Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Türk Halkbilimi

Erman Artun

Türk Halkbilimi Gönderileri

Türk Halkbilimi kitaplarını, Türk Halkbilimi sözleri ve alıntılarını, Türk Halkbilimi yazarlarını, Türk Halkbilimi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
528 syf.
9/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Türk Halkbilimi - Erman Artun
Bu kitap; halkbilimi nedir, halkbiliminde kullanılan yöntem ve kuramlar nedir, klasik Türk halk geleneğinin ana hatları nedir ve bu geleneğin İslam öncesi kökleri nedir gibi sorulara cevap veren akademik bir kitap. Puan olarak 9/10 veriyorum. Herkesin okumasını tavsiye ederim.
Türk Halkbilimi
Türk HalkbilimiErman Artun · Karahan Kitabevi · 201143 okunma
Türkler Müslümanlığa eski inançlarını da taşıdılar. Türkler İslamiyeti kendi inançlarıyla harman edip yeni bir sentez oluşturdular. Araştırıcılara göre Türkler arasında İslamiyeti, dini sufice yorumlayan, halkın benimseyeceği biçimde ifade eden ve halkın eski inançları ile yeni dini kaynaştıran "sufiler" olmuştur (Artun 2011; 318).
Reklam
Türk toplumu binlerce yıllık tarihinde, çeşitli dinlere ve kültürlere girmiş ve bu dinlerin ve kültürlerin etkisi altında kalarak İslamiyet'e girdikten sonra da eski dinlerin, kültürlerinin etkilerini sürdürmüşlerdir (Artun 2011; 299)
Türk halkı askerliği kutsal bir görev sayar. Askerlik çağına gelmiş delikanlının askere yolcu edilmesi, askerlik dönüşü karşılanması bir gelenektir. Askerlik, delikanlının askere gideceğinin belli olmasından, askere uğurlanmasından, şiirlere konu olmasından, ardından ağıt yakılmasından, gönderdiği mektuplara, karşılanmasına kadar geleneği olan bir geçiş dönemidir. Her törende olduğu gibi askerliğin etrafında da bir adetler, inanmalar, pratikler zinciri oluşmuştur. Türkiye'de askerliğini yapmamış insan yarı insan sayılır (Artun 2011; 260).
Diğer dinlerde olduğu gibi İslam dininin içinde de tasavvufa dayanan ve bazı ilkelerle birbirlerinden ayrılan, Tanrıya ulaşma arzusuyla tutulan yollardan her birine "tarikat" denilir. Türk kültür tarihinde On ikinci yüzyılda Hoca Ahmet Yesevi ile yaygınlaşıp kurumlaşan tarikatler yüzyıllar boyunca milletimizin en önemli eğitim kurumlan arasında yer almıştır. Günümüzde, Mevlevi ve Bektaşi tarikatleri dışında olanlar resmi bir kurum statüsüne sahip değildir. Tarikatler, geleneksel olarak aynı prensipler etrafında toplanan insanların ortak düşünce ve davranış formları oluştururken meydana gelen grubun dayanışma ve yardımlaşmasını da ön planda tutarlar. (Çobanoğlu, 2009: C.3: 1063-1084; aktaran Artun 2011; 247). (OKUR NOTU: Burada kıymetli yazarımız, tarikatların geçmişteki formunu anlatmaktadır, yani ortada bir tarikat güzellemesi yoktur, kaldı ki günümüzdeki tarikatlar, büyük ölçüde örgütsel değişikliklere gittiler, ve çeşitli kültürel etkilere maruz kaldıklarından dolayı, bugünkü tarikatlar bin yıl önceki tarikatlarla tam olarak denk düşmüyor. Tarikat meselesi biraz tehlikeli bir konu olduğu için, ilmi alıntıları şerh düşerek anlatma ihtiyacı duyuyorum, vesselam.)
