Türk Kültüründe Silah

Erkan Göksu

Türk Kültüründe Silah Sözleri ve Alıntıları

Türk Kültüründe Silah sözleri ve alıntılarını, Türk Kültüründe Silah kitap alıntılarını, Türk Kültüründe Silah en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Günümüzde özel isimleri inceleyen bilim dalına genel olarak ''onomastik'' adı verilmektedir. Onomastik'in sadece kişi adlarını konu edinen koluna '' antroponimi'' , yer adlarını inceleyen koluna ise ''toponimi'' denmektedir.
Sayfa 415Kitabı okudu
İslâm'da savaş, Kur'ân âyetleri ve hadîs-i şerîflerle belirlenen vicdanî ve hukukî prensipler dahilinde caiz görülmüştür. Savaşa ancak Müslümanların can ve mal güvenliğini sağlamak, hak ve hürriyetlerini korumak, İslâm'a ve İslâm ülkelerine yönelik saldırıları önlemek amacıyla başvurulabileceği hükme bağlanmış ve meşru olarak görülen bu savaşı, diğerlerinden ayırmak için "cihâd" adı verilmiştir. Buna mukabil istila, sömürü veya tecavüz niteliği taşıyan savaşlar, kesin surette yasaklanmış, hatta bunlarla mücâdele de "cihâd" kapsamına alınmıştır. Bunun dışında savaşın fiilen başlaması halinde barış için her türlü yolun denenmesi, muharipler dışında kimseye kılıç çekilmemesi, çocuklara, kadınlara, yaşlılara, yatalak hastalara, mecnunlara, sakatlara, savaşa iştirak etmeyen dîn adamlarına ve sair sivil halka, hatta ekili arazilere, ağaçlıklara, meskun bölgelere zarar verilmemesi ve esirlere iyi muamele edilmesi gibi hususlarda da kesin hükümlerin mevcut olduğu görülür ki, bütün bunlar İslâm'da savaşın körü körüne bir şiddet, imha veya katliam hareketi olarak değil, zaruret halinde başvurulan, hedefi ve sınırları belli bir askerî harekât olarak görüldüğünü ortaya koymaktadır.
Sayfa 98 - ÖtükenKitabı okudu
Reklam
Arap şair el-Gazzî'nin, Türkler hakkında "Onlar öyle bir kavimdir ki, barışta karşılaşırlarsa melek olurlar, savaştıkları zaman ise ifrit kesilirler" sözleri, XI. yüzyıl şairlerinden Ebu'l-Fityân'ın "Türkler de insanlardan bir kısımdır. Ancak onlar en kuvvetli ve savaşta kırılması çok güç olan insanlardandır." sözleri, İslâm toplumu içerisinde Türklerin yeri ve savaşçı özelliklerinin ne derece karakteristik bir hâl almış olduğunu göstermektedir.
Sayfa 102 - ÖtükenKitabı okudu
Ebû Hanîfe Veda Haccı esnasında iken "Ey Allah'ım! Ben senin için Muhammed'in şeriatını takrîr ettim; içtihâdım doğru ve mezhebim hak ise yardım et." diye niyâzda bulunur. Kâbe'den bir hâtif ses duyulur: "Hakkı ve doğruyu söyledin; kılıç Türklerin elinde bulundukça senin senin mezhebin zevâl bulmasın." Bu rivâyeti değerlendiren er-Râvendî, "Allah'a hamd olsun ki, artık İslâm'ın arkası kuvvetli ve Hanefî mezhebi mensupları mes'ûddurlar. Arap, Acem, Rûm ve Rus diyarlarında kılıç Türklerin elindedir. ... demektedir.
Sayfa 102 - ÖtükenKitabı okudu
Yemin (Ant/kargış) ve Silah
Türklerin Yemin törenlerinde en çok kullandıkları silahın kılıç olduğu anlaşılmaktadır. Divan'da Türklerin ant/yemin merasimlerinde kılıcın rolü hakkında şu bilgiler verilmektedir. ''...Kırgız, Yabaku, Kıpçak ve daha başka kabilelerin halkı ant içtiklerinde yahut ahitleştiklerinde kılıcı çıkararak yanlama öne koyarlar ve '' bu gök (demir) kirsin, kızıl çıksın'' derler ki, sözümde durmazsam kılıç kanıma bulansın, demir benden öcünü alsın demektir.''*
Sayfa 397 - DLT, I/362Kitabı okudu
“Türkler size dokunmadıkça siz de Türklere dokunmayın.”
Reklam
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.