenin biricik ameli usulü de günlük hadiselerin idaresini mesûl bir hükûmete bırakarak, sizin Cumhurbaşkanı sıfatıyle umumi inklılap hareketinin rehberi olmanızdır.''
Ahmed Emin Bey, 5 Ekim 1923, Vatan gazetesiKitabı okudu
''Eğer hakîkaten faşizmin bu memlekete gelmesini istemiyorsak, medenî cesaret gösterip demokrasinin düşmanlarını teşhir etmeliyiz, bundan inkişaf imkânı vermemeliyiz. Faşizm her şeyden evvel küçük millet istiklâllerinin, demokrasinin düşmanıdır. Hadisat bugün o kadar tebellür etmiştir ki, korkak siyasetlerle susmak, onlara bugün hazırlanmak, yarın yüksek konuşmak imkânlarını verir.''
Sayfa 114 - Sabiha SertelKitabı okudu
Şüphe ve İman
''Realiteye inanmayan bir septik kadar, içi boş mefhumlara tapan kör bir iman ehli de ziyan getirir. Sabit sistemlere değil, çeşitli vakıalara ve realitelere inanan adam sâlimdir. Şüpheden doğmayan iman piçtir.''
Sayfa 103 - Peyami Safa'dan Nâzım Hikmet'e, 10 Eylül 1935, Tan gazetesiKitabı okudu
Peyâmi Safa'nın Nâzım Hikmet Hakkındaki Yazısı
''Sürü Adamı Bir adam vardır ki, hiçbir düşüncesinde, hiçbir hareketinde 'kendi kendisi' olamaz. Ne düşünse, ne yapsa, ne söylese kendini değil, mensup olduğu sosyeteyi, ırkı, muhiti ve dışarıdan aldığı telkinleri dile getirir. Kendiliğinden hiçbir şey bulmamıştır. Başka birinin sisteminden aldığı fikirleri ve akideleri o sistemin sahibinden daha softaca müdafaa eder. İradesi de böyle dışarıdan gelme, yanaşma, iğreti bir hareket mihrakıdır. Bilmez ki, asıl kendi kendisi, kendi içi, sonsuz imkânların, keşfedilmediği için körleşen ve tıkanan istidatların tükenmez hazinesidir. Örneğini kendinde değil, hep dışarıda aradığı için muayyen bir fikre, bir akideye, başkasının kurduğu sisteme bağlanır kalır. Artık, ölünceye kadar hiçbir realitenin mili, onun yabancı bir telkinle perdelenmiş gözünü açamayacaktır; hayatın her şeyi gün değiştiği hâlde, o; sakallı feylezofundan yahut iktisatçı şeyhinden bellediği hiç değişmeyen birkaç ayet içinde kalmaya mahkûm, ilerlediğini sanarak yerinde sayacaktır. İçinde hep sürü insiyakları teptiği için, şahsiyetten mahrum, insana en uzak insandır bu. Bir ferttir, fakat şahıs değildir, çünkü onu teşhis için kendisine bakmaya hiç lüzum kalmaksızın, çömezi olduğu ideolojinin, içinde uyuştuğu telkin âleminin firmasını bilmek, onu hipnotize eden sakallının adını öğrenmek yetişir. Bu sürü adamlarının yüz bin tanesi bir tek şahsa muâdil değildir. Nüfuzunu gerçekten artırmak isteyen bir memleket, bunların sayısını azaltmakla işe başlamalı ve fertlerden değil, şahıslardan mürekkep bir sosyete kurmanın yoluna bakmalıdır.''
Sayfa 89 - 23 Haziran 1935, Tan gazetesi, ''Düşündükçe''Kitabı okudu
Reklam
Ağır Hakaret :)
''Holding şarlatanlığı ile gazetecilik ayrı ayrı konulardır. Önce okuyun, sonra yazı yazın, sizi 'liberal tosunlar' sizi!''
Sayfa 354 - Uğur Mumca'dan Altan'lara, 27 Ocak 1988Kitabı okudu
Akla En Yatkın Dava
''Bildiğimiz bir şey varsa o da Türkiye'de muvaffakıyetle yürüyebilecek bir tek dava bulunduğudur: O da öz Türk davasıdır.''
Sayfa 115 - Sabiha SertelKitabı okudu
''Kemalizmin hiçbir yabancı propaganda tarafından ürkütülemeyecek kadar kudretli ve sağlam olduğuna inanıyoruz. Yoksa sadece mevhum faşizm propagandacılarına karşı değil, aynı zamanda senelerden beri sinsi bir şekilde içimizde çalışan teşkilatlı, müseccel komünist yardakçılarına karşı da savaş açardık.''
İstiklâl Mahkemesi Heyeti
''Mahkememiz, yüz binlerce Türk'ün kanı pahasına elde edilen Cumhuriyetimizin varlığına ve esaslarına karşı hareket ve teşebbüslere cüret edenleri şiddetle cezalandıracak ve İstanbul halkına çok muhtaç olduğu sükûn ve refâhı sağlayacaktır. Kararlarımıza, yalnız vatanın selameti endişesi, ideallerimizin sarsılmaz aşkı ve vicdanlarımız hâkim olacaktır.''
59 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.