Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yeniçağ Avrupa'sında Korku, Nefret ve Sevgi

Türk Saplantısı

Giovanni Ricci

Türk Saplantısı Gönderileri

Türk Saplantısı kitaplarını, Türk Saplantısı sözleri ve alıntılarını, Türk Saplantısı yazarlarını, Türk Saplantısı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Manastır topluluklarında bekâret yeminleri;57 lekeleyici meslekler (deri yüzücülerle kasaplar, mezarcılarla çöpçüler, hekimlerle cerrahlar); İspanyolların limpieza de sangre (kan saflığı) saplantıları; Yahudinin ideoloji temelinde değil, soy ve fizyoloji temelinde tanımlanması...58 Ve din antropolojisinin sınırlarının çok ötesinde, saf olmama kavramının kaynaklandığı başka zeminler vardır.
Toplumsal yaşamın bütün ortamlarında, eski rejimde dinsel törenin gücü büyüktü. Dinsel tören, ruhsal ve antropolojik nitelikli derin katmanları bir araya getirerek, ortam üzerinde yoğunlaşıyordu (ortamı etkilemek, ona anlamlar, hiyerarşiler, niyetler aktarmak için) ve çoğu zaman istikrarı ve değerlerin sürekliliğini sağlıyordu; kimi zaman simgesel yoldan dönüşümleri ve kopmaları da sergiliyordu
Reklam
Geç ortaçağ İtalyan toplumunda yalnızca büyük dinsel ya da kültürel sorunlar, askeri çatışmalar, kitlesel duygu ve heyecanlar söz konusu değildi; somut bir şeyler de dolaşıyordu.
Türkler, İtalya toprağından püskürtülmüş olmalarına rağmen, kaygı yaratmaya devam ediyorlardı.
Üç yıl sonra sıra, "aç ve susuz kalan" ama maddi ve manevi yardımlarla kurtarılan Rodos'a gelmişti: Ablukayı zorlayan "yiyecek ve insan yüklü büyük bir gemi"; papanın bağışladığı para ve bağışlardı; son olarak da "Rodoslulara, surların bir kısmını yıkmış olan Türklere karşı savaşırlarken, surların üzerinde Aziz Yuhanna'nın göründüğü söyleniyor." 1489'da, II. Bayezid'in "düşman" kardeşi Cem'in büyük yankılarla Roma'ya gelişi söz konusuydu: Papa "onu kucakladı" ve Cem Sultan'ın üzerinden hayata geçirilmesi planlanan siyasi manevralar nedeniyle "ona büyük bir saygı gösterildi." Doğal olarak, padişah da boş oturmadı, Cem'in peşine hafiyeler ve kiralık katiller saldı;14 böylece Ferrara da bir biçimde işin içine girmiş oldu.
Ama katı gerçeklik, eskatolojik coşkulara ve avutucu düşüncelere boyun eğmiyordu. Bu yüzden, 1481'de, Ferraralı kronik yazarı Bemardino Zambotti rahat bir soluk alıyordu. Otranto hâlâ Türklerin elindeydi, ama bu arada Hıristiyan âleminin korkulu rüyası "büyük Osmanlı" II. Mehmed ölmüştü: 3 Haziran Pazar sabahı. Kazanılan zaferin sevinciyle kadiri mutlak Tanrı'ya hamd etmek için alaylar düzenlendi, ateşler ve şenlik ateşleri yakıldı: Aldığımız mektuplara göre, Türk, büyük Osmanlı, 3 Mart günü ölmüş. Onun ölümü yüzünden meşru ve gayri meşru çocukları ihtilaf halindelermiş. Bu haberin Hıristiyanlar için iyi olması gerektiği düşünülüyor, en çok da Otranto toprağı için: Napoli krallığındaki bu yeri aylardır Türkler ellerinde tutuyorlar.
Reklam
İstanbul'un Fethi
İncil'in Vahiy kitabındaki kızıl at, yıkım savaşı meleği, Avrupalıların zihninde daha çok Türk giysisine bürünmüş olarak beliriverdi; Türk, günahkâr Hıristiyanlardan Tanrı'nın intikamını alan kişi olarak da yorumlandı. Bununla birlikte, "Türk vergisi"nin ve bazı başka dertlerin dayatılmasından çekinen Dük Borso d'Este kendini bu işin dışında görmeyi yeğledi.
453 yılı, 29 Mayıs günü, Konstantinopolis'i kuşatmak için şehrin çevresini sarmış üç yüz bin kişilik Türk ordusu şehri zorla ele geçirdiğinde, Büyük Türk oradaki otuz bin insana zulmetti. Ve Türkler ertesi gün, Cenevizlilerin bulunduğu kaleyi [Pera] ele geçirdiler. Kaleyi buyruğu altına alan Türk, Konstantinopolis imparatoruyla başka birçok senyör ve şövalyenin başını kestirtip insanları öldürerek büyük bir acımasızlık sergiledi.
İtalyan resminde, dinsel resimde ve Meryem Ana figürlerinin arkasında süsleme unsuru olarak Türk halılarının kullanılması dönemin sık rastlanan bir uygulamasıydı. Öte yandan, bazı Osmanlı şehirlerinde özellikle Batı'ya ihraç için bir üretim söz konusuydu.
Paskalya zamanında Yahudilere yaptırılan aşağılayıcı koşu yarışları da vardır: Burada, sözde inatçılıkları yüzünden cezalandırıldıkları için yarı çıplaktırlar ve yukarıda bahsedilenler gibi zengin sarıklarla ödüllendirilmemişlerdir. Bir balkondan genç kadınlar büyük bir neşeyle yarışları izlemektedir. Yüzyıllar boyunca süren bir şenlik göreneğine uygun olarak, son derece stilize geometrik desenli rengârenk (dört renk) kumaşlar sarkmaktadır korkuluktan. Kumaşlardan biri, dokuma bir halıdan çok, sırma işlemeli ipek bir brokar örtüyü andırır. Buna karşılık, diğerlerinde Batı Anadolu ve Güneydoğu Kafkasya'da üretilen halıların, dörtgen ve sekizgen biçimler, bunlara eşlik eden çokgen ya da yıldız biçimli motifler ve püsküllü kenarlardan oluşan klasik yapısı görülür.
172 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.