Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türk Basınında Kalem Kavgaları

Emin Karaca

Türk Basınında Kalem Kavgaları Gönderileri

Türk Basınında Kalem Kavgaları kitaplarını, Türk Basınında Kalem Kavgaları sözleri ve alıntılarını, Türk Basınında Kalem Kavgaları yazarlarını, Türk Basınında Kalem Kavgaları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Akla En Yatkın Dava
''Bildiğimiz bir şey varsa o da Türkiye'de muvaffakıyetle yürüyebilecek bir tek dava bulunduğudur: O da öz Türk davasıdır.''
Sayfa 115 - Sabiha SertelKitabı okudu
''Eğer hakîkaten faşizmin bu memlekete gelmesini istemiyorsak, medenî cesaret gösterip demokrasinin düşmanlarını teşhir etmeliyiz, bundan inkişaf imkânı vermemeliyiz. Faşizm her şeyden evvel küçük millet istiklâllerinin, demokrasinin düşmanıdır. Hadisat bugün o kadar tebellür etmiştir ki, korkak siyasetlerle susmak, onlara bugün hazırlanmak, yarın yüksek konuşmak imkânlarını verir.''
Sayfa 114 - Sabiha SertelKitabı okudu
Reklam
''Bugün Türkiye'nin birinci davasının millî istiklâl ve demokrasi olduğuna şüphe yok... Faşizm cereyanı, ne hükûmet mehafili ne de halk sırasında sevilmiş ve benimsenmiş bir şey değildir.''
Sayfa 113 - Sabiha SertelKitabı okudu
''Bu ihtifalde Nâmık Kemâl yaşayacak ve nankörlüğün mezarı kazılacak.''
Sayfa 107 - Peyami Safa, 2 Aralık 1935, HaftaKitabı okudu
Şüphe ve İman
''Realiteye inanmayan bir septik kadar, içi boş mefhumlara tapan kör bir iman ehli de ziyan getirir. Sabit sistemlere değil, çeşitli vakıalara ve realitelere inanan adam sâlimdir. Şüpheden doğmayan iman piçtir.''
Sayfa 103 - Peyami Safa'dan Nâzım Hikmet'e, 10 Eylül 1935, Tan gazetesiKitabı okudu
''Bizde komünist muharrirler, Türk münevverlerini 'küçük burjuva' olmakla itham ederler ve Marxist fikir âleminde çoktan bayatlayan bu isnadın hiçbir haysiyeti kalmadığını bilmezler.''
Sayfa 98 - Peyami Safa, Nâzım Hikmet'eKitabı okudu
Reklam
''Nâzım su katılmamış bir burjuvadır ve en sahte tarafı komünist tarafıdır.''
Sayfa 94 - Peyami Safa, ''Biraz Aydınlık'', Hafta, 15 Temmuz 1935Kitabı okudu
Peyâmi Safa'nın Nâzım Hikmet Hakkındaki Yazısı
''Sürü Adamı Bir adam vardır ki, hiçbir düşüncesinde, hiçbir hareketinde 'kendi kendisi' olamaz. Ne düşünse, ne yapsa, ne söylese kendini değil, mensup olduğu sosyeteyi, ırkı, muhiti ve dışarıdan aldığı telkinleri dile getirir. Kendiliğinden hiçbir şey bulmamıştır. Başka birinin sisteminden aldığı fikirleri ve akideleri o sistemin sahibinden daha softaca müdafaa eder. İradesi de böyle dışarıdan gelme, yanaşma, iğreti bir hareket mihrakıdır. Bilmez ki, asıl kendi kendisi, kendi içi, sonsuz imkânların, keşfedilmediği için körleşen ve tıkanan istidatların tükenmez hazinesidir. Örneğini kendinde değil, hep dışarıda aradığı için muayyen bir fikre, bir akideye, başkasının kurduğu sisteme bağlanır kalır. Artık, ölünceye kadar hiçbir realitenin mili, onun yabancı bir telkinle perdelenmiş gözünü açamayacaktır; hayatın her şeyi gün değiştiği hâlde, o; sakallı feylezofundan yahut iktisatçı şeyhinden bellediği hiç değişmeyen birkaç ayet içinde kalmaya mahkûm, ilerlediğini sanarak yerinde sayacaktır. İçinde hep sürü insiyakları teptiği için, şahsiyetten mahrum, insana en uzak insandır bu. Bir ferttir, fakat şahıs değildir, çünkü onu teşhis için kendisine bakmaya hiç lüzum kalmaksızın, çömezi olduğu ideolojinin, içinde uyuştuğu telkin âleminin firmasını bilmek, onu hipnotize eden sakallının adını öğrenmek yetişir. Bu sürü adamlarının yüz bin tanesi bir tek şahsa muâdil değildir. Nüfuzunu gerçekten artırmak isteyen bir memleket, bunların sayısını azaltmakla işe başlamalı ve fertlerden değil, şahıslardan mürekkep bir sosyete kurmanın yoluna bakmalıdır.''
Sayfa 89 - 23 Haziran 1935, Tan gazetesi, ''Düşündükçe''Kitabı okudu
İstiklâl Mahkemesi Başkanı İhsan Bey
''Sizin gibi aydın kimselerin bundan böyle mutlak sûrette milletin huzur ve sükûnunu her an korumaya çalışacağına eminiz. Düşünür ve takdir edersiniz ki, milletimizin saf hislerinden faydalanmak isteyen hainler eksik değildir. Zararlı bir fikir, bazen bilinmeyerek, istenmeyerek, vatanın muhitine yayılabilir. Bu yüzden meydana gelecek zararlardan hepimiz aynı derecede mesûlüz. Milletin adaleti karşısında sizin de vicdan ve insaftan asla ayrılmayacağınıza, harap vatanımızın imârına, yükselmesine, millî fikirlerin gelişmesine bundan böyle çalışacağınıza güven duyuyoruz.''
İstiklâl Mahkemesi Heyeti
''Mahkememiz, yüz binlerce Türk'ün kanı pahasına elde edilen Cumhuriyetimizin varlığına ve esaslarına karşı hareket ve teşebbüslere cüret edenleri şiddetle cezalandıracak ve İstanbul halkına çok muhtaç olduğu sükûn ve refâhı sağlayacaktır. Kararlarımıza, yalnız vatanın selameti endişesi, ideallerimizin sarsılmaz aşkı ve vicdanlarımız hâkim olacaktır.''
59 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.