Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Türk Tarihinde Meseleler

Hüseyin Nihal Atsız

Türk Tarihinde Meseleler Gönderileri

Türk Tarihinde Meseleler kitaplarını, Türk Tarihinde Meseleler sözleri ve alıntılarını, Türk Tarihinde Meseleler yazarlarını, Türk Tarihinde Meseleler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sultan Hamid'in kanlı bir hükümdar ve bir "kızıl sultan" olduğu hakkındaki iddialar da iftiradır. O, ancak, bu vatanı parçalamak isteyen Ermeniler için bir kızıl sultandır. Vatan düşmanları için kızıl sultan olan Abdülhamid, bizim için, olsa olsa, "ak sultan" olabilir.
Reklam
Bu yazı bir tarih incelemesi olmadığı için de belki bazı eksiklerim ve yanlışlarım bulunacak, Osmanlı pâdişâhlarının büyüklüklerine ait olan eksiklerimi Ali Canip Yöntem’ e bağışlıyorum. Yanlışlarımı da, tarih bilenler, bana bağışlasın.
Toplumun en büyük haksızlığına uğramış tarihî şahsiyetlerden biri, II. Abdülhamid'dir.
Osmanlı pâdişâhlarının en büyüklerinden biri olan II. Murad 12 Temmuz 1444'te Macarlarla yaptığı barış andlaşması ile Osmanlı tarihindeki ikinci yenilgiyi kabul ediyor ve 1437'den beri haçlılarla sürüp gitmekte olan savaş faslını kapayarak kendi isteği ile padişahlıktan çekiliyordu.
Milli şuurun ve ilmî tarihçiliğin hâlâ gereğince gelişememesi, dînî taassubun hâlâ ruhlara hükmetmesi yüzünden, tarihimizin bazı büyüklerine karşı saygısızlıkta bulunmak veya Türk soyunun şu veya bu bölümlerini birbirine düşman saymak gibi yanlışlıklar sık sık yapılmaktadır. Bunların arasında en yaygını Çengiz ve Temir düşmanlığıdır. Bu düşmanlığı yapanlar arasında Şarlman (=Charlemagne) ile Şartken (=CharlesQuint)i birbirine karıştıran felsefeciler bulunduğu gibi tarihçi geçinenler de vardır.
Reklam
Fakat böyle olmakla beraber Anadolu'daki Rum dayanması tamamıyla kırılıp bu ülke bize açılmış değildir. Bu zafer, Anadolu'da Rumlar'a karşı kazanılan büyük meydan savaşlarının ne ilki, ne de sonuncusudur. 1048'de kazanılan Pasin Meydan Savaşı, düşman ordusunun yok ve kumandanının tutsak edilmesi bakımından tamamıyla Malazgirt'e benzediği gibi, Malazgirt'ten sonra kazanılan 1072 Kayseri, 1073 Paflagonya, 1074 Antakya meydan savaşları da tam zaferle bitmiş ve bunların hepsinde de Rum ordularının başkumandanları tutsak edilmiştir. Böyle olduğu halde Bizans'ın bel kemiği kırılamamış, Bizans, Anadolu'nun bütününü yine ele geçirmek azminden ve düşüncesinden vazgeçmemiştir.
Hazar Kağanlığı'na bağlı olan Oğuzlar, XI. Yüzyıl başlarken bu kağanlığın dağılmaya yüz tutmuş olması dolayısıyla dağınık bir hâlde bulunuyorlardı. Doğularında kuvvetli Karahanlı Hakanlığı, güneylerinde daha kuvvetli Gazneliler İmparatorluğu vardı.
Mayıs ayının Türk tarihinde büyük bir yeri vardır: Türkiye'nin kurulmasını sağlayan tarihî ve destanı hareketler bu ayda yapılmış, bu destanların can alıcı noktası olan Dendânakan Meydan Savaşı 23 Mayısta olmuştur.
Acaba gerçek bu mudur? Türkler hakikaten çok, fakat ömürsüz devletler kuran bir millet midir? Bu fikir, Türk milliyetçilerinin de fikri olabilir mi?
Reklam
Umumî Türk tarihinin olduğu gibi Türkiye tarihinin de çözülmemiş meseleleri vardır ki, bunlar, bir sonuca bağlanmadan ne okullarda millî menfaat hesabına tarih öğretilebilir, ne de Türkiye Türklerinde millî tarih şuuru yaratılabilir.
Bugünkü tarih kitaplarında Türk tarihi umumiyetle Hunlardan, yani Orta Asya Hunlarından başlatılmaktadır. Fakat bu başlangıcı tanımayan tarihçiler de vardır.
Türk tarihine bakışımız nasıl olmalıdır? Bu, pek mühim bir meseledir. Çünkü Türk tarihi, İngiliz, Alman veya Fransız milletlerinin tarihi gibi ele alınamaz. Bunun sebebi, Türk tarihinin, o milletlerin tarihi kadar basit olmayışıdır.
XV. Yüzyılda, bizde, bizde, belirli bir tarih görüşü vardı: Türk tarihinin en eski çağları olarak Oğuz Han destanından bahsolunur, sonra pek kısa bir Selçuk tarihi anlatılarak Osmanlılara geçilirdi.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.