Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sevgi Soysal'dan Bilge Karasu'ya

Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 3

Berna Moran

Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 3 Gönderileri

Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 3 kitaplarını, Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 3 sözleri ve alıntılarını, Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 3 yazarlarını, Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 3 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kadının cinsel bir nesne olarak algılandığı ataerkil bir toplumda devrimci kadının suçu ikiye katlanıyor, çünkü onun böyle bir işe soyunması, erkeklerle bir arada harekete katılması, polisin gözünde onu yalnız siyasal bakımdan değil ahlaksal bakımdan da suçlu kılar.
Sayfa 22 - İletisim
Arayan sonunda Tanrı'yı kalbinde bulur...
Sayfa 94 - İletişim
Reklam
138 syf.
·
Puan vermedi
Berna Moran’ın üç ciltlik Türk Edebiyatına Eleştirel Bir Bakış adlı eserinin son cildi günümüze daha da yaklaşan romanların incelemesine ayrılmış. Başlangıcından 1950’lere kadar olan bir dönemi kapsayan ve Doğu-Batı sorunsalına yaklaşımı belirleyen romanların yer aldığı birinci cilt, 1950’lerden 70’lere kadar olan dönemi kapsayan ve yazarın Anadolu romanı olarak ele aldığı ezen-ezilen karşıtlığı ve toplumsal, ekonomik, siyasi sorunlara değindiği ikinci cilt ve son olarak 12 Mart askeri muhtırası ile başlattığı sol/sosyalist içerik, 12 Eylül askeri darbesi ile devam eden süreçte hem yeni bir toplum biçiminin hem de yeni bir roman biçiminin ortaya konduğu fanstastik, postmodern ve polisiye türü eserlere yer veren üçüncü cilt bizlere güzel bir edebiyat eleştirisi ve okuma ufku açıyor. Birçoğumuzun okuduğu ya da okuma listesine aldığı eserlerin incelemesinin yapıldığı bu eleştiri metinleri bizlere bahsi geçen romanları nasıl okumamız gerektiğini anlatmakla birlikte bu ciltlerde yer almayan romanlara da nasıl yaklaşmamız, nasıl okumamız, nelere dikkat etmemiz gerektiğine dair de yeni bir ufuk ve perspektif açıyor. Özensizce üstünden geçtiğimiz romanların altında yatan, satır aralarına yerleştirilen veya açıkça ifade edilen hususlara karşı bizlere adeta bir okuma perspektifinin kilidini açtırıyor. Altını çizdiğimiz cümlelerin aslında ne ifade ettiğini veya herhangi bir yerde bir roman üzerine konuşurken aslında yazarın neyi nasıl anlattığını daha iyi algılamamızı sağlayan bu eseri tüm okuyuculara tavsiye ediyorum
Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 3
Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 3Berna Moran · İletişim Yayınları · 2021268 okunma
Pınar Kür'ün postmodern romana hangi gereksinmeler­ sonucu yöneldiğini bilmiyorum; ama denebilir ki, Bir Cinayet Romanı, anlatıyı konu edinmesiyle ; kurmaca ile gerçeklik arasında kurduğu oyunlarla; postmodern romanlara özgü "çok sonuçlu" ya da "sonuçsuz" bitişiyle; yazarla tartışan, rollerine itiraz eden, romanı ele geçirerek yazarın kendisini roman kişisine dönüştürmek isteyen karakterleriyle, Pınar Kür'ün romancılığında, postmodern doğrultuda yeni bir aşamadır.
Orhan Pamuk romanda ve özellikle Türk roma­nında "kendi olmak" sorununa bir çözüm getiren bir roman olarak, geçmiş kültürümüzle bağlar kurulmuş Kara Kitap'ı sunuyor okurlarına. Anlatı geleneğini "bir köşesinden, bir ucundan değiştirerek yepyeni bir şey" söylemek amacıyla.
Kara Kitap dediğim gibi, bir bakıma, kurmaca hakkında bir kitaptır ve ortaya koyduğu roman anlayışına göre, kurmaca metnin gerçeklikle değil, diğer metinlerle olan ilişkisi önemlidir. Yazar bu roman anlayışını, bir yerde, Celal'in görüşü ve uygulaması olarak şöyle özetler: “Celal birçok köşe yazısını, belki de hepsini başkalarının yardımıyla yazdığını söyler, önemli olanın yeni bir şey 'yaratmak' değil, daha önceden, binlerce zeka tarafından binlerce yılda yaratılmış yepyeni bir şey söyleyebilmek olduğunu ekler, bütün köşe yazılarım başkalarından aldığını ileri sürerdi.” (s. 241) Kara Kitap da bu görüşün somutlandığı bir roman değil mi? Yazar, romanın son sayfasında, "eski, çok eski, çok çok eski hikayeleri yeniden kaleme almaktan ibaret yeni işime daha bir şevkle sarılıp kara kitabımın sonuna geliyorum" diyerek bu görüşü uyguladığını belirtmiyor mu? Gerçekten de Orhan Pamuk eski bir gelenekten yola çıkarak ve buna çağdaş romanın anlatım tekniklerini ekleyerek yeni tür bir roman yazmayı başarmıştır.
