Türk Öykücülüğü Özel Sayısı

Türk Dili - Sayı 286 (Temmuz 1975)

Türk Dili Dergisi

En Eski Türk Dili - Sayı 286 (Temmuz 1975) Gönderileri

En Eski Türk Dili - Sayı 286 (Temmuz 1975) kitaplarını, en eski Türk Dili - Sayı 286 (Temmuz 1975) sözleri ve alıntılarını, en eski Türk Dili - Sayı 286 (Temmuz 1975) yazarlarını, en eski Türk Dili - Sayı 286 (Temmuz 1975) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Taşa taş, çiçeğe çiçek, kâğıda kâğıt ve insana insan muamelesi yapmasını ondan öğrendim, beni realite ile ve onun kanunlarıyla karşı karşıya koyan ilk mahluk Şevkiye’dir. Cahit Sıtkı TARANCI
Sayfa 366 - 4. baskı - Mart 2018
Birincisi on dört yaşında, siyah önlüklü, kısa çoraplı, kumral saçlı, iri elâ gözlü, saz benizli, ipincecik bir mektepli kızdır. Haftada iki gün, pazartesi ve perşembe akşamları, saat üç buçukta, Maçka’daki Taşlık’ta buluşuruz. Uysal ve sessiz mizacı gibi, solgun yüzüne uygun ağlamaklı sesi de gevezeliğe hiç müsait değildir. Ben de onun yanında, susmayı konuşmaya tercih ettiğim için, orta malı olmuş kelimelere emanet edemediğimiz samimi, saf ve kırışıksız hislerimizi muhabbetli bakışlarla, veciz tebessümlerle, öpücüklerle ifade etmeye alıştık: Küçük ve bence mukaddes başını göğsüme yasladığı ve günahkâr elim kadife yumuşaklığında olan saçlarında gezindiği zaman, dünyanın döndüğünü, yaşımın yirmi sekiz olduğunu, günün birinde öleceğimi unutacak kadar kendimden geçerim. Zaten beni ona bağlayan şey de bu hasletidir: Beni realiteden uzaklaştırmak. Kimin nesi olduğunu, Beşiktaş'ın hangi sokağında hangi numaralı evinde oturduğunu bilmiyorum. Bildiğim şey adının Nükhet olduğu ve beni sevdiğidir. On dört yaşındaki bir kız tarafından sevilmenin insanı ne kadar dinlendirdiğini bana sorun... Onun, bana aşıladığı saffet sayesindedir ki hadisata ve eşyaya her gün tazelenen bir hayretle bakabiliyorum. Cahit Sıtkı TARANCI
Sayfa 365 - 4. baskı - Mart 2018
Reklam
Asıl Sevgilimi Arıyorum!
İstiyorum ki Nükhet’in saffetini ve masumiyetini, Şevkiye’nin canlılığını ve neşesini, Süheylâ’nın olgunluğunu bir tek kadında birleşmiş bulayım; zira kendimi bölmekten usandım. İstiyorum ki tasımı üç ayrı çeşmeye tutacağıma bir tek çeşmeye tutayım da bütün susuzluklarımı birden gidereyim! Sizin anlayacağınız, şimdi dördüncü ve asıl sevgilimi arıyorum. Her genç kıza, her kadına alıcı gözüyle bakmam bundandır. Aradığımı bulabilecek miyim? Cahit Sıtkı TARANCI (Cumhuriyet, 30 Temmuz 1939)
Sayfa 367 - 4. baskı - Mart 2018
Umran Nazif Yiğiter /Süslen Berberi öyküsünden..
..Ölümün iştah gibi insanoğlunun dişinin dibinde, gölge kadar ayaklarının ucunda olduğunu bir kere daha görüyordum.. (berber çırağının ansızın vefat eden ustasının ardından..)
Sayfa 382 - TDK yayınları
(Bir şehirde ışık yakmak arzusu)Sait Faik Abasiyanik /Kurabiye öyküsünden
..Yarın, hemen yarın, bu ışıkların içinde bizim ışığımızın da yandığını göreceğiz. Bu ışığı başkaları gördükleri zaman, içlerinde, bir şehirde bir ışık yakmak arzusu kımıldanacak..
Sayfa 333 - TDK yayinlari
Tanpınar/Geçmiş Zaman Elbiseleri öyküsü nden
...içimde yalnız bir defa görülen güzelliklere karşı beslediğimiz o acayip , daüssılalı duygu kalmıştı.Yavas yavaş o da yosunlandı...
Sayfa 304 - TDK yayınları
Reklam
27 öğeden 21 ile 27 arasındakiler gösteriliyor.