Türk Halk Şiirinden Seçmeler Sözleri ve Alıntıları
Türk Halk Şiirinden Seçmeler sözleri ve alıntılarını, Türk Halk Şiirinden Seçmeler kitap alıntılarını, Türk Halk Şiirinden Seçmeler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ervah-ı ezelde levh-i kalemde
Bu benim bahtımı kara yazdılar
Bilirim güldürmez devri âlemde
Bir günümü yüz bin zara yazdılar.
.....
Nedir bu sevdanın nihayetinde
Yadlar gezer yârin vilayetinde
Herkes diyarında muhabbetinde
Bilmem bizi ne civara yazdılar
GÖNÜL SERDEN GEÇER YARDAN GEÇMEZ
Gönül serden geçer de yardan geçmez,
Bağlanmış ikraya kavi özlüyüm
Her sözüm dinleyen özüm seçemez,
Sırat köprüsünden ince sözlüyüm
Benim sözüm çürük değil sağ gibi,
Çürük sözler erir akar yağ gibi,
Üzerinden kervan geçer dağ gibi,
Yokuşluyum sanma beni, düzlüyüm.
Yolcu ateş yanmak ile yol yanmaz,
Erenlerin dokunduğu gül yanmaz,
Cehennemde günah yanar, kul yanmaz,
Ben günahtan sürmelenmiş gözlüyüm.
Seyrani aradın onu her yerde,
Aşk-ı hakikatle düştüm bu derde,
Tuttum günahımdan yüzüme perde,
Rabbim divanından kara yüzlüyüm.
ÖĞÜNSÜN
İster ihtiyar ol ister nevcivan
Bu dünyada baki kalan öğünsün
Meraksız fikirsiz gamsız her zaman
Ta baştan şad olup gülen öğünsün
Müddet-i Hazret-i Ademden beri
Okunmaz defteri bilinmez sırrı
Bu dünyadan gitti nice bin biri
Ahretten dünyaya gelen öğünsün
Sefil Şenlik der: Bu dünya fani
İskender, ya Rüstem, Süleyman hani
Ecel pazarından kurtarıp canı
Azrail'den mühlet alan öğünsün
VARDIM Kİ YURDUMDAN
Vardım ki yurdumdan ayağ göçürmüş
Yavru gitmiş, ıssız kalmış otağı
Camlar şikest olmuş, meyler dökülmüş
Sakiler meclisten çekmiş ayağı
Hangi dağda bulsam ben o maralı
Hangi yerde görsem çeşm-i gazalı
Avcılardan kaçmış ceylan misali
Göçmüş dağdan dağa yoktur durağı
Laleyi sümbülü gülü har almış
Zevk u şevk ehlini ah ü zar almış
Süleyman tahtını sanki mar almış
Gama tedbil olmuş ülfetin çağı
Zihni dert elinden her zaman ağlar
Sordum ki bağ ağlar, bağban ağlar
Sümbüller perişan, güller kan ağlar
Şeyda bülbül terk edeli bu bağı
Bayburtlu Zihni
DELİ GÖNÜL
Deli gönül değme çaydan bulanmaz
Coşarsa dalgası kendinden olur
Derdsiz aşık diyar diyar dolanmaz
Gezdirir kavgası kendinden olur
Gönüle delidir demiştik baştan
Üşenmez borandan ıslanmaz yaştan
Boğulmaz denizden yenmez ateşten
Ateşi kor közü kendinden olur
Gönül bir deryadır dalgası dinmez
Her güzele meyil verip dost denmez
Taşıma su ile değirmen dönmez
Dökülür çarka su kendinden olur
Yüce dağlar ova gibi düzlenmez
Veysel muhannetten kerem gözlenmez
Tilki gölgesine arslan gizlenmez
Yiğidin gölgesi kendinden olur
Aşık Veysel
HİCRAN HANÇERİ
Arzum yok zenginin baklavasında
Aslım arpa aşı içenlerdeniz
Ne börek ne çörek ne tavasında
İğne iplik ile uçanlardanız
Ne servet ne varlık ne aldım devlet
AVŞAR ELLERİ
Kalktı göç eyledi Avşar elleri
Ağır ağır giden eller bizimdir
Arap atlar yakın eyler ırağı
Yüce dağdan aşan yollar bizimdir
Belimizde kılıcımız kirmani
Taşı deler mızrağımın temreni
Hakkımızda devlet vermiş Fermanı
Ferman padişahın dağlar bizimdir
Dadaloğlum yarın kavga kurulur
Öter tüfek davlumbazlar vurulur
Nice koç yiğitler yere serilir
Ölen ölür kalan sağlar bizimdir
Dadaloğlu