Reklam
(Orhan Pamuk’un eseri) Kara Kitap ile Mesnevi ve özellikle Hüsn ü Aşk arasında birtakım bağlar kurulacağını, okur, Galip ve Celal adlarıyla karşılaştığında değilse de apartmanın adının "Şehrikalp" olduğunu öğrendiği zaman tahmin edebilir. Çünkü yazar apartmana verdiği Şehrikalp adıyla, Şeyh Galip'in Hüsn ü Aşk'ındaki Diyar-ı Kalp'e açık gönderme yapmaktadır. Romanın geri kalan kısmı, yazarın, Celal karakteriyle Mevlana Celaleddin Rumi arasında ve Galip karakteriyle de Şeyh Galip arasında çağrışımlar uyandırmak istediğine kuşku bırakmaz.
Başlangıçta Türk romanı fantastikten kurtulmak ve olabilir olan'ı yansıtmak anlamında gerçekçi olmak istiyordu, ama l980'lerden bu yana gerçekçilikten kaçıp fantastiği yakalamak istiyor.
12 Eylül darbesinden sonra yazarın toplumsal sorunlara eğilmesi güçleşmişti. Dış dünyayı, toplumu yansıtmak ve bunun için gerçekçi yöntemi kullanmak artık yazarları fazla ilgilendirmiyordu. Böylece toplumsal değişimlerle yazınsal gelişimler l980'li yıllarda yeni arayışlara girişen yenilikçi (avant garde) yazarların Türk romanmda köktenci bir değişiklik yaratmalanna neden oldu. Nazlı Eray'ın, Latife Tekin'in, Orhan Pamuk'un, Bilge Karasu'nun yapıtları ve Pınar Kür'ün son iki romanı daha önce Türkiye'de yazılmış romanlara hiç benzemiyordu.
Adalet Ağaoğlu bağımsız iç konuşma yöntemini Türk ro­manında ilk kez deneyen ve bildiğim kadarıyla özgün bir biçimde deneyen bir yazar.
Reklam
Bir Düğün Gecesi, bir yönüyle 12 Mart romanları arasında yer alırken, gerçekçi romandan modernist romana kayışıyla da, daha sonra gerçekçi yöntemden büsbütün uzaklaşan l980'li yılların romanına bağlanır. Ayrıca hayal kırıklığına uğramış ve politikaya küsmüş devrimci küçük burjuva aydınının çıkmazına ve içine düştüğü bunalıma eğildiği için de 1980 sonrası depolitize romana geçiş niteliğinde olduğu söylenebi­lir. Bir Düğün Gecesi 1970'li yıllardaki Türk toplumunun genel bir tablosunu sunan, o dönemi ilerici ve gerici tipleri ile yansıtan ve bundan ötürü bir yönüyle panoramik bir roman. Ama aynı zamanda birkaç aydının birey olarak iç dünyalarında yaşadıkları sarsıntının anlamını irdeleyen ve bundan ötürü başka bir yönüyle de dramatik bir roman.
1980'den önceki 12 Mart romanları Türkiye'de toplumcu gerçekliğin egemen olduğu bir dönemin ürünleridir. Yazarlar, haksız düzen, sağ-sol çatışması, polis baskısı ve işkence gibi konuları işlerken, dile getirmek istedikleri toplumsal gerçekleri ön plana almış, romanı bu yolda bir araç olarak görmüşlerdi. Anlatı teknikleri, biçim sorunları yani romanın sanat yönü ikinci plana itilmişti diyebiliriz. 1980 sonrası romanının göze çarpan bir özelliği ise yazarın toplumsal sorunlardan çok biçim sorunlarına eğilmesidir. Bu saptamanın tüm 1980 sonrası romanları için geçerli ol­madığını söylemeğe gerek yok, ama kanımca Latife Tekin, Pınar Kür, Orhan Pamuk, Bilge Karasu gibi önde gelen ya­zarların, hiç değilse kimi yapıtlarıyla oluşturdukları bir akım için geçerlidir.
Sevgi Soysal’ın Şafak romanı 12 Mart döneminde yaşanan karabasanı okura du­yurabilen bir yapıt olmakla birlikte bu başarısı onu kalıcı kılmaya yetmiyor. Romanın iki merkez kişisi aracılığı ile dile getirilen ana tema, yani küçük burjuva kimliğinden sıyrılıp işçi sınıfı ideolojisine içtenlikle sarılarak devrimci olabilme çabası, ancak romanın yazıldığı yıllar için güncel bir sorundu. Toplumsal koşulların hızla geliştiği Türkiye'de bu konu güncelliğini yitirmiş olduğundan, Şafak bugün sanatsal de­ğerinden çok tarihsel değeri için okunan 12 Mart dönemi romanlarından biri olacaktır herhalde.
Anadolu romanı ideale ve kurmacaya yöneliktir, 12 Mart romanı gerçek dünyaya ve yaşama.
Sevgili Arsız Ölüm
Yazar roman öncesi ve roman sonrası anlatı tekniklerini kaynaştırıp uzlaştırdığı bu başarılı yenilikçi yapıtı ile, 1980'lerde klasik gerçekçi Türk roman geleneğinin sınırlarını aşarak yeni bir roman türü arayan akımı başlatan!arın arasında yerini almış ve edebiyatımıza taze bir hava getirmişti
86 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.