Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türk Halkbilimi

Erman Artun

En Eski Türk Halkbilimi Sözleri ve Alıntıları

En Eski Türk Halkbilimi sözleri ve alıntılarını, en eski Türk Halkbilimi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türkiye'de folklordan ilk defa Ziya Gökalp söz etmiş ve folklor karşılığı olarak halkiyat terimini kullanmıştır (Halka Doğru, S.14: 1 07-1 08). Ziya Gökalp'in yaptığı pek çok çalışma yanında halkbilimi açısından asıl önemi, l9l2 yılında Türk Ocağı'na bağlı bir süreli yayın olarak kurduğu ve 65 sayı yayımlanan Halka Doğru dergisi çevresindeki fikirlerinden ve bu derginin 23 Temmuz 1913 tarihli 14. sayısında yazdığı "Halk Medeniyeti -1 Başlangıç" adlı yazısından gelmektedir. Ziya Gökalp "folklor" terimini "halkiyat" biçiminde bir disiplinin tanınması ve terimleşmesi bağlamında Türkçe'de ilk kez kullanmıştır. Rıza Tevfik Bölükbaşı ise "Folklor: Folklore" (Peyam: Edebi İlave, S.20) adını taşıyan yazısında, "Laftan tercüme edilirse hikmet-i avam tamamıyla folklor mukabili olmuş olur." dedikten sonra hikmet-i avam tabirinin bizde "durfib-ı emsal" karşılığı kullanıldığını, oysa Avrupa'da folklor deyince durfib-ı emsal de dahil olmak üzere halk şarkıları, destanlar, bilmeceler, hatta hikayelerin hep birden hatıra geldiğini belirtmiştir (Artun 2011; 19).
Halkbilimi "halk" (folk), "halk bilimi" (folklore) ve "halk bilgisi" (Folklore) terimleri ve bu terimlerin üzerine kurulmuş olan bilim dalıdır. İlk defa l846'da William Thoms tarafından ortaya atılan ve "popüler antikler" kavramını karşılamak için kullanılan "Folklore" terimi, Türkçe'de "halkiyyat", "halk bilgisi", "halk bilimi" ve "halk kültürü" gibi terimlerle karşılanmaktadır."Folklore" terimi Almanca'da "volkskunde" ve Fransızca'da "traditions populaires" şeklinde ifade edilmiştir (Artun 2011; 31).
Reklam
Yazılı kültür, sözlü kültürden sonra doğmuştur, yapaydır, çünkü yazı bir teknolojidir. Belirli bir yazan vardır, metne bağlıdır, yazı yoluyla aktarılır, okuru değişebilirse de metin değişmez, bireysel belleğe dayalıdır. Yazılı kültürün iki eyleyeni vardır: yazar ve okur (Alpaslan, 2006: 393-409; aktaran Artun 2011; 35).
Herhangi bir halk bilgisi ürünü bir kişi dokusu (texture), metni (text) ve metnin içinde oluştuğu çevre ve şartlan (contex) itibariyle tahlil edilebilir (Artun 2011; 52).
Totemizm kısaca; insanla hayvan ve bitki gibi doğal nesneler arasında bir akrabalık ilişkisi ya da gizemli bir bağ bulunduğu inancına dayanan düşünce ve inanç sistemidir. Genel olarak, totem hayvan ya da bitkiyle topluluk üyesi arasında bir akrabalık ilişkisi kurulur. Bu ilişki mitolojiyle de desteklenerek kuşaktan kuşağa aktarılır. Türklerin kurt neslinden ve kayın ağacından geldiği inancı buna bir örnek olarak verilebilir. (Artun 2011; 92). İlk bakışta, totemcilik gibi görünen her şey, totemcilik değildir. Örneğin; bir hayvan atanın varlığı, onun totem olmasına yetmez. Zira totemci olmayan topluluklarda da hayvan ata efsanelerine rastlanır. Totemcilikte hayvana tapma yoktur. Totemler tanrı değildir. Onlara bir dost ve akraba olarak saygı gösterilir. Kurban konusu yeterince açık değildir. Bazı araştırmacılar kurbanı totemcilik ögesi olarak kabul ederken bir bölümü kabul etmez. Bitkiler ve ender olarak cansız şeyler (yıldızlar, bulut vs.) totem olabilirse de totem genellikle hayvandır. Totem ilişki kurulan tür ile bu türün çeşitli tasvirleridir. Bu tasvirler de kutsaldır ve kutsanır. Totemle bu akrabalık ilişkisi çeşitli inançlara yol açar. İnsanlar, kökenini bu totemlere dayandırmak yanında ata ruhlarının bu hayvan ve özellikle bitki totemlerde eyleştiğine inanırlar(Artun 2011; 92).
Reklam
Şaman sözcüğü, Mançu-Tunguz dilinden gelmektedir. Tunguzca şaman, saman; Mançu dilinde sama'dır. Türk kavimlerinde ise, şaman sözcüğü "kam" sözcüğüne karşılık gelmekteydi. Şamanizm, trans durumuna geçebilme yeteneğindeki kimselerin, doğaüstü varlıklarla ilişki kurarak onların güçlerine sahip olmalarından bu güçleri toplum adına kullanmalarından ve bu amaçla yapılan dinsel-büyüsel pratik ve törenlerden ibarettir (Örnek, 1988:48; aktaran Artun 2011; 95-96): Şamanizm, büyüye dayalı bir kabile dini olma özelliği taşımaktadır (Ocak,1 983:34; aktaran Aertun 1984; 96). Şamanizm'de birden fazla tanrı vardır ve bu tanrıların görev ve yetkileri birbirinden ayndır. Şamanizm'de beş kutsal unsur vardır. Bunlar; demir, toprak, ateş, su ve ağaçtır (Artun 2011; 99).
Yalnız Türkler İslam kültürünü, kendi öz kültürleriyle yoğrulmuş, İran ve Çin kültürünün etkilerini almış olarak benimsemişlerdir (Ocak, 2000:84; aktaran Artun 2011; 103).
Türklerdeki evliya kültünün temelinde atalar kültü yatmaktadır (Ocak,2000: 1113; aktaran Artun 2011; 110).
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.