Türk Milliyetçiliğinin Doğuşu

Ali Engin Oba

En Eski Türk Milliyetçiliğinin Doğuşu Gönderileri

En Eski Türk Milliyetçiliğinin Doğuşu kitaplarını, en eski Türk Milliyetçiliğinin Doğuşu sözleri ve alıntılarını, en eski Türk Milliyetçiliğinin Doğuşu yazarlarını, en eski Türk Milliyetçiliğinin Doğuşu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"... İsmail Gaspıralı'nın mücadelesini yaptığı prensiplerden birisi de Türk kadınına hürriyet vermek ve erkeklerle eşitlik temin etmektir."
Namık Kemal, ne bir sosyolog ne de bir filozoftur. Ancak zamanında Osmanlı toplumunun sosyal sorunlarıyla yakından ilgilenerek onlara çözüm yolları bulmaya çalışan bir ıslahatçıdır. O bir sistem kurmamıştır fakat fikirleri sistemlidir.
Reklam
Ali Suavi: "Lisan-i Osmanî yoktur, Lisan-i Türkî vardır. Bu dil dünyanın en mükemmel dilidir, bütün dillerden üstündür."
Vatan ve milliyet idealini biz mekteplerimizden değil, tesadüfen elimize geçen ecnebi kitaplardan, yahut etrafımızda, içimizde yaşayan yabancı milletlerin faaliyetlerinden öğrendik. Şu söylediklerim acı ise bile hakikat değil midir?
Sayfa 16
“Alman milliyetçiliğinin teorisyenlerinden Fichte, eğitime “İktidarın kapısını açacak anahtar” gözüyle bakıyor…”
Sayfa 31
“Türkiye’de hürriyet, müsavat ve adalet isteyen bir kabin vardır ki o da memleketin asıl sahibi olan Türklerdir. Bu zavallılar memleketi zaptettiklerinden beri, bir gün bile rahat yüzü görmemişler. Genç ve dinç bulundukları zamanı asker ocağında geçirerek aileleri fakir, yer ve yurtları perişan kalmış, onlar orada hudut boyunda vatan bekçiliği ederken diğer kavimlerin aynı yaştaki evladı, ekin biçmişler, ticaret etmişler , sanatkarlıkta bulunmuşlar, böylece para kazanarak memleketin iktisaden sahibi, efendisi olmuşlar. Bugün Türkiye’de servet, mâmuriyet, ilim, marifet, binanaleyh, rahat ve saadet onların elindedir; Türkler onların hizmetçisi makamındadır. Bu böyle olduğu halde onlar muttasıl hürriyet, adalet müsavatın olup olmadığını düşünmeye bile vakit bulamıyorlar. Çünkü hudut-u vatanı müdafaa ile meşguller. Lakin dünyada her şeyin bir nihayeti olduğu gibi artık Türklerin de sabrı tükenmişse benziyor; onlar da biraz hürriyet, adalet, müsavat isteyecekler gibi.”
Sayfa 118
Reklam