Merhum Gök Sultan Abdülhamid Han, bütün hayatında bir fikir, devleti ayakta tutmak ve hazırlamak için yaşadı. Siyasî dehası ile Avrupa’yı ve Moskof’u oyalıyor, bir yandan da demiryolu ve okul ile Türk milletini kuvvetlendirmeye çalışıyordu.
Turancılık ülküsü gibi milleti hızlandırıcı, ahlaka ve erdeme dayalı kutlu bir ülküyü yermek için ya damarlarındaki kanı yabancı hissetmek, ya komünist, yani vatan haini, yahut da milli tarihi Malazgirt'ten başlatacak kadar cahil ve budala olmak lazımdır.
Bayraklar, nasıl kanlandıkça bayrak oluyorsa, toprak nasıl kanla sulandıkça vatan haline geliyorsa, toplumlar da ölmesini bildikleri nisbette millettirler.
Geçmiş ne kadar kusurlu olursa olsun bugün ve yarın için vereceği derslerle, göstereceği ibretlerle ihmaline imkan olmayan bir kitap, insanlarla milletlerin güç kaynaklarından biridir.