Türkler İslamiyeti kabul ettikten sonra İslami kurallara uygun olarak yemin etmeye yönelmişler ancak, eski geleneğin kalıntıları olan kimi yeminleri de devam ettirmişlerdir. Dede Korkut Kitabı'nda "kargış" mahiyetinde eski geleneğin devamı olan andlar yanında, Mushaf üzerine ve ekmek üzerine de and içildiği görülmektedir. Anadolu'da bıçak ve kılıcın üzerinden atlamak ise en kuvvetli andlardan biridir. Her çağın ve çevrenin kutsal ya da değerli saydığı çeşitli and kahramanları bulunmaktadır. Bunlar; Kur'an-ı Kerim, nimet yani; tuz-ekmek, cami, sin, yatır, ana, eş ve oğul gibi kavramlar olup, andlarda en çok değinilen kavramlardır (Albayrak, 2004:18; aktaran Artun 2011; 240) .
Reklam
Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde "örfi hukuk" olarak adlandırılan din dışı hukuk kuralları, törenin İslam dönemindeki devamı olarak nitelendirilebilir. Din dışı hukuk kurallarının ana kaynağı eski Türk töresi olmakla birlikte, sonradan yerel ve yörel etkilerin de sızdığı, tarihçilerin kabul ettiği bir gerçektir (Önder, 1984:155; Tezcan, 1985:94; aktaran Artun 2011; 235).
Arapça "cihaz" dan gelen çeyiz; gelin için hazırlanan sandık eşyası, kızın baba evinden götürdüğü mal ve mülktür (Başçetinçelik, 1998: 167- 173; aktaran Artun 182-183).
Bunların yanı sıra gelin adayının dini bütün ve güzel olmasına da dikkat edilir. Büyüklerine karşı saygılı olmayı bilen, hoşgörülü, kibar, nazik, kültürlü, dedikodu yapmayan, marifetli, yaptığı yenilip içilen, temiz, namuslu olması özelliklerini aramaktadır. Gelin adayını ararken de bu özellikleri aradıklarını aracı kişilere belirtirler. Ayrıca çiftçilikle geçinen aileler farklı olarak; çiftçiliği bilen, ahın tanıyan, hayvanlara nasıl bakılacağından, sütün sağımından anlayan genç kızları tercih ederler. Damat adayında aranan özellikler ise evini geçindirecek ve kimseye muhtaç olmayacak bir işinin olması, kötü alışkanlıklarının bulunmaması ve geçmişinin temiz olmasıdır (Eroğlu, 2003: 94; aktaran Artun 2011; 176-177).
Eski Türklerde her bir isim, yurt aksakalı tarafından, yiğitliğe, güzel bir olaya, bağlı bulunan ongona göre isim verilmekteydi (Yoloğlu, 1999: 95; aktaran 2011; 161).
Reklam
Eski Türk devlet geleneğinin dayandığı anayasa, töredir. Töre, Türk kağanlarının milletine ve devletine egemen kıldıkları kanunların toplamıdır. Töre günümüzde ve eski Türklerde halkın günlük yaşamda uyması gereken sosyal kurallar bütünüdür. "Sözcüğün aslı Türkçe'dir ve Türe'den gelmektedir; örf, adet, yol, kural, gelenek, görenek, yasa ve kut tören = (ayin) anlamlarını karşılamaktadır" (Örnek, 2000: 126-7; aktaran Artun 2011; 141).
Türkler yüce ve soyut bir Tanrı anlayışına erişmiş olmakla birlikte, başlangıçta onu yine de gökte düşünüyorlardı. Orhun Kitabeleri'nde "üze kök tengri" terkibinde Tanrı aynı zamanda gök anlamını da korumaktaydı. Göktürk çağında, dünyayı kaplayan, yeryüzünde her şeyi hükmü altında tutan semanın, bozkırlı gözünde Tamı kabul edilmiş olabileceği düşünülebilir (Güngör, 2002, C.3 : 262; aktaran Artun 2011; 111). Gök Tanrı'nın yanı sıra ikincil tanrılar da bulunmaktadırlar (Avcıoğlu, 1995:354; aktaran 2011; 112).
Türklerdeki evliya kültünün temelinde atalar kültü yatmaktadır (Ocak,2000: 1113; aktaran Artun 2011; 110).
